Yahudi toplumunda kadınların haham olması günümüzde dahi çok nadir raslanan bir durum. Ancak bundan 300 yıl önce hahamlık yapmış bir kadın var. Üstelik bu kadın da Barzanlı bir Kürt: Asenath Barzani.
1935 yılında Almanyanın başkenti Berlinde Regina Jonesun resmen haham ilan edilmesinin Yahudi tarihinde bir ilk olduğu öne sürüldü. Ancak Yahudi tarihçiler kısa sürede bu bilgiyi düzelttiler. Zira kendi cemaati tarafından kabul edilen haham ilan edilen ilk kadın 17. yüzyılda yaşayan Asenath Barzani idi.
1590 yılında doğan Asenath Barzani, Yahudi cemaatinin başkanı Haham Samuel Barzaninin kızıydı. Samuel Barzani, Yahudiliğin mistik boyutunu içeren Kabalah konusunda derinleşmiş biriydi. Genç Yahudi rahipleri yetiştiren Samuel Barzani, kızının eğitimine de ayrı bir özen gösterdi. Rivayete göre Yahudiliğin mistik sırlarını kızına aktaran Samuel Barzani, Asenathın evinden çıkmasına dahi izin vermedi.
Yahudi tarihçilere göre Asenath Barzani yaşamını anlattığı bir tekste şunları yazar: Hayatım boyunca evimden dışarı adım atmamıştım. Ben İsrailin kralının kızıydım. Hahamlar tarafından yetiştirildim. Babam üzerime çok düşerdi. Bana semavi konularda dışında ne bir sanat ne de herhangi bir zanaat öğretti
YEŞİVANIN BAŞINA GEÇEN İLK YAHUDİ KADIN
Asenath babası tarafından kuzeni Haham Jacob ben İbrahim Mizrahi Amediye ile evlendirildi. Samuel Barzaninin kızını evlendirirken tek bir şartı vardı. Asenath ev işlerine koşulmayacak ve Kabalah eğitimine devam edecekti. Haham İbrahim Mizrahi bu isteğe uydu.
İkili evlendikten kısa bir süre sonra İbrahim Mizrahi, Musultaki Yahudi Yeşivasının (din okulu) başına geçti. Burada İbrahim Mizrahi ve Asenath Barzaninin bir oğlu ve bir kızı oldu. Ancak İbrahim Mizrahi genç yaşta öldü. Bu ölümün ardından Musuldaki Yeşivanın başına Asenath Barzani geçti. Bu Yahudi tarihinde bir ilkti.
Asenath Barzani, babasının ölümünün ardından ise onun görevlerinin büyük bir bölümünü aldı. Sık sık seyahat etti ve Yahudi cemaatini bir arada tuttu.
AMEDİYEDEKİ MUCİZE
Asenath Barzani efsanesi de bu noktada başladı. Ünü sadece Yahudi cemaati arasında değil bölgede yaşayan tüm Kürtler arasında yayılmıştı. Hasta olan çocuklar ona getiriliyor, derdi olan insanlar onun kapısını çalıyordu. Onun hakkındaki en yaygın efsanenin mekanı ise Amediyedir.
Bir gece Asenath rüyasında babası Samuel Barzaniyi görür. Samuel Barzani ondan Rosh Hodeş bayramı için Amediyeye gitmesini ve bayramı oradaki cemaatla kutlamasını ister. O dönemde Amediyedeki Yahudiler tehdit altında yaşamaktadır. Buna rağmen Asenath babasının sözlerini dinleyerek Amediyeye gider.
Buradaki Yahudi cemaatini toplayan Asenath Barzani, onlara Rosh Hodeş bayramını sinagog dışında kutlamalarını tekli eder. Cemaat önce buna karşı çıkar. Çünkü kasabada durum hiç iyi değildir ve etraflarında çok fazla düşman vardır. Ancak Asenath Barzaninin ısrarı sonucunda cemaat ikna olur ve bayram sinagogun dışında kutlanır.
Kutlamalar sırasında bir anda çığlıklar duyulur ve sinagogtan alevler yükselir. Kimse içeride yoktur ama mistik Yahudiliğe air bazı kutsal yazıtlar sinagogun arka tarafındadır. Bu sırada Asenath Barzani kimsenin daha önce duymadığı sözcüler söyler ve gökyüzünde melekler görülür. Melekler alevleri söndürürler ve yeniden gökyüzünde kaybolurlar. Sinagoga gelen Yahudiler yapının sanki hiç yangın çıkmamış gibi hiç bozulmadığına şahit olur.
Asenath Barzaninin adını taşıyan bu sinagogun kalıntıları halen Amediye şehrinde bulunuyor.
ŞİİRLERİ İLE DE TANINIYOR
Asenath Barzani mucizleriyle olduğu kadar şiirleri ile de anılan bir isim. Yahudi edebiyatı konusunda çok iyi bir eğitim alan Asenathın İbranice yazdığı şiirler, Yahudi kadın edebiyatının en nadide eserleri olarak ele alınıyor.
Asenath, 1670 yılında Amediyede öldü ve buraya gömüldü. Mezarının bulunduğu yer halen İsrailliler tarafından sık sık ziyaret ediliyor.
KÜRT YAHUDİLERİ ORTODOKS
Yahudi tarihçiler Kürt Yahudilerini en Ortodoks geleneklere sahip Yahudiler olarak tanımlıyor. 17. yüzyılda Asenath ile kırılan bu gelenekler 20. yüzyılın başında yeniden Yahudiler arasında yerleşmeye başladı. İsraile göçten önce sinagoglarda kadınların konuşması, erkeklerin yanına oturması yasaktı. Kadınların haham olması zaten hiçbir şekilde düşünülemiyordu. Sürekli olarak kendini dış tehditlere karşı koruma refleksine sahip olan Kürt Yahudileri çıkışı kendilerini Ortodoks Yahudilik geleneklerine yatırmakta buldu.
BARZANİ YAHUDİLERİNİN BARZANİ AİLESİYLE İLGİSİ
Barzani soyadını taşıyan Yahudilerin tümü 1920-40 yılları arasında göç ederek İsraile yerleşti ve burada Siyonist hareketin içinde yer aldı. Soyadları Barzani Yahudilerinin Barzani İbranicesi olarak adlandırdıkları ayrı bir lehçeleri var. Barzan İbranicesini en son konuşan kişi 1998 yılında öldü. Günümüzde Barzan İbranicesini ikinci kuşaktan bilen fakat yazamayan 20 kişi kalmış durumda ve bunların hepsi İsrailde yaşıyor.