İngilizce bahane, kafamıza inen balyozlar şahane / Mahiye MORGÜL

İngilizce bahane, kafamıza inen balyozlar şahane / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Balasagun » Çrş Ara 24, 2014 10:29

İngilizce bahane, kafamıza inen balyozlar şahane

Resim
Güya İngilizce öğretiyoruz. Bakın ne zulüm yaşatıyoruz çocuklarımıza.

“WE SPEAK ENGLISH I” adlı 5.sınıf İngilizce kitabından bir ders göreceksiniz şimdi. İngilizce “önü, arkası, yanı, karşısı” öğretiliyor zannediyorsunuz, ama kazın ayağı öyle değil. Bakın, kaç yanlış bir arada ve kültürel kaydırma şırınga ediliyor.

Sh.24: Ege adlı çocuk “in front of Akdamar Church 2012” (Akdamar Kilisesi’nin önünde, 2012) diyor.

Öncelikle, olabilemezlik durumudur. Nerdesin sorusuna telefonda cevap veriyor gibi. Oysa bir resimdir baktığı.

Peki ama neden “Akdamar Church 2012”? Demek ki eski bir fotoğraf yazısı bu, sorulan bir sorunun cevabı değil. Neye dikkat çekiyor bu yazıyla?

2012’de Akdamar’da önemli bir etkinlik yapılmış olmalı, bu çocuk da oradaymış. Sakın okul gezisidir falan demeyin.

Peki, “Şehrimiz” ünitesinde bir şehrin sağını solunu öğretmekle Van gölünün kenarındaki Akdamar adasının ne ilgisi var? Evet, siz de bu kitapta tuhaf şeyler dönüyor demeye başladınız.

Akdamar, Milattan önceki yıllarda antik gökbilimeviydi. Şamaniler burada Samanyolu’nu incelerdi, mevsimleri, ayları ve hatta günün saatlerini burada bir taşın üzerine düşen ışıkla takip ederlerdi. Milattan sonra Roma’nın Hıristiyanlığı resmi din ve Şamaniliği dindışı ilan etmesiyle burada bilim yapanlar yok edildi, daha sonra da kilise olarak kullanıldı. Ancak, bu görüşü savunan tarihçilerle de, kilisedir diyenlerle de çocuğu yüzyüze getirmenin gereği yoktur, 11 yaşındaki bir çocuk bunları anlayacak yaşta değildir.

Ayrıca ülkemizde bu adayla ilgili tarihte yaşanmış kötü olaylar da var, oraya götürülüp boğazlanan kadınlarımız insanlarımız var. Neyi tazelemeye çalışıyor bu kitap?

Resim
Resimlerde denklik yok: Bakery (fırın) karşısında olmanın veya Pharmacy (eczane) yanında olmanın altına tarih notu düşülecek bir değeri yoktur. Varsa da çok zorlama bir şey olur.

1. ve 4. resimde pozisyon aynı olduğu halde, birincisi “önünde” diğeri (eczanenin) “yanında” diye yazılmış. Oysa ikisi de binanın önünde çekilmiş resimdir. Çocuk bu şekilde önü ile yanı kavramlarını karıştırır. İşte çocuklarda disleksiye giden tipik kavram karmaşası!

3.resimde çocuk gölün uzağında sayılabilecek asfalt yolda koştuğu halde, yazısında “havuzun etrafında 2011” diyor. Birkaç asimetri de bu resimde ve yazıda var. İlkin, göl ile havuz sözcükleri kavram olarak birbirine karışacaktır. İkincisi, konu başlığı “Şehrimiz” olduğu halde bu resimde şehirle hiç alakası olmayan kırsal alanda bir gölet vardır. Çocuk şehir neresidir, kırsal alan neresidir, havuz nedir, gölet nedir, birbirine karıştıracaktır.

Ve üstelik bu resimlerin altındaki yazıların hiç biri büyük harfle başlamıyor.

Dört sayfa sonra kilise tartışması yeniden başlıyor:

Sh.28: “My Town” (Benim şehrim) ünitesinde, postane sorar gibi, “Buralarda bir kilise var mı?” diye soruyor. Sorunun cevabı daha da enteresan; “Ben öyle düşünmüyorum” diyor, hiç alakasız. (Bağlantısızlık aklı dağıtır.)

Kitap, birbiriyle bağlantısı olmayan bu iki cümleyi çocuktan sıraya koymasını istiyor, bu daha da vahim bir durumdur. Çocuklarımız böyle aptallaştırılıyor.

Dil eğitimi değil beyin bulandırma eğitimi. Bu kadar iç içe geçmiş hatadan çocuklarımızın beynini kurtarmak namümkündür.

Bulanık suda balık avlamak isteyen TUBİTAK’ın eğitim balyozcuları (komisyon görevlileri) kitabın son ünitesinde oltayı çok belirgin sallıyorlar; Protestan Evangelist bayramlar, “hindi”(turkey) pişirdikleri şükran günleri, çam ağacının üzerine melek koymalar, yumurta boyamalar, kabak oymalar, Halloween bayramında Drakula vampir filmleri izlemeler, büyücüler, cadılar, maskeler, iskelet kuru kafa kuru kemikler... (Önceki köşe yazılarımda bu üniteden söz etmiştim.)

Hatırlatayım, korku filmini çocuk bizim gibi gerçeküstü olarak düşünemez, gerçekten etkisi altında kalır ve korku duygusu yaşamak sağlıklı değildir, gerilim hali çocukta zihinsel kapanmaya yol açar.

Ben bu hataları nasıl mı fark ettim?

İngilizce öğretmeni arkadaşım kitabın gramer yanlışlarını not alırken gördü de sağolsun haber verdi. (Kitabın kaldırılması için iptal davası açmaya hazırlanıyoruz.)

Siz hala paralel yapının eğitim ayağını cemaat okullarından ibaret zannedin. Üniversiteli kızların başındaki türbana baktırıldığınız yılları düşünün, eğitim enkazı çıktı altından. Şimdi ise ilkokulda türban ve bu kez altından disleksi, diskalkuli, dispraksi, disgrafi olmuş çocuk sürüleri geçiyor.

Evet, İngilizce bahane.

Eğitimci-Yazar Mahiye MORGÜL, 24 Aralık 2014
http://www.mahiye.net
mahiye@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x