Dağlıca Taburu'na yapılan alçak saldırının bir ihanet şebekesinin işbirliği ile gerçekleştiği yönündeki şüpheler gittikçe güçleniyor.
İşte Şamil Tayyar'ın Dağlıca Taburu'na düzenlenen hain saldırı ile ilgili çarpıcı iddiaları:
Saldırıya uğrayan Dağlıca Taburunun yarbay rütbesindeki komutanı hakkında idari soruşturma açıldı. Hürriyetin görevden alındığı haberi yalan. Terörist saldırı sırasında istihbarat zaafı yaşandığı ve köstebek kuşkusunun bulunduğu neredeyse kesinleşti. Köstebek oldukları kuşkusuyla 6 korucu tutuklandı. Ayrıca, 8 askerin kaçırılmadığı iddiasını Tuncay Özkanın Ankara Temsilcisi Hulki Cevizoğlu da yazmaya başladı. Ne bileyim, bana inanmayanlar bu arkadaşlara inanır belki.
Buradaki kritik gelişme, Dağlıca Tabur Komutanı hakkında idari soruşturma açılmasıdır. Saldırıyla ilgili bazı iddiaları incelemeye alan Genelkurmayın ulaştığı çok önemli bilgiler var. Devlet sırrı olduğu için elbette açıklanması beklenemez. Ama sorgulama mekanizmasının iyi işlediğini belirtmeliyim.
Genelkurmay, komutan hakkında idari soruşturma açarken hangi saiklerle hareket etmiştir bilmiyorum ama bölgeden gelen önemli bir şahsın aktardığı çok önemli bilgiler var. Bu bilgiler, üçüncü şahıslardan aktarılmamış bizatihi tarafından toplanmış.
Hadise şu: Teröristler, Dağlıca saldırısını iki aşamada gerçekleştiriyor. İlk aşamada 4 terörist, sınırımıza 6-10 kilometre mesafedeki Zap Vadisindeki kamplardan 2 Doçka uçaksavarı yükledikleri katırlarla saldırıdan bir gün önce sınırımıza gelerek konuşlanıyorlar. 200 kişilik terörist grup (Bir iddiaya göre 60) saldırı günü sınırımızdan geçiyor.
Dağlıca taburu, yamaçta. İki hakim tepede taburu koruyan daha çok nişancı olarak adlandırılan öncü birlikler mevzilenmiş. Bu mevzilerde genellikle 30-40 arasında askerimiz bulunuyor.
Saldırı, iki noktadan gelen Savunmasızdır mesajından sonra başlıyor. Bunlar asker veya korucu olabilir. Ancak bana bilgiyi aktaran şahıs, köstebeklerden birinin, gece görüş dürbününü kullanan bir er olduğunu söylüyor.
Bu arada 6 korucunun köstebek olduğu kuşkusuyla göz altına alındığı ve Roj TVye konuşan bazı askerlerimizin militan edasıyla yaptığı açıklamaları hatırlatmalıyım. Kimse kusura bakmasın, can korkusuyla konuştuklarını düşünmesinler. İranlılara esir düşen İngilizler bile böyle davranmadı.
İçinizden tanıyan birileri varsa, yıllar önce PKKnın elinden bazı askerleri teslim almaya giden Fethullah Erbaşa sorsun. Askerin biri gelmek istememiş.
Kaynak