İngiltere ve ABD İstanbul’un Bir Mahallesinde,
"Suriye Devrim Planları" Yapıyorlar!

Şam rejimini devirmek için yeraltı faaliyeti,nde bulunan [Bilgi]Suriyeli aktivistler İngiliz ve Amerikan güçlerinden eğitim ve hayati önemde malzeme sağlıyorlar.

Destek verileceklerin güvenlik soruşturmalarını yapmak için düzinelerce ‘muhalif’ Suriye dışına taşındı. Yardım alanlara dış dünya ile muhaliflerin iletişimlerini sağlayacak uydu telefonları ve bilgisayarlar verildi.

Eğitim, Haliç manzaralı terasları olan lüks semtlerdeki sitelerde veriliyor.

Açık hava kahveleri ve butiklerin uzağında, kapalı kapılar ardında yapılan “Power Point” sunumları Suriye’de süregelen kargaşayı resimliyor...

Programın yöneticilerinden bir İngiliz danışman: “Biz Suriye’de ‘bir kral yaratmıyoruz’, İngiltere ve ABD, Suriye’de oluşan hareketi, ve muhaliflerin yeteneklerini geliştirmek için dikkatli adımlar atıyor. Bundan sonra ne olacak? Suriye topraklarını kim kontrol edecek? Sivil halk içinden lider vasfı taşıyanları ayıklıyoruz” diyor.

Kurulan düzen işlemeye başladıktan sonra muhalifler yerel eksiklerin giderilmesi ve sorunların çözümlenmesinde yandaşlardan yardım bekleyecek.

Programın, El-Kaide militanları ya da bölücü grupların eline geçmesini engellemek için, ‘muhalif siviller’ iki gün süren bir güvenlik soruşturmasından geçiriliyor.

Danışman, “ Amacımız Suriye’de bir politik platformu desteklemek değil, ortak değerleri olan kişileri bir araya getirmek,” diyor.

Projeler, ABD’nin Suriye Muhalefetine Destek bürosu Office of Syrian Opposition Support (OSOS) tarafından denetleniyor. Amerika, Beşar Esad’ın muhalifleri için 25 milyon dolar bütçe ayırdı; İngiltere de rejimin devrilmesi için 5 milyon sterlin veriyor.

Mina el-Homsi (gerçek adı değil) eğitimin ilk mezunlarından.

Görevi Basma adlı bloğu ile Suriye halkını Esad aleyhine kışkırtmak.

Ana görevlerinden biri amatör kameralarla çekilen video görüntülerinin televizyonda yayınlanabilecek formata çevrilmesi olacak.
Basma ekibi, bilgisayar üzerinden televizyon ve radyo forumları yürütecek, ayrıca, Esad’ı aşağılayan malzeme dağıtımını yürütecekler. Beşar Esad’ı tüysüz bir ördek olarak betimleyen “on binlerce” yapışkan bant şimdiden ellerinde.

Mina el-Homsi, “Bu, eşi Esma’dan gelen e-postada ona ‘ördekcik’ demesi nedeniyle düşünüldü! Ve tüysüz olması da kral çıplak manasında” diyor. Halk bunu, duvarlara, araba kapılarına, restoranlarda kâğıt havlu alınan yerlere yapıştıracak ve henüz devrime katılmamış olanlar bizim her yerde olduğumuzu görecekler,” !dedi.

Soğuk Savaş bittiğinden beri, dış ülkelerdeki iç savaşlara müdahalenin tehlikesi biliniyor. Şimdi Suriye’ye bir dış müdahalenin olanaksızlığı karşısında Batılı diplomatlar ‘yaratıcı’ çözümler peşinde.

Müdahale düşünülmüyor.. O halde Basma ve benzerleri desteklenecek...

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde kullanılmak üzere, savaş esnasında işlenen insanlık suçlarının kanıtlarını toplayacak bir girişim başlattı... Projeye göre bu girişim mensuplarının, gelecekteki Suriye yönetimini de oluşturması düşünülüyor.

İsmini vermek istemeyen İngiliz danışman, “bu bir yeni nesil oluşumu; Dışişleri Bakanı Suriye’de suç işleyenlerin hesap vermesini sağlayacak bir girişim başlattı. Bizler Balkanlar’da deneyim kazanmıştık. Oradan aldığımız dersleri burada kullanıyoruz” diyor...

Proje çok daha geniş kapsamlı bir operasyona fırsat verecek çapta ABD fonuyla destekleniyor. Afganistan ve Irak savaşlarında yapılan yanlışlıklardan kaçınmak için dikkat gösteriliyor.

Danışman, “Burası Irak veya Afganistan değil‑ sorunun üzerine bavulla para dökülerek iş yürümeyecek!’ dedi.

Suriye muhaliflerine temsilci olarak gönderilen İngiliz Dışişleri diplomatı Jon Wilks, geçen hafta Sharq al Aswat adlı Arapça gazeteye, İngiltere’nin Esad sonrası demokrasinin temelleri atmakla uğraştığını söyledi.

“Geçiş sonrası dönem için muhalifleri kasaba ve şehir yönetimi konusunda eğitmeliyiz” dedi.

Yetkililer, sivillere verilen yardımın, münferit silahlı güçlerin eline geçmeyeceği konusunda emin olduklarını söylüyorlar...

Bu çalışmalar, Ulusal Suriye Konseyi mensuplarını son derece kızdırmış durumda. Yeni proje onların dışında yürütülüyor ve doğrudan sivilleri kapsıyor... Batılı yetkililer, bu yeni çalışmanın, Ulusal Suriye konseyinin birlik ve beraberliği sağlayamaması nedeniyle ortaya çıktığını belirtiyor...

İstanbul hava alanı yakınlarında az sayıda eşya ile döşeli bir büroda Suriye Ulusal Konseyi yöneticisi kendilerine verilen sözlerin tutulmadığından yakınıyor.

“Suriye Ulusal Konseyi işe başladığından beri bir yığın söz verildi, hiç biri tutulmadı” diyor yönetici. “Bu bizim çalışmalarımızı engelledi... Suriye muhalifleri, Batının,insani yardımını bekliyor ve Hür Suriye Ordusu da Batının müdahalesini talep ediyor.”

“Onlarsa arkamızdan dolanıp bizim varolan gücümüzü de zayıflatıyorlar.”

İngiliz yetkililerden biri, “amaç Suriye Ulusal Konseyi’ne alternatif yaratmak değil, halen Suriye içinde olan muhaliflerin gücünü artırmaya yönelik’ açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Victoria Nuland, geçen hafta ABD’nin Suriye Muhalefetine Destek bürosu programını doğruladı ve programın sonuçlarının ancak Cumhurbaşkanı Esad gittikten sonra görüleceğini söyledi.

“Suriye içinde ve dışında Esad sonrası ilk günün planlarını yapmaya başlayan gruplar var. Esad gittiğinde bizim ilerleyebilmemiz için ilk etapta ne hızla harekete geçebileceklerini planlamaya başladılar; çünkü Esad gidecek!..” dedi.

Kaynak: http://www.telegraph.co.uk/news/worldne ... anbul.html

Damien MCELROY, 26 Ağustos 2012