
İsrail Dışişleri Bakanlığı Kuran-ı Kerimi tefsir etmek için kurduğu site İslam dünyasında tepkiyle karşılandı. İsrail Quranet'le ne amaçlıyor? Tefsirin içeriği ne?
İsrail Dışişleri Bakanlığı, İslam dünyasıyla batı arasında bir iletişim köprüsü oluşturmak için internet üzerinde Kur'an-ı Kerim'i yorumlatıyor. Projede birçok İsrailli Arabın yer alacağı bildirildi. Dünyanın birçok yerindeki Müslüman kişi ve kuruluşlar, İsrail'in bu girişimiyle Kur'an ayetlerini İsrail ve ABD'nin istediği şekilde yorumlatacağı uyarısında bulundu.
Yahudi bir profesör olan Ofer Grosbardın yönettiği ve üç Müslüman araştırmacının danışmanlığını yaptığı Quranet isimli projenin hazırlanışında 15 Müslüman akademisyenin yer aldığını vurgulandı. Ber-Sabaa Üniversitesi tarafından ilk nüshası yayınlanan proje İsrail'de geleceği değiştirebilecek en iyi 60 icattan biri olarak Cumhurbaşkanı Şimon Peresin himaye ettiği ve 13-15 Mayıs tarihleri arasında Kudüste düzenlenen Gelecek Ufukları Konferansına da katıldı.
TEFSİRİN İÇERİĞİ
İsrail Dışişleri Bakanlığı Quranetin kendi alanında tek olduğunu her eğitimci ve aile reisinin bunu bir eğitim aracı olarak kullanabileceğini söyledi. Kullanıcı sitede yer alan index sayesinde, ilgilendiği eğitim konusuyla ilgili ayetlere ulaşabilir. İsrail Dışişleri Bakanlığı sitesine göre kitap okura kendisini ilgilendiren terbiye konusunda yardımcı olduğunu bu konuyla ilgili bir ayeti kerime seçtiğinde konuyla ilgili günlük hayattan kısa bir hikâye göreceğini böylece en sonunda öğretmen ya da aile reisinin önünde ilgili Kuran ayetini kullanmak için hissi bir rehber, çocuğuyla konuşurken ayetin içerdiği mesajın bilincinde olacağını ve en sonunda da olup bitenlerin nedenlerini açıklayan eğitimsel-psikolojik bir açıklama ya da analiz elde edecek.
Proje hizmetlerini Arapçanın yanı sıra İbranice, Türkçe, Farsça ve Fransızca olarak sunmayı hedefliyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı Quranet sitesinde yayınlanan tefsire örnek olarak Fussilet Suresi 34. Ayet olan İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur. ayetinin tefsirini örnek olarak verdi. İsrail tefsirinin bu ayet hakkındaki yorumu ise şöyle: düşmanın gün gelir en iyi dostun olabilir.
FİKİR NASIL ORTAYA ÇIKTI
Dışişleri Bakanlığının sitesinde yayınlanan habere göre bu projenin fikir babası bedevi öğrenci Büşra Mezaribtir. Büşra fikrin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: Biz 15 bedevi öğrenci geçen sene master tezimiz için eğitim danışmanlığı konusunu seçmiştik. Hazırladığımız tez arasında Dr. Ofer Grosbardin verdiği Evrimsel Psikoloji diye bir dersimiz de vardı. Ders normal seyrinde devam ederken hocaya döndüm dedim ki size bir gerçeği söylememi ister misiniz? Bize öğrettiklerininiz hiçbir şeyin bize ne faydası ne de yardımı oluyor Hoca şaşırarak neden peki? dedi. Dedim ki örneğin ben yarın eğitim danışmanı oldum diyelim.Biri bana gelse dese ki beni cin çarptı ya da bizim müslüman toplumda yaygın olan buna benzer bir şey söylese. Söyler misiniz Allah aşkına bize öğrettikleriniz bu derslerin bize bu konuda nasıl yardımı olacak ?
Hoca bana peki sana ne yardımcı olur? diye sordu. Dedim ki Kuran-ı Kerim Bana konuyu açıkça anlatsana dedi. Dedim ki "bu konuda bir ayetin Müslümanlar üzerinde yaptığı etkiyi başka bir şey yapmaz.
Öğrencinin anlattığına göre Ofer bir sonraki derse elinde Kuran-ı Kerimin 30 cüzü olduğu halde geldi. Bunları bize dağıtarak eğitici ve psikolojik tedaviye yardımcı olacak ayetleri bulmamızı istedi. Bu tarz ayetlerin oldukça fazla olduğunu bilmemiz pek zamanımızı almadı. İnsanı sorumluluk taşımaya, her zaman gerçeği ve doğruyu söylemeye ve başkalarına saygılı olmaya çağıran ayetler o kadar çoktu ki.
Sonra Ofer seçtiğimiz ayetlere uygun günlük hayatımızdan birer kısa hikâye yazmamızı istedi. Hikâye aile reisinin ya da öğretmenin (veya eğitimcinin) ayetin mesajını ya da içeriğini çocuğuna nasıl aktarması gerektiğini ortaya koyacaktı.
Yaklaşık 300 kadar hikâye toparladık. Ofer ise her hikâyeye kısa ve kolay psikolojik-eğitici bir analiz ekliyordu. İşte buradan Quranet böyle ortaya çıktı.
PROJENİN AMACI
İsrail Dışişleri Bakanlığı sitesine göre kitap okura kendisini ilgilendiren eğitim konusunda yardımcı olduğunu bu konuyla ilgili bir ayeti kerimeyi seçtiğinde günlük hayattan kısa bir hikâye göreceğini böylece en sonunda öğretmen ya da aile reisinin önünde ilgili Kuran ayetini kullanmak için hissi bir rehber olacak, çocuğuyla konuşurken ayetin içerdiği mesajın bilincine varacak ve en sonunda da olup bitenlerin nedenlerini açıklayan eğitimsel-psikolojik bir açıklama ya da analiz elde edecek
Dışışleri Bakanlığı projenin sağlayacağı ayrıcalıkları sıralarken hikmetli öğüt diye tanımladığı Kuran-ı Kerimin bu proje sayesinde her mürebbi ya da aile reisinin kullanabileceği bir eğitim aracına dönüşeceğini ve daha önce hiç olmadığı kadar Kuran'ın büyüklüğünün ortaya çıkacağını böylece tüm insanlığa hizmet edeceğini savunuyor.
Bakanlık projenin Kuran-ı Kerimi modern eğitim metotlarıyla birleştirip İslam Dünyasıyla Batı Medeniyeti arasında bir köprü kuracağını, Kuran-ı Kerimin güzelliğini yansıtarak insanoğlunun onurunu ortaya çıkardığını ve insanın onurunu merkeze yerleştirdiğini böylece Kur'an-ı Kerimi terör amaçlı kullananlara çok iyi bir cevap olacağını iddia etti.
FİLİSTİNLİ MÜSLÜMANLAR PROJEYE KARŞI ÇIKTI
Öte taraftan Filistin İslami Hareket sözcüsü Şeyh Zahi Nüceydat yaptığı açıklamada İsrail Dışişleri Bakanlığının duyurduğu Kuran-ı Kerim tefsir projesinin çok tehlikeli bir girişim olduğunu bu projenin asıl amacının Kuran-ı İsrail ve ABDnin istediği tarzda anlayan müslüman bir nesil yetiştirmek olduğunu vurguladı.
İsrail ve ABDnin Kuranı istedikleri kalıba sokma girişimiyle bu hoşgörülü akideden tamamen uzak bir nesil yetiştirmenin amaçlandığını kaydeeden Şeyh Nüceydat konunun ciddi bir araştırma ve incelemeye ihtiyaç duyduğunu İsrailli Bakanlığı çalışmasının Kuranı Kerim için merci olarak sayılan din âlimleriyle danışıldığı anlamına gelmediğini bunun İsrailin bir oyunu olduğunu ileri sürdü.
Bu arada, Filistin Evkaf Bakanlığı bu tarz projelerin takdim ettiği tefsirlerin doğru olduğunu kabul etmenin çok zor olduğunu zira böyle bir zamanda bu tarz bir tefsirin çıkarılmasını gerektirecek her hangi bir neden olmadığını zaten Kuranı Kerimin doğru yorumluyan birçok islami tefsirin olduğunu ve bu tarz kitapların yayınlanmasının bu tefsir hakkında kuşkulara neden olduğunu açıkladı.
Öte yandan, Şeyh Hüseyin Ebu Ermile yaptığı açıklamada İslam ve Müslümanların düşmanı bu İsrailli Bakanlığın hedeflediği çarpıtma ve tahrife örnek olarak Fussilet Suresinde yer alan ayeti örnek vererek bu ayetin doğru tefsirinin insanların tümü sadakalarını vermeli ki hiç kimse fakir kalmasın ve böylece insanlar arasında sevgi bağları güçlensin dedi.
MISIR EVKAF BAKANLIĞINDAN UYARI
Öte yandan Mısırın dini müessesesi Evkaf Bakanlığı yetkilileri İsrailin bu projesine karşı müslümanları uyanık olmaya çağırdı. Evkaf Bakan yardımcısı ve Din İşleri Bölüm Başkanı Dr. Şevki Abdullatif yaptığı açıklamada bu projenin asıl amacı müslümanlar arasında kutuplaşma sağlamak ve onları İsrail tuzağına düşürmektir, çünkü İsrailliler düşünceleri ve planlarıyla örtüşecek ayetleri seçmişler dedi.
Dr. Abdullatif Vakıflar Bakanlığının birkaç gün içerisinde bu projeye ve içerdiği yalan ve zehirli fikirlere karşı çok net bir cevap vereceğini, ayrıca bu tefsirin İslam Dünyasında dikkate alınmasını önlemek için bakanlığın her türlü tedbiri alacağını ve herkesin haberdar olması için bakanlığın internet sitesinde Kuran-ı Kerimin bu sahte tefsirinin iç yüzünü ortaya konan bir uyarı yazısı yayınlayacağını söyledi.
KUŞKU DUYMAK GEREK
Kahire Ayn Şems Üniversitesi İsrailiyat uzmanı Dr. İbrahim el-Bahravi de yaptığı açıklamada bu tefsire ilişkin iyi niyetlere güvenmek mümkün değil, böyle bir tefsirin pazarlamasını yapanların iyi niyetli olduklarını söyleyemeyiz, dolayısıyla gerçeğe ulaşmak için şüphe etmek gerek prensibini uygulamakta fayda var dedi.
El-Bahravi burada üzerinde durmamız gereken birkaç husus var. Bunlardan en önemlisi piyasada bulunan bu tefsirin yeniden gözden geçirilmesi, Kuran ayetlerinin ve yapılan tefsirinin ilgili islami üniversiteler tarafından incelenmesi, Kuran-ı Kerim ayetlerinden seçilen ayetlerin niteliği gibi konular. Bütün bunlar incelendikten sonra böyle bir katabın arkasında saklı olan gerçeği öğrenmiş oluyoruz dedi.
El-Bahravi İsrailli araştırmacının cin çarpmanın tedavisinde Kurandan faydalanma konusuyla ilgili ise şunları söyledi: Bu konu müslüman ya da hristiyan tüm Arap toplumlarında yaygın sosyal bir gelenektir. Arapların dini semboller kullanarak cin çarpma konusunu tedavş etme girişimleri dinle bir ilgisi yoktur. Örneğin Mısırda müslümanlar el-Azra ve Ma Gergis gibi kıpti kiliselerine hristiyanlarsa Seyyide Zeynebe giderek birbirlerinin dini sembolleriyle tedavi görmeye çalışıyorlar. Ancak Cin ve cin çarpmanın tedavisi İsraillilere kafalarına göre Kuranı tefsir etme imkânı vermiyor. Çünkü Kuran ibadet kitabı olup hayatın tüm alanlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla sadece bu cin çarpma konusu açısından tefsir edilemez
Bu arada bilindiği gibi Medine-i Münevverede bulunan Kral Fahd Mushafı Şerif Merkezi 2001 yılında Kuran-ı Kerimi düzgün bir şekilde İbraniceye çevirmişti.
Kaynak