IŞİDle hişt! hişt! diye korkutulan bir millet

Birinci Dünya Paylaşım Savaşı ve Millî Mücadele dönemlerinde Amerika’nın da içinde yer aldığı emperyalist Haçlı Batı, bu coğrafyayı Türksüzleştirmek, Türklerden arındırmak, Türk hâkimiyetini yok etmek için iki önemli örgüt üretti ve destekledi: İslam Teali Cemiyeti ve Kürt Teali Cemiyeti. O zaman bu iki örgütü kullandı ama başaramadı. Çünkü karşısında Atatürk’ün yolbaşçılığını yaptığı güçlü bir Müslüman Türk iradesi vardı.

Bugün aynı Batı emperyalizmi, Amerika’nın önderliğinde yine aynı amacı gerçekleştirmek için yani içinde bulunduğumuz coğrafyayı Türklerden arındırmak için o iki örgütün izdüşümü ve devam olan iki yeni örgüt üretti: İslam Teali Cemiyetinin torunu olan El-Kaide ya da IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) ve Kürt Teali Cemiyetinin torunu olan PKK.

Bugün de her iki örgüt, Haçlı emperyalist Batının özellikle de Amerika, İngiltere ve İsrail’in her türlü silah, para, İslamcı görünümlü sömürge ülkelerinin hastanelerinde tedavi dahil, maddi, manevi, siyasi desteğiyle doğrudan Türkleri hedef alıyorlar.

Zira Amerika, İngiltere ve İsrail’den oluşan Haçlı-Siyon cephesi, bu coğrafyada Türkleri yok edebilirlerse İslam dünyasının yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerini kolayca sömürebilir ve yağmayabilirler, Müslümanları darmadağın ederek köleleştirebilirler ve İslam’ı bir denge gücü olmaktan çıkarabilirler. Çünkü İslam dünyasını Haçlı Batıya karşı birlik ve bütünlük içinde tutan ve savunan Türklerdir. Gavur bunu iyi bilir.

Nitekim, PKK kurulduğu günden bu yana tamamen Türkleri yok etmeyi amaçlamıştır. Türk düşmanlığı üzerine inşa edilmiş bir taşeron cinayet ve eşkiya örgütüdür. PKK’nın bu bölgedeki Amerikan ya da başka batılı ülkelerin üslerine, kurumlarına, şirketlerine, vatandaşlarına yönelik en ufak bir saldırısı yoktur. IŞİD ya da onunla aynı doğrultuda olan İslamcı görünümlü diğer terör örgütlerinin hedefinde de Türkler vardır.

Zira Suriye karışıklığa sürüklendiğinde bu IŞİD’in hedefi Halep bölgesi ve Suriye Türkmen köy ve kasabaları oldu. Oraları Türkmenlerden temizlediler. Şimdi de Irak’ta aynı IŞİD, Irak Türkmenlerini ya öldürüyor ya vatanlarından kaçırtıyor. Amaç, Kekük, Musul, Tuzhurmatu gibi bütün Türkmen yerleşim bölgelerini Türkmenlerden boşaltıp yurtlarına kendilerini ve özellikle de Barzani’nin adamlarını yerleştirmek. IŞİD ve PKK, tamamen Haçlı-Siyon emperyalist devletlerin tetikçisi, lejyoneri olarak Türkleri yok etmek için faaliyettedirler.

Öbür taraftan ne acıdır ki tarihin efendisi olan ve teşkilatçı, milliyetçi ve savaşçı olarak bilinen Türklerin önemli bir miktarı, uyduruk tarikat ve cemaat yapılarıyla morfinlenerek ya da Komünizm, liberalizm, globalizm gibi uyduruk ideolojilerle kimliksizleştirilerek, dininden ve milliyetinden uzaklaştırılarak, salt bireysel hazlarına tapan hedonist, faydacı, zevkçi bir kalabalığa dönüştürülerek gâvura gönüllü köleler haline getirilmiştir.

Türk’ü avlamak için icat edilmiş uyduruk tarikat, cemaat ve ideolojilerle âdeta koyun gibi uysallaştırılmış, uyutulmuş, uyuşturulmuş, mankurtlaştırılmış, Türklük bilinci yok edilmiş kitleler, ölüm sırasını bekleyen acizler topluluğuna döndürülmüştür. Bu durumda umutsuz mu olmalıyız? Hayır. Türk’ün var oluş iradesi, yaşama azmi, şahsiyetini ve kimliğini kıyamete kadar koruma sebatı üzeri küllenmiş bir kor gibidir. Bu külleri kaldıracak hafif bir üfürük yeter. Tarihimiz bunun binlerce kez tekrarlanmış örnekleriyle doludur.

Prof. Dr. Nurullah ÇETİN, 15 Haziran 2014