İSMET PAȘA’YA AĞIT
Muharebelere verdin adını
ulusal kurtulușumuzda
İlk utkumuz sen oldun
hem ikincisi bu yolda.
Bugün de yolumuzdur yolun
bağımsızlık uğrunda.
İlkeleriniz ilkemizdir,
yaptıklarınız geleceğimizin güvencesi;
Andınız andımızdır,
yapacaklarımızın sözü ve en güvenilir belgesi.
Bir komutandın sen
alanın Garp Cephesi
Lozan’a koydun imza
șașırttın tüm herkesi.
Demir ağlarla ördün
yurdun dört köșesini
Düșünmeden bir an olsun
ne seni ve ne de öz keseni.
Bir dürüstlük abidesi olarak
yüreğimizdesin Pașam,
Mustafa Kemal’le birlikte
benlik ve birliğimizi olușturan..
Sözümüz yok olamaz da,
ne Okyar ne de Rauf Orbay’a
Ne Çakmak ve ne de Celal Bayar’a
İkincilik hakkındır, kimse bașka türlü yormaya.
Ulusal Șef olsan da yitirmedik o denli
Bir takke bir külahlı soluğumuzu tüketti.
Kıldan medet umarak bıyığına takmıșlar
Sene üçyüzaltmıșbeș gün kestiğini bilmeden
Kalk bir daha traș ol, göster deliğe süpürmeden.
Zıvanadan çıktılar bizi de çıkaracaklar
Bu aymazlar bekler ki yetti bre diyelim
Yedi iklim dört köșe kardeș kanı dökelim.
Kalk son bir defa İsmet Pașa ne olur
Alçaklık denizinde, ancak de, namussuzlar boğulur.

İsmet Paşa'nın yolunu -hele ki bağımsızlık uğrunda- yol edinip, ilkelerini de ilke edinen dostlar! Batı Cephesi komutanının Başkomutan'ın ardından ettiği andı, andı belleyen; geleceğininin güvencesi olarak İsmet Paşa'nın ülkeye ettiklerinden destek alan dostlar! Yurdun dört köşesini demir ağlarla örmeyi -bir an olsun düşünmeden- İsmet Paşa'ya mal eden dostlar! Benlik ve birliğimizin biricik mimarının yanına zamanında manda kovalayan İsmet Paşa'nın adını yazma cür'eti gösterebilen dostlar!

"Zafer, 'zafer benimdir' diyebilenenindir" sözünden nasibini almamış inanç yoksulu [http://www.guncelmeydan.com/pano/inaniyor-musunuz-t23355.html] dostlar! Zamanında yine tuşum bastığınca derdimi anlatmaya çalışmıştım size. Şimdi de, biricik önderim Gazi Kemal Atatürk ile bağlayayım naçizane sözümü:

"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen çabalar belirebilir. Düşüncelerimi yadsıyanlar ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve güçlüdür ki bu düşünceler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli sonuçları kalpleri doldurur."

Allah tümcemizin^* kalbini ekilen tohumlardan yeşeren ormanlar ile doldursun!

Ram yazdı:^*Cümle: sıfat Bütün, hep.

Sayın Aydemir,

Eleștirilerinizi okudum, yeni bilgiler de edindim, teșekkür ederim.
Ancak, kendi payıma düșenlere șöyle bir yanıt vermek isterim.

1° Ben șair değilim; ne șiir ve ne de ağıt yaktım.

2° İnönü’yü aracı gösterip Mustafa Kemal’e küfür etmek isteyenlere bir yanıt vermemiz gerekiyordu.

Fransa Atatürkçü Düșünce Derneği olarak vereceğimiz basın açıklaması taslağı üzerinde çalıșırken

uyaklı bir ‘çocuk șiiri’ çıkmıș oldu. Ve onu ‘kișisel’ bir tepki amacıyla yayımladım.

3° İsmet Pașa haklı haksız çok eleștirilmiștir. Ancak Cumhuriyet’imizin kurucuları arasında İkinci Adam’dır. Tartıșılmayacak bir yönü varsa, o da bu yönüdür.

4° Ecevit CHP’ye genel bașkan olduğunda, hocamız ‘İnönü artık çok yașamaz’ demiști ve bir yıl sonra mı ne İnönü öldü. Ölüme sevinilir mi? Öldüğünde üzülsek de, genel bașkanlık seçimleri sırasında olsa idi neredeyse sevinecektik.

5° Bugün İnönü konulu bir ‘düzeyli’ tartıșma olsa, belki girmeyebilirdim.

Ancak ‘aymazca’ ve ‘alçakça’ bir saldırı sözkonusudur. Ve konu kesinlikle ‘İnönü’nün kendisi değildir.

Saldırı ‘Cumhuriyet’edir, kurucularınadır. Yanıtsız kalmamalı idi ve kalmadı.

6° İnönü’yü tartıșma ortamına, hele bugünlerde, çekmek yerine bundan ne denli uzak durulursa yeğdir diye düșünüyorum.

Yanıtımın bu bağlamda değerlendirilmesi umuduyla,

Selam, sevgi va saygılarımı sunarım.

Habip Hamza Erdem

Fransa Atatürkçü Düșünce Derneği Bașkanı

>
> Sorular?
>
> 1. Mustafa Kemal Atatürk, Ismet Inönü"yü neden görevden aldi, ne zaman?
>
> 2. Mustafa Kemal Atatürk ve Yaveri, Dolmabahce Sarayina ne zaman göz altina alindi?
> Atatürk, Ankaraya gelmek istemesine ragmen neden izin verilmedi?
> Doktorlar bu yetkiyi nereden aldilar?
>
> 3. Inönü ikinci Basbakanligi ne zaman aldi? Atatürk"ün atama yazisinin tarihi?
>
> 4. Dersim Isyaninin tarihi?
>
> 5. ABD Askerleri,
> TBMM etrafinda karakol kurarak kimleri, kimlere karsi koruyordular ve ne zaman?
> TBMM etrafinda ABD askerlerini gösteren fotograflar basinda yayimlanmistir.
>
> 6. Dolmabahce Sarayinda,
> Atatürk ne kadar zaman hasta olarak göz altinda kaldi?
> Inönü ve Genelkurmay onu neden ziyarete gitmedi?
>
> 7. Atatürk güya öldürülmeyip de hastaliktan ölünce,
> ilk hafta icinde,
> neden heykeli Dolmabahce Sarayinin Bahcesinden 25 TL 35 kurus ödenerek söktürüldü?
>
> 8. Atanin reimleri ne zaman ve nicin resmi dairelerden kaldirildi? Emiri kim verdi?
>
> 9. Dolmabahce Sarayinin Bahcesinde Inönü,
> yurt disina kacmis, kac bagimsizlik karsiti vatan haini ile BARIS YEMEGI yedi?
> Onlarin isimleri ve hangi devlet birimlerinin basina getirildiler?
>
> 10. 1948 de,
> Inönü neden Milli Egitim Bakanliginin Yönetimini ABD lilere teslim etti?
> Ezan neden tekrar, Arapcaya döndü?
> "Anlamadan okuyana yaziklar olsun" diyen AYETE ragmen?
>
> Imam Hatiplerin Temelini kim attirdi,
> Yaratan adi ile ticareti kim baslatti?
>
> 11. Bagimsizlik Savasimiz da bize madden ve manen destek veren Sovyetler Birligi,
> 15 yillik Atatürk dönemince Türkiyenin kalkinmasi icin her türlü sanayi destegi,
> mühendis destegini veren komsumuz nasil oldu da birden bizim icin tehlike oluverdi?
>
> Halbuki,
> batinin Atatürk döneminde,
> Türkiyeye makina dahi satmadigini,
> Inönü"nün agzindan,
> 1970 de Ankara Ziraat Fakültesinde dinlemistim.
>
>
> Tarih boyunca her türlü düsmanliklari yapan,
> emperyalist düsmanlar,
> ne oldu da,
> birden dost oluverdiler?
>
> 12. Nato,
> bize daima düsman olan ülkelerin ordularindan,
> bir hacli ordusu olarak kurulmustur.
> Bu ülekeler,
> Türk Ordusunun yönetimini ellerine gecirmis ve kendi amaclari icin,
> yurt icinde ve disinda hep kullanmislardir!
>
> Darbelerde,
> Kibrista,
> Lübnanda,
> Bosnada,
> Irak ve Afganistanda,
> zavalli askerlerimiz,
> sömürgeci güclerin cikarlari dogrultusunda kullanilmislardir ve
> kullanilmaktadir.
> Ordunun ipini emperyalistlerin eline Inönü yönetimi uzatmamismidir?
>
> 13. Madem Yunanlilar birinci Inönü Savasini kayip ettiler de,
> neden ikinci Inönü Savasi oldu?
>
> Madem iki tane Inönü Savasi,
> Inönünün komutasinda basarili olduda,
> Yunan toplari neden Ankaradan duyulmaya basladi?
>
> 14. Madem Yunanlilar yenildiler de,
> neden Cumhurbaskani Mustafa Kemal Pasa,
> Sakarya "ya kendi savasmaya gitmek zorunda kaldi?
>
> 15. Inönü,
> Masonlara iktidari 1963 de neden devir etti?
>
> 16. Oglu Inönü,
> ayni Masonun sapkasini Erzincanda tutuyordu.
>
> 17. Inönü Basbakan oldugunda,
> Cövizin (Dövizin) ecnebi parasi oldugunu bilmedigini,
> kendi itiraf etmistir?
>
> 18. Inönü cuvallamaya baslamisti. CHP nin yönetimine CIA 45 kisi önermisti. Ecevit"in adi 43. sirada idi.
>
> Inönünün etrafinin kuklasi oldugu,
> kilifa sigmaz olmustu, basin yaziyordu!
>
> Inönünün ipleri kimlerin ellerindeydi?
>
> Tevrat ve Kuranda anilan CIFTLER KANUNU nedir?
>
> 18. Inönü Bagimsizlik Savasina hangi tarihte nerede katilmistir?
>
> 19. Istanbul"un isgalinde Inönü bir ABD MANDACISIMIYDI?
>
> Bizleri aydinlatanlara,
> tesekkürlerimizi sunariz.
>
> Saygilarimla, Ismet Aydemir

Bugün Gençliğe Sesleniş'teki ortam oluşmuşsa, bu sürecin kapısını İsmet İnönü açmıştır. Kendisinin olumsuz ve olumlu yanları ortada iken, iktidar sahibinin yarattığı sanal gündemin girdabında "ikinci adam"ı kollamaya çalışmak benim için -birilerinin istediği gibi- boşa harcanan güçtür. Gelin derdimiz bir yerlere varmak ise, Aziz Nesin'in yazısında es geçtiği [http://www.avazturk.com/nasil-sansur-ama_haberi_1649.html] satırları anımsatalım hünkarımıza...

Teklik doğası gereği ikiliği kabul etmez. Eşi, benzeri daha doğrusu ikincisi olmadığı için tek tektir. Dolayısıyla tüm başarısını ulusuna mal etmiş "tek adam"ın ardından "ikinci adam" yaratmak, doğaya aykırıdır. Benim için "ikinci adam", yalnızca bir Şevket Süreyya Aydemir kitabıdır.

İlkeleri, devrimleri ve ülküsüyle Gazi Kemal Atatürk'ten, Türk geleceğinin çocuklarına aktarılan düşünce tek ve bütündür. O'nun tekliği "ben"liğinden değil "biz"liğinden gelir. Bu açıdan O'nun tekliği asla bencillik ya da bağnazlık olarak algılanmamalıdır.

Sözün özü kanımca karşı devrim, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05'te başlamıştır. Bu bağlamda sayın Aydemir'e verdiği bilgiler için şükranlarımı sunuyor ve sözü yeniden Gazi Kemal Atatürk'e bırakıyorum:

"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" sözcüğüyle anlatamam; o, ben değil, bizdir! O, ülkenin her köşesinde yeni düşünce, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını simgeliyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeylerin doyumu içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"