ISRAIL'in OSMANLI IMPARATORLUGU
PROF. DR. YALÇIN KÜÇÜKTEN CEMAATİN ERBİL TOPLANTISININ KODLARI
Abant Platformunun Erbilde düzenlediği toplantının yankıları sürüyor. Platformun toplantısı sonrası neredeyse tüm yazarların yeni bir dönemden söz etmesi dikkat çekici. Abant Platformu neden Erbilde toplandı? Cemaatin Kürtlere ilişkin hesabı ne? Barzaninin cemaat ile ilişkisi nasıl? Cemaat Barzani üzerinden ne planlıyor? Odatv.com olarak tüm bunları Prof. Dr. Yalçın Küçüke sorduk.
İşte Prof. Dr. Yalçın Küçükten Cemaatin Erbil toplantısının kodları:
Musulu Almazsanız Diyarbakırı Verirsiniz
Şimdi burada benim açımdan bir defa çok şaşırtıcı bir nokta yok. Ben bunu zaten çok açık olarak söylemiştim. Şöyle demiştim:
Eğer Musulu almazsanız Diyarbakırı verirsiniz. Söylenenler, Musul ile Diyarbakırın birleşmesi yönünde bir ataktır. Fethullah Hoca taraftarlarının Erbilde yapmış oldukları toplantı Musulla Diyarbakırı birleştirmeye yöneliktir. Musul, Osmanlı taksimatında bugünkü Kuzey Iraktır. Yani bugün Talabani ve Barzaninin kontrolünde olan bölgedir. Misak-ı Millide Musul olarak ifade edilir. Dolayısıyla bu Erbil toplantısı ve bunu Diyarbakırda yapamamaları bunu gösteriyor. Bunu dar olarak düşünmemek lazım. Erbil toplantısını Ergenekon tertibi ile beraber düşünürseniz şimdiye kadar Büyük Ortadoğu Projesi dediğimiz proje çerçevesinde bir adım atılmış oluyor.
Ben "Kürdistan" Diyemiyorum
Bu söylenen sözcüğü ki bunu daha önce Mesut Barzani söylemişti- söylemiyorum. Neden söylemiyorum? Bir şartlanma var. Birde kendimle tutarlılık için bu sözcüğü Kürt ve stan kelimesini birarada söylemiyorum. Stan yerleşmek demektir. Kütçe de Hint-Avrupa dillerinden olduğu için stadyum veya istasyon kelimesi ile aynıdır. O sözcük Kürtlerin yerleşik olduğu yer anlamına gelir. Tıpkı Ermenistan. Biz Farsçadan alırız onu Kürtçeden değil. Ama Farsça ile Kürtçe kardeş diller olduğu için orda da kullanılır. Bizim de kullandığımız Ermenistan, Bulgaristan gibi sözcükler vardır. Bunu daha önce Mesut Barzani de söyledi. Türkiyede bundan 510 yıl öncesine kadar, benim hapiste olduğum 19982000 yıllarında bu sözcüğü telaffuz etmek 5 yıllık hapis getiriyordu. Bana bu sözcükten dolayı birçok 5 yıllık hapis verdiler. Onun için benim kendimle bir tutarlılığım var. Yoksa suç değil. Ben mahkemede de söylerdim. Bu söyleniyor ama ben söylemiyorum. Şimdi bu noktaya gelindiğinde benim daha önce bir teorem olarak bahsettiğim noktaya gelmiş oluyoruz. Berat Özipekin Stardaki yazısını okudum. Nasıl Benelüksten Avrupa Birliği çıktı. Bu da adım adım Kürtlerin yerleştiği yer ortaya çıkacak. Bunu cesaretle söylemiş oluyorlar.
Barkey İstanbul Yahudisidir
Yalnız buradaki önemli noktalardan biri de şu: Orada aktif olanlardan bir tanesi Henry Barkey bir İstanbul Yahudisidir. Şu anda Mesut Barzaniye çok yakındır. Hem orada bir devlet olmasını savunuyor, hem Türkiyenin buna sempati ile bakmasını, bunu kabul etmesi için devamlı çalışıyor. İstanbul Yahudisidir. Türkçeyi bilir. Haberi büyük bir heyecanla veren de Berat Özipektir. Kız mı erkek mi olduğunu bilmiyorum. Çünkü bu ara onlar üzerinde de çalışıyorum. Türkçedeki biseksüel isimler iki cins tarafından kullanılan isimlerdir. Berat da iki cins tarafından kullanılan isimlerden bir tanesidir. Tayyip Erdoğanın bugün iş adamı olan damadının adıdır. Aynı zamanda Adnan Polatın kız kardeşinin de adıdır. Bu biseksüel isimleri topluyorum. Bunları neden topluyorum? İbraniyette biseksüel isimler çok fazladır. Başka kavimlerde azdır. Türkçede Berat diye bir isim yok. Kaynağı yok. Ama benim bildiğim berat Sabetay Seviin ölmeden önce yaşadığı ve öldüğü kentin adıdır. Bizde de Osmanlı zamanında "berat mebusu" vardı. Bilinen bir yerdir. Onun dışında da bir kaynak bilmiyorum. "Digression" dediğimiz bu ayrılmanın da anlamı şudur: Hem Irak savaşı hem de böyle bir devletin kurulması, artık orada yaşama güvenliği tehdit altında olan İsraile güvence vermek içindir. Başka açıdan söyleyecek olursak; artık İsrail öyle bir açmaz içindedir ki her gün daha genişleyerek güvenliğini buduyor. Genişledikçe de güvenlikten uzaklaşıyor.
İsrailin Haritası Yoktur
Hatta çok hoş bir şey söyleyebiliriz. İsrail bir devlettir. Fakat devletin özelliklerinin birincisi bir haritası olmasıdır. İsrailin bir haritası yok. Daha doğrusu sık sık değişen bir haritası var. Dolayısıyla burada kurulmakta olan bir kürdo-judaik devlet ve bunu Diyarbakır bölgesiyle birleşmesiyle de yeni bir durum olmakla birlikte İsrailin projeleri arasında hem Musul, hem Ermenistana kadar olan yerler vaat edilmiş toprak sayılıyor. Orada bir adım ortaya çıkıyor. Dolayısıyla şu anda hem Abant Platformu hem de Fethullah Gülen bu adımların parçası oluyorlar. Bu adımlara yardım etmiş oluyorlar. Bu açıklık ortaya çıktıktan sonra Büyük Ortadoğu Projesi, Büyük İsrail sözlerinden daha çok yeni Osmanlı İmparatorluğunun kurulmasından bahsedebiliriz. İyi sözcüğü çok çok önemlidir. Chomskynin de benim sık sık televizyonlarda ve çeşitli konuşmalarda işaret ettiğim gibi önemli bir çalışmasında çok açık olarak İsrailin şu an Amerika ile beraber kurmak istediği düzenin Yeni Osmanlı İmparatorluğu olduğunu söylüyor. Yenilik şurada; Chomsky çok haklı olarak bunu tespit ediyor. İlk Osmanlı imparatorluğunda drijan Türklerdi. Şimdi kurulmakta olan Osmanlı İmparatorluğunda ise drijan İsraildir. Hatta ben daha önceki konuşmalarımda Ottoman Empire of America kuruluyor demiştim. Amerikanın Osmanlı İmparatorluğu, İsrailin Osmanlı İmparatorluğu. Burada Türklere yer yok. Yepyeni bir mesele ortaya çıkıyor. Fethullah Gülenin bu açılımı Ergenekonla bağlantı içinde. Türkiye Kürtlerinin şu aşamada bir kürdo-judaik bir şema içinde olmayı kabul etmeyeceklerini düşünüyorum ve temenni ediyorum. Onun ötesinde bir de daha güçlü olarak söylediğim, politik olarak Türkiye Kürtleri Barzaninin liderliğinde bir Kürt birliğini asla kabul etmez. Kürt birliği sözcüğünü bilerek seçmiş durumdayım. Yavaş yavaş bunu tartışılması gerekiyor. Benim de Musulu almazsanız Diyarbakırı verirsiniz sözümün arkasındaki nokta buydu.
Lozan Tartışılıyor
Artık bütün mesele bu noktaya geldiğinde, sol Kemalist açıdan Lozan Antlaşmasını tartışmaya başlamamızın zamanının geldiğini söyleyebilirim. Bundan 2030 yıl önce İslami gericilik daima Lozan anlaşmasını eleştirilerdi. İsmet Paşayı erkek olmamakla suçlarlardı. Şu anda mesele judaik bir boyut kazandığı için bu iddiaların hepsini unutmuş durumdalar. Şu an sol Kemalist bir açıdan Lozan Antlaşmasını tartışmaya açmak. Bunun zamanının geldiğini söyleyebiliriz. Hepsini özetleyecek olursak; bu açılmalar Türkiye topraklarına, cumhuriyete bir tehdittir. Barzaninin himayesi altında ve Türkiyedeki bazılarının kabul etmediği bir toplantıyı oraya götürüp yaptığınız takdirde ve Türkiyeyi de Benelüks tipi bağlar kurmayı takip ettiğiniz takdirde bu bölgeyi paylaşacak. Yani Diyarbakır bölgesi ile birleşecek. Sol buna karşı çıkmak durumundadır. Mesut Barzaninin lehine değil, Irak, büyük bölgesel bir iç savaşa doğru gidiyor. Arap ulusları bu şokta kurtulmaya başladıkları andan itibaren Musulun kürdo-judaik ellere geçmesine itiraz edeceklerdir. Sol bunların dışında kalamaz. Dolayısıyla Lozanı böyle bir fetiş haline getirmektense sol Kemalist açıdan ele alıp tartışmaya başlamak yerindedir.
Odatv.com
NOT: Audio da calisyor. http://www.odatv.com/index.php?id=14940