[img]http://www.gazeteport.com.tr/stellent/groups/public/documents/site_studio_images/gp_444825.jpg[/img]
[img]http://www.gazeteport.com.tr/stellent/groups/public/documents/site_studio_images/gp_444824.jpg[/img]

Bostancı'da sabah saatlerinde başlayan çatışmada biri ağır, 7 polis yaralandı. Şiddetli çatışmalar sürerken, saldırganın kalabalığın üzerine ateş açması üzerine bir gazeteci ile bir vatandaş yaralandı.

İSTANBUL - İstanbul polisi dün gece sol örgütlere yönelik 60 noktaya operasyon düzenlendi. Hücre evleri olduğu ileri sürülen noktalara düzenlenen operayonda 10'un üzerinde kişi gözaltına alındı.

Polisin operasyon düzenlediği noktalardan biri de Bostancı Emanet Sokak'taki bir ev oldu. Evde bulunan bir kişinin polise silahla karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. İçerde bulunun kişinin el bombası atması üzerine biri ağır, 7 polis yaralandı. Yaralı polisler, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine çok sayıda polis ve ambülans sevk edildi.

"SONUNU KADAR ÇATIŞACAĞIM"
Polisle çatışan ve kendisini Devrimci Hareket üyesi olarak tanıtan Orhan Yılmazkaya isimli şahıs, "Devrimci Hareket üyesiyim. Bombam var, silahım var. Sonuna kadar çatışacağım" dedi.

Bu arada, polisle çatışan gruba ait birinin Anadolu yakası polis ekiplerinin kullandığı telsizin frekansına girerek ''kanının son damlasına kadar çatışacağını'' söylemesi üzerine söz konusu telsiz kanalı iletişime kapandı.

BİR GAZETECİ VURULDU
İstanbul Emniyet Müdürü Celaleddin Cerrah operasyonu yerinden yönetiyor. Bölgeyi kordon altına alan polis ekipleri, çatışmanın yaşandığı olay mahalline kimseyi yaklaştırmıyor. İçerdeki kişi ya da kişilerle süren çatışma yaklaşık 5 saattir devam ediyor. Zaman zaman patlamalar meydana gelirken, apartmandan dumanlar yükseldiği görülüyor.

Saldırgan polisle çatışırken, seken kurşunla NTV kameramanı İlhan Kanmaz ile bir vatandaşa isabet etti. Kurşunun Kanmaz'ın kulağını sıyırdığı ve sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

BOSTANCI'DA TRAFİK SIKIŞTI
Çatışma nedeniyle bölgedeki vatandaşların evden çıkmalarına izin veriliyor ancak kimse evlere giremiyor. Polis meraklı kalabalığı bölgeden uzaklaştırmak için yoğun çaba sarfediyor. Çatışma nedeniyle zaten pazartesi sabahı olması sebebiyle yoğun olan trafik daha da sıkıştı.

BAĞCILAR'DA 2 KİŞİ GÖZALTINDA
İstanbul genelinde düzenlenen operasyonlardan biri de Bağcılar'daydı. Burada 2 kişinin gözaltına alındığı ileri sürüldü.

GÜLER: "HÜCRE EVİ OPERASYONU"
İstanbul Valisi Muammer Güler, kentte aşırı sol, bölücü ve radikal örgütlere yönelik başlatılan operasyonlarda 7 polis memurunun yaralandığını bildirdi.

Güler, NTV televizyonuna yaptığı açıklamada, aşırı sol, bölücü ve radikal örgütlere yönelik geniş çaplı bir operasyon yapıldığını belirterek, çeşitli hücre evlerine girildiğini söyledi.

Muammer Güler, 10'un üzerinde gözaltı olduğunu bildirerek, hücre evlerinden birinde de çatışmanın devam ettiğini anlattı. Güler, şunları kaydetti:

''Daha önce bazı askeri bilimlere, siyasi partilere ve değişik yerlere eylemler yapan, önümüzdeki günlerde de sansasyonel nitelikte eylem hazırlığı içinde olduğu bilinen ve daha önceden de takip edilen örgüt elemanlarından birinin bugün evine yapılan baskında, ilk aşamada bomba atarak karşılık verdi. Ve bu ilk atılan bombada 3 polis arkadaşımız yaralandı. Daha sonra bir kez daha atılan patlayıcı madde ile ilgili bunun bir bubi tuzağı olduğu bilgisi var elimizde, bundan da 4 polis arkadaşımız yaralandı. Toplam 7 memurumuz yaralı, hastanelerde tedavileri sürüyor. Bir arkadaşımızın durumu biraz ciddi gibi gözüküyor.''


http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_444756

Yaralı bir polis şehit oldu

Bostancı'da yaşanan çatışmada yaralanan 7 polisten birinin şehit olduğu öğrenildi.

http://www.gercekgundem.com/?p=188086

Çatışmayı izlerken öldürüldü

Çekim yapan NTV kameramanı yaralandı, yanındaki genç ise hayatını kaybetti.

Bostancı'daki çatışmanın çıktığı binanın karşı sokağında çekim yapan NTV kameramanı İlhan Kandaz kulağından vuruldu. İlhan Kandaz'ın yanındaki genç ise hayatını kaybetti.

Bostancı'da çıkan çatışma sürüyor. Devrimci Karargah Örgütü'ne yönelik operasyonda evden açılan ateş sonucu karşı kaldırımda olayları görüntülemeye çalışan NTV kameramanı İlhan Kandaz vuruldu. Kandaz'ın yanındaki Mazlum Şeker adlı genç vatandaş ise kafasından yararlandı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan genç hayatını kaybetti.

Kaldırımda hareketsiz yatan 12 yıllık kameraman, televizyonların canlı yayını sırasında vuruldu. Daha sonra alınarak ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Saldırganlar hücre evinden polisle çatışırken gazetecilerin bulunduğu yere ateş açtı, NTV kameramanı İlhan Kandaz yaralandı. İlhan KAndaz çatışmanın çıktığı binanın karşı sokağında çekim yapıyordu.

İlhan Kandaz olayın ardından yaşananları anlattı:

"Kritik bir durum yok. Benim sağlık durumumda problem yok. Sıyırma var. Tedbir amaçlı hastaneye geldik. Vurulduğum anda binayı 100 metre önümüzden görüyorduk."

Kandaz, yeterli güvenlik önleminin alınmadığını iddia etti ve ''bizim vurulduğumuz alanda insan olmamalıydı'' dedi. Kandaz, yaralandıktan sonra yaptığı açıklamada İstanbul Valisi Muammer Güler'e dava açacağını söylerek sözlerini şöyle sürdürdü:.

"Trafik açık, polis önümüzde... Operasyon önümüzde cereyan etti. Sokakların trafiğe kapalı olduğu söylenmişti ama vatandaşlar var. Burada çatışma var, cadde kapalı değil. Son derece tuhaf bir durum. Ben kulağımdan yaralandım. Yanımdaki insan kafası delindi. Onun durumunu şu anda bilmiyorum.".


http://www.gercekgundem.com/?p=188081

Görgü tanığı: Polis eve girdi!
Görgü tanıkları Bostancı'daki çatışmayı anlatıyor: Binadan bir ceset çıkarıldı!

HABERTÜRK Muhabiri Tayfun Güzelmeriç, polisin binaya girdiğini ve her operasyonun sona erebileceğini bildirdi. Çatışmanın yaşandığı binanın hemen karşısında oturan görgü tanığı Murat Akbıyık da polisin, teröristlerin bulunduğu apartmana girdiğini söyledi. Görgü tanığı "Binadan bir ceset çıkarıldı" dedi.

2 BOMBA PATLADI

Görgü tanığı Murat Akbıyık önceki konuşmalarında, "Saldırganın evinde 2 bomba patladı. Silah sesleri devam ediyor. Çatışma sürüyor" dedi.

Görgü tanığı Mert Gürçevik de NTV'de yaptığı açıklamada, "Şu anda silah sesleri yeniden duyuluyor. Bir el bombası da atıldı" demişti.


http://www.gercekgundem.com/?p=188083

Çatışmaya yayın yasağı!
RTÜK, Başbakanlık yazısı ile İstanbul-Bostancı'da meydana gelen çatışmayla ilgili yayın yasağı kararı alındığını bildirdi.

RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, ''Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na gönderilen 27.04.2009 tarihli ve 00897 sayılı Başbakanlık yazısı ile 27 Nisan 2009 Pazartesi günü (bugün) İstanbul-Bostancı'da meydana gelen çatışmayla ilgili yayın yasağı kararı alındığı ilgililere önemle duyurulur'' denildi.


http://www.gercekgundem.com/?p=188090

valla arkadaşlar bu haberle ilgili baya video vardı ama video paylaşımı konusunda hiç bir fikrim olmadığı için sitemize koyamadım

Bu hukumet yine is basinda Rte teror orgutu yapmistir. Neden? Bunu yaratmazlarsa tum tezleri curumus durumda. Agzi ile kus yuysa bu polislere artik guvenilmez. Buda evleri basma operasyonu. Sira halka geldi.

Gene ortalık fena karışacak.

konuyu yorumlayinca, ortaya cikan her türlü cözümleme, emniyet güclerinin nasil da kötü yönetildigi ortaya cikiyor.

bir cok tecrübeli polis sefini 40-45 yasinda emekli ederek, kendi yandaslarina kadro boslugu yarattilar.

bugün, henüz yayin yasagi koyulmadiginda ben de takip ettim olayi. acemice ve beceriksizce bir operasyon yapildi. dogru dürüst tedbir almadan ve hazirliksiz bir ev basma operasyonu ile karsi karsiyayiz.

son aylarda alistilar kavgasiz, gürültüsüz ev baskinlari yaparak, sabahin köründe ilim insanlarini, yurtseverleri, silahsiz insanlari Ergenekon tertibi ile tutuklamaya.

Bu sefer de ayni durumla karsilasacaklarini zannettiler galiba. Ama karsilarina gercek teröristler cikti.

**

hayatini kaybeden sehit polisimize ve olay yerinden gecerken vurularak hayatini kaybeden genc vatandasimiza Allah rahmet eylesin.

Bostancı Operasyonunda Dikkat Çeken Ayrıntılar

Bostancı’da sabah saatlerinde yasa dışı "Devrimci Karargah" hücresine yönelik operasyonda gözden kaçan ayrıntılar, medyayımızın ve üst düzey yetkililerin bilgi, tarafsızlık, haberi doğru yansıtma gibi yaşamsal ilkelere ve meslek liyakatına ilişkin soru işaretleri uyandırdı.
İşte operasyon yayınlarından dikkat çeken ayrıntılar:
1) Medyada muhabirlerinden yayın yönetmenlerine kadar “Thomas Müntzer” adını bilen yok. Telsiz konuşmasında militanın açıkça telaffuz ettiği bu ad, Reform ve Aydınlanma’daki halk dinamiğine önemli bir örnek olup, tarihte Martih Luther, Voltaire ve Diderot gibi düşünürlerle yan yana anılıyor. Muhabirler bir yana, çoğu eski solcu olan medya yöneticilerinin bunu bilmemesi şaşırtıcı ve öğreticidir. Türk halkı, operasyonun hedefi olan kimsenin fikirlerine ve amaçlarına ilişkin bilgileri, bir bilgisizler topluluğu aracılığıyla edinme talihsizliğini yaşamıştır.
2) Örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya, ele geçirdiği polis telsizinden yaptığı konuşmada, “Emperyalizme karşı, faşizme karşı, siyonizme karşı savaşıyoruz” diye bağırdı. Bazı medya grupları nedense, herhangi bir polis uyarısına gerek kalmadan, bu bölümü istikrarlı biçimde sansür etti. Anlaşılan, Amerika ve İsrail siyasetini gütmeye bu kadar gönüllü bir iktidar altında, toplumun bu söylemlere basit sloganlar olmaktan öte bir anlam yükleyeceğinden korkuluyordu. Kesin olarak görünen şudur; muhabirinden yayın yönetmenine kadar bu medya, hangi söylemlerin izleyiciye ulaştırılıp hangilerinin ulaştırılmaması gerektiğini bilecek kadar iyi bir oto-sansür eğitiminden geçmiş durumdadır. Bu Türkiye'de haberciliğin geldiği nokta açısından çok acıklıdır.
3)ihlassondakika, haberciniz, aktifhaber,birincikuvvet, memleket ve benzeri İslamcı internet siteleri aynı kalemden çıkan bildiri gibi bir habere yer vermişlerdir. Başlıkları bile haberin aynıdır. Bu habere göre odatv teröre kutsama yapmıştır! Haberciliği artık siyasal görüşlerinin propagandası haline getiren bu dinci internet siteleri, çatışma sırasında polis telsizini ele geçirerek konuşan Orhan Yılmazkaya'nın sözlerinin Deniz Gezmiş'in son sözlerine benzediğini belirten odatv'nin haberini "teröre kutsama" olarak değerlendirmişler; odatv'ye Bostancı Operasyonu üzerinden saldırıya geçmişlerdir.
4) İstanbul Valisi Muammer Güler, bu arada Anadolu Ajansı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la mesafelerini açıklamak durumundadır. Kararlarında ve söylemlerinde tarafsızlıklarını her an koruduklarını göstermeleri gereken bu önemli kurumlar, son olayları tarifte AKP’nin terminolojisine bağlılık sergilemiştir. Vali Muammer Güler, ülke çapındaki operasyonların “aşırı sol, bölücü ve radikal” örgütlere karşı yapıldığını söylüyordu. Vali, “radikal” sözcüğünü böyle kullanmanın anlamsızlığını fark etmiş olacak, sabah yayınında NTV’de, “radikal İs...” demiş ve sözlerine “radikal sağ” diyerek devam etmiştir. Kısacası, Muammer Güler, operasyonların “islamcı” örgütleri de kapsadığını dile getirmekten kaçınmıştır. Başka deyişle, Vali Güler, Tayyip Erdoğan’ın “İslamcı terör demeyin” yollu buyruğuna özenle uyum göstermiş; İstanbul’un değil, AKP’nin Valisi olduğu eleştirilerine zemin hazırlamıştır.
5) Operasyonun çok acemice yapılması üzerinde nedense pek durulmamaktadır. Zafiyetinin nereden nasıl kaynaklandığı konusunda ortada bir soru bile yoktur. İstihbarat birimlerinin bu büyük hatasının sorumlusu kimdir? Geride iki öksüz evlat bırakan Başkomiser'in şehit olmasının hesabını kim soracaktır?

6) Operasyonun başından itibaren, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'le birlikte tüm basın mensupları, o muhitte daha önce böyle bir olayın yaşanmadığını ısrarla belirttiler.

Oysa 12 Temmuz 1991'de ve 16-17 Nisan 1992'de İstanbul'un pek çok merkezi semtiyle birlikte Bağdat caddesinde gene polisin Dev-sol örgüt evlerini kuşatması sonucu uzun süren çatışmalar yaşanmış, tüm basın ve gazeteler günlerce o baskınları tartışmıştı.

Bu durum, basınımızda birikimin de belleğin de büyük zaafa uğramış olduğunu gösterdi.


http://www.odatv.com/Siyaset/bostanci_o ... 15869.html