
Birkaç haftadır, bölgedeki bazı somut gelişmelere dayanarak “İran’ın Irak’ta inisiyatif aldığını, İran ordusunun kuzey Irak operasyonunun Bağdat’ı Washington’dan kopardığını” yazmıştık.
Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a destek açıklaması, bu saptamamızı daha da kuvvetlendirdi. Maliki, Suriye’deki göstericilerden “devleti sabote etmemelerini” istedi.
Peki Maliki’nin Beşar Esad’a bu açık desteği bölgedeki gelişmeler ışığında nasıl okunmalı?
Öncelikle ABD işgali altındaki Irak’tan böyle bir çıkışın yükselmesi; Irak’ın 8 yıllık direnişinden, ABD’nin baş aşağı gitmesinden ve İran’ın bölgedeki aktif tutumundan kaynaklanmaktadır.
ABD-İran savaşı
Daha berraklaştırarak söylersek, bölgede ABD ile İran uzun süredir çatışmaktadır. Çatışmanın başında ABD’nin cephesinde İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve körfez ülkeleri ile işgal altındaki Irak vardı. İran’ın cephesinde ise Suriye ve Lübnan bulunuyordu.
Ancak her iki cephede de önemli değişiklikler yaratan şu gelişmeler yaşandı:
1- Irak: Irak’taki son hükümet kurulma süreci, çok önemli bir güç mücadelesine sahne oldu. ABD ve Türkiye İyad Allavi’nin, İran ise Nuri Maliki’nin başbakanlığını destekledi. Bu çarpışma nedeniyle, Irak’ta hükümetin kurulması 9 ay gecikti.
2- Türkiye: AKP Hükümeti, Suriye ve Lübnan ile Ürdün’ü kapsayan, ikinci aşamada İsrail’i de içine alacak bir “Ortadoğu birliği”ne soyundu. O zaman da vurguladığımız gibi, BOP Eşbaşkanlığı’nın bu girişiminin temel hedefi, Suriye ve Lübnan’ı İran’dan kopartmaktı.
3- Enerji güvenliği: İran, Irak ve Suriye ile doğalgazının Akdeniz’e ulaştırılmasını sağlayan boru hattı anlaşması imzaladı. 5 bin 600 kilometrelik boru hattının güzergâhı, aynı zamanda ABD-İran savaşının da ön cephesini oluşturdu.
4- Kuzey Irak: İran ordusu, Kuzey Irak’a “çelik harekâtı” düzenledi. ABD, Tahran’ın kapsamlı operasyonu karşısında çaresiz kaldı; Tahran’ın sınır sorunlarını Bağdat’la müzakere etmesini istemekten öteye geçemedi.
5- Suriye: Rusya, Suriye’nin Tartus kentindeki deniz üssünü tahkim etti. Ardından Suriye’nin Lazkiye kentinde kurulacak askeri üsse, İran’ın katkısı gündeme geldi.
6- Mısır: ABD, Mübarek’in halk hareketiyle devrilmesine engel olamadı. Washington, “Mübarek’i verip rejmi kurtarmaya” yöneldi. Ancak Mübarek’siz Mısır, İran’la diplomatik ilişkileri yeniden kurma adımları attı, Süveyş Kanalı’ndan İran askeri gemilerinin geçmesine izin verdi, Gazze kapısını araladı vs.
7. Lübnan: İsrail, tek yanlı olarak denizde münhasır ekonomik bölgeyi Lübnan’ın karasularına kadar genişletme planları yapmıştı. Lübnan Parlamentosu, buna karşılık olarak, İran’a kendi karasularında ve ekonomik bölgesinde doğalgaz arama imtiyazı verme kararı aldı.
ABD cephesi daraldı
İşte son 1 yıla damgasını vuran bu gelişmelerden sonra ABD ve İran cephelerinde önemli değişiklikler oldu. ABD’nin Mısır ve Irak’taki etkinliği önemli ölçüde geriledi. Bu iki ülke İran cephesine, daha doğrusu bölge cephesine kayma eğilimi gösterdi.
Başlıktaki sorumuza dönersek…
Irak’ın Suriye’ye desteği şu gerçeği gösteriyor: Emperyalizm, ancak zor kullanılarak püskürtülür!
Mehmet Ali Güller - 15 Ağustos 2011 - Aydınlık