(Kanun No: 4867) (Kabul Tarihi : 4.6.2003)
Madde:1– Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
Madde: 2– Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz.
Madde: 3– Kendini yönetemeyen ve vesayet altındaki ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil, bu Sözleşmeye taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir.
2000'de imzalanan yasalardır. Fakat yürürlüğe 2003'de girmiştir. Bu tarih bize neyi hatırlatıyor? Amerika'nın Irak'ı işgali... Önceden planlanmış bir işgali... Irak'ın Kuzeyinde kurdukları kukla devletin bizzat AKP tarafından tanınmasını... Bu zamana kadar Türkiye, Irak'ın kuzeyinde kurulacak olan bir Kürdistan'ı savaş sebebi sayan bir devlet politikasına sahipti.
"Bütün halklara kendi kaderlerini tayin hakkı"
Halklar mı!
İşte bu oyunun önündeki en büyük engel; Anayasamızın ilk 3 maddesi. 4. maddeye göre değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler:
Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3- Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.