Başbakan Erdoğan, zaman zaman İsrail'e dayılanıyor, karşı çıkıyor ve tabanına hoş gelecek sözler söylüyor.
Ancak, İsrail ile işbirliği yapmaktan da kaçınmıyor. Şimdilerse, Hatay'daki Suriyeli mülteci kamplarında İsrailli gönüllü kuruluşların yoğun bir faaliyet içinde oluşu, bu işbirliğinin somut bir örneği olarak karşımızda duruyor. Ancak, bu çalışmalar kamuoyundan saklanıyor ya da başka türlü yansıtılmaya çalışılıyor.
Şimdi diyeceksiniz ki "Mültecilere insani yardım yapan kuruluşların milliyetine ve rengine bakmamak gerekir.
" Ancak, bu görüşün İsrail için geçerli olmadığı düşüncesindeyiz.
Gelen istihbarat kaynaklarını değerlendirecek olursak, sınırdaki kamplarda İsrailli gönüllü kuruluşlar insani yardımdan, sağlığa kadar hemen her çeşit hizmeti vermeye çalışıyor. Suriye'nin dışında Ürdün'deki kamplarda da aynı kuruluş elemanlarının yoğun faaliyeti görülüyor.
İSRAİLLİ AJANLAR CİRİT ATIYOR
Batılı kaynaklar, İsrailli gönüllü kuruluşlar hakkında "Türkiye'deki ve Ürdün'deki kamplar İsrail ajanı kaynıyor" şeklinde yorum yapıyor.
İsrail, doktor, hemşire, sağlık ekibi, gıda dağıtım grubu adı altında MOSSAD ajanlarını kullanıyor. Bu ajanlar, kamplardaki Suriye rejimi karşıtlarını hem eğitiyor, hem de taktik vererek Suriye içlerine sızmasını sağlıyor. Buradaki bütün hedef, Esad rejiminin çökertilmesidir. İsrail için büyük bir tehlike olan Suriye'deki rejimin çökmesi ile İsrail, Ortadoğu'daki yayılmacı politikalarını daha rahat biçimde yürütebilecektir.
Irak'ın ABD tarafından işgalinden hemen sonra Kuzey Irak Peşmerge Lideri Barzani ile bir araya gelen İsrailliler, Kuzey Irak'a da gönüllü kuruluşlar adı altında ajanlarını sokarak, Kuzey Irak'ı adeta avuçlarının içine almayı başarmışlardır.
KUZEY IRAK'TA DA AYNI ŞEYİ YAPTILAR
Daha da açıkçası, Kuzey Irak'ta PKK'yı bile eğitenlerin İsrail subayları olduğu bilindiği halde, bugünkü AKP Hükümeti Barzani-Suriye işbirliğine bile adeta seyirci kalmıştır. Hatay ve Ürdün'de üstlenen İsrailli gönüllü kuruluşlar bünyesinde faaliyetlerini rahatlıkla sürdüren MOSSAD ajanları, neredeyse Türkiye'yi Suriye savaşına sürüklemeye bile kalkışıyorlar.
İsrail'de, Necef ve Celile'nin Gelişimden Sorumlu Bakan Yardımcısı Eyüp Kaya, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "Şu anda Türkiye ve Ürdün sınırında İsrailli gönüllü örgütler vasıtasıyla Suriyelilere her türlü insani yardımı yapıyoruz "demiştir. Hatay ve Ürdün'deki İsraillilerin çalışmaları yetkili ağızdan da doğrulanmaktadır. Bakan Yardımcısı, bu çalışmalardan Türkiye Devleti'nin bilgisinin olduğunu da söylemektedir.
Şimdi bizimkiler bunu bilmiyorlar mı? Bu gönüllü kuruluşlar adı altında İsrailli ajanların neler yaptıkları tespit edilmiyor mu? Hani İsrail'e karşı sert tutum ortaya koyuyorduk? Hani İsrail ile hiçbir konuda işbirliği yapmayacaktık. Ne oldu? Kaldı ki, kamplardan bazı kişilerin de İsrailliler tarafından ülkelerine götürülmesine ne denilmeli?
MİLİTAN EĞİTİYORLAR
Hatay'daki Reyhanlı, Altınözü ve Kuyubaşı kamplarının ortak bir özelliği var, bunu açıklayalım. Bu kamplarda genellikle çoğu asker kaçağı ülkesinde suç işlemiş yaklaşık 27 bin kişi kalıyor. Kamplardaki bu kişilerden bazılarının seçilip İsrail'e götürülmesiyle ne amaçlanıyor? Biz söyleyelim:
İsrailliler tarafından eğitilen, silahlandırılan ve yine Türkiye sınırına getirilerek Suriye'ye gönderilen militanların bunlardan oluştuğu biliniyor. Dışarıda eğitilen bu militanlar Suriye'de Esad rejimine karşı çarpışan güçlere takviye olarak gönderiliyor. Bunlardan çoğu de El Cezire Televizyonu'na yüzleri kapalı olarak çıkartılıp, Esad aleyhine konuşturuluyor. Aslında Suriye'deki büyük katliamların da bunlar tarafından gerçekleştirilip Esad'ın üzerine atıldığı da ifade ediliyor.
Biz, İsrailli gönüllü kuruluşlara kucak açarak, işlenen bu suçlara alet olmuyor muyuz? Aynı suçu işlemiyor muyuz? Bu süreç, günün birinde bizi de yanan bu ateşin içine atmaz mı? Biz, bütün bunların hesabının kitabının çok iyi yapılması gerektiği görüşündeyiz. İsrail ile sadece kayıkçı kavgası yapan Başbakan'ın gerçekleri kamuoyundan saklamaması gerektiğini de vurgulayalım.
Bir başka gerçek de şudur:
İsrail nerede bir çıkarı varsa, gönüllü kuruluşlar adı altında ajanlarını oraya sokup, iş bitiriciliğini gerçekleştiriyor. Dün, Kuzey Irak'ta yapılanlar, bugün Hatay'da yapılmaktadır. Bu gelişmeleri değerlendirdiğimiz zaman bugünkü AKP Hükümeti'nin İsrail ile elele, kolkola olduğunu da açıkca görebilmekteyiz. Ancak, bunlar kamuoyuna çok daha başka türlü yansıtılmaya çalışılmaktadır, bunu da özellikle belirtelim.
Necdet B.SİVASLI, 16 Temmuz 2012