AKP siyaseti çok fazla insanlık suçu işledi. Ergenekon kumpaslarında, Türk Ordusuna kurulan tuzakta, Kozmik odada, PKK’ya göz yumarak güçlenmesine ortam hazırlayarak… Gezi olaylarında çocuklarımızı avlayarak…. Madenlere gömülen canlarımızın haklarının gasp edilmesine seyirci kalarak… Tohumlarımızı elimizden alarak… Neyimiz var, neyimiz yok yabancılara satarak…. Ormanlarımızı peşkeş çekerek… Sularımıza kelepçe vurarak… Daha yüzlercesi… Çok fazla insanlık suçu işledi.
Şimdi de sağlık personeline karşı büyük bir insanlık suçu işleniyor.

Sağlık personelinin çoğu çok kötü şartlarda çalışıyor. Havasız ve karanlık odalarda çalışan sağlık personeli, her türlü virüs kapma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.
Acil servisler doldu deniyor. İnsanlar kuyruğa girmiş, test yaptırmaya çalışıyor. Sağlık personeli dur durak demeden çalışıyor.

Peki, bu şartlarda çalışan sağlık personelinin bağışıklık sistemi zayıflamaz mı? Açık havaya çıkmadan, doğru düzgün oksijen almadan çalışan bu insanlar, hastaları iyileştireyim derken kendileri ölsün mü? Onca sağlık personeli hayatını kaybetti. Üstelik bu insanların ölümü meslek hastalığı olarak bile kabul edilmiyor. Ağır şartlarda çalışan insanların ücreti şartlara göre ayarlanır. Yan ödeme verilir. Verilmiyor. Pardon, atlamayalım. Verilenler de var: İMAMLAR… Hastane imamları… Peki, bu ayrımcılık çalışma şevki bırakır mı?

Sağlık personeli Corona hastalığını en aza indireceğine inanarak canla-başla çalıştı. Ne oldu? Ülkenin sermayesi kediye yüklenince, ‘her şey serbest’ uygulamasına geçildi. Bu durumda sağlık personeli, her şey serbest uygulamasının sonuçlarına daha ne kadar dayanabilir? Bu insanlar etten-kemikten değil mi? Robot mu bunlar? Batırılan ekonomiye sağlık personelini feda edemezsiniz. İnsanları doktorluk mesleğinden, sağlıkçı ve hemşirelik mesleğinden nefret ettireceksiniz. Bu ağır şartlar yetmiyor gibi, para için yurt dışından corona hastalarını ülkeye getirip tedavi ettirdiğinizi okuduğumuzda inanamadık. İnsanlık suçu işliyorsunuz. Kimsenin sağlık personelinin hayatı üzerinden kumar oynamaya hakkı yoktur.

Sağlığı piyasalaştırmak için her şeyi yaptınız. Tıp Fakültelerini çökerttiniz. Hastayı hasta olarak değil, para getirecek müşteri olarak gördünüz. Doktorları sağlık çalışanı insanlar olarak görmek yerine, parça başı iş üreten işçi gibi görüp, işlediği parça(insan-hasta) üzerinden performans belirlediniz.

Yetmedi, devrinizde kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri gibi insanlık suçlarına, sağlık personeline uygulanan şiddet de eklendi… Bütün bunlar neden AKP döneminde adi vakalardan olmaya başladı. Sonradan görme şımarıkları, bu ülkenin yetişmiş insanlarının üzerinden alın!

SAĞLIK PERSONELİ BU ÜLKENİN İNSANLARINA KARŞI VAZİFESİNİ YAPMAKLA GÖREVLİDİR. SİZİN SİYASETİNİZİN, BAŞARISIZLIKLARINIZIN FATURASINI ÖDETEBİLECEĞİNİZ KÖLELER DEĞİLDİR!..

Anadolu’da sizin gibilere; ‘Az yiyin de kendinize bir uşak tutun’ derler.
İşlediğiniz insanlık suçlarına her gün yenilerini ekliyorsunuz!..

Zahide UÇAR(15 Kasım 2020)

Tamamen NESNEL, SOMUT, HAKLI, TEMELLİ VE MÜKEMMEL bir teşhis ve tesbit, teşhir ve tel'in. Çok değerli ve sevgili Zahide UÇAR'a en yürekten tebrikler, derin saygılar, yeni başarılar, en iyi dilekler ve konuya ilişkin özel bir ithaf :

BU ESKİ VE YENİ BOP’CULUK VE KOL’CULUK

Bu eski ve yeni BOP’culuk
Ve açık ve gizli Kol’culuk,

Türk ve Türkçe, Atatürk ve bilim, fen, sanat, kültür ve edebiyat düşmanıdır
Ve haram kar,haksız rant,tefeci faiz, kara para,rüşvet ve iltimas hayranıdır,
Binlerce insanı meydanlara dizer
Ve Covit denen illete gel gel der.
Tüm uzak ve yakın emellerinde ümmet ve şeriat özlemi yatar,
Bekayı, barışı ve özgürlüğü cihat denen barbarlığın içine atar.

Bu iki başlı ihaneti ve melaneti çıkmış olduğu deliğe süpürmek ve dökmek,
Tek ve en geniş bir Hak,Vatan Ve Halk Cephesi kuruluşu ve utkusu demek.

Gönül Pınar Atacı, 16.Kasım.2020 .