İşte Avrupalı'nın çirkin yüzü...

Genel & Güncel Konular

İşte Avrupalı'nın çirkin yüzü...

İletigönderen teşkilat » Çrş Eki 07, 2009 13:20

[img]http://www.europarl.ie/images/EPchamber.jpg[/img]

Avrupa Ermeni Federasyonu’nun Avrupa Parlamentosu AP Genişleme raportörü Alman CDU Elmar Brok himayesinde laik Yahudi topluluğu ve Fransa’dan IBUKA derneği ile işbirliği içinde,düzenlediği konferans 6 Ekim’de Avrupa Parlamentosu’nda yapıldı. Avrupa’da İnkar ve Demokrasi başlığını taşıyan konferansta konuşmacılar Türk-Ermeni yakınlaşmasında soykırımın geri plana itilmesini eleştirdiler.Konferansa Avrupa Ermeni Federasyonu Başkanı Hilda Tchoboian, AP Hıristiyan Demokrat Grubu üyesi Elmar Brok, AP Hıristiyan Demokrat Grubu üyesi Fransız Jean Marie Cavada, Nicolas Zommerstajn,ve Alman yazar Ralph Giordano konuşmacı olarak katıldılar. Katılımcılar sözde Ermeni soykırımı ve Türkiye’nin AB sürecine yansımasını bakın nasıl değerlendirdi:

AP Genişleme Raportörü Elmar Brok: Avrupa Birliği’nden bahsederken AB’nin çıkış noktasına bakmamız gerekir. Bazen 1945’ten sonra, komünizm ve diktatörlük sonrası, birleşmenin ne kadar önemli olduğunu unutuyoruz. Avrupa Birliği değerler üzerine dayalıdır. Yahudi soykırımının kabul edilmesi ile birlikte bulduğumuz değerler bugünkü Avrupa değerleri için önemlidir. Geçmişi inkar edersek ilerleyemeyiz. Öncelikle size 20. yüzyılın başında yaşanan felakete tepki gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Tarih bizim kimliğimizin bir parçasıdır ve tarihi sorgulamalıyız. Bu insani erdemin bir parçası da başkalarına yaptığımız eylemlerin sorumluluğunu alabilmemizdir.Avrupa Birliği Türkiye’ye Ermeni soykırımının kabul edilmesi için baskı yapmalıdır. Geçmişi kabul edip, ondan bir şeyler çıkarmak AB’nin üzerine kurulu olduğu değerlerdendir.Geçmişten de öğreneceğimiz şeyler vardır. İnkarı sorumluluk sahibi Avrupalılar olarak kabullenemeyiz.

Ralph Giordano:20. yüzyılın başında bir insanlık dramı yaşanmıştır. Binlerce insan evlerinden pijamaları ile ayrılmak zorunda bırakılmış ve Suriye, Mezopotamya gibi ülkelere göçe zorlanmıştır. İnsanın kafa yapısı bunu algılamakta zorluk çekiyor. En büyük kurbanlar ise tecavüze uğrayan ve köleliğe zorlanan Ermeni kadını ve kızları olmuştur. Ermenilerin bir kısmı zorla göç ettirilmiş, kalan kısmı ise hayvan gibi öldürülmüştür. 1.5 milyon insan hayatını kaybetmiştir. 86 yıllık hayatım boyunca birçok soykırım olayı okudum, nazizm ve komünizmle karşı karşıya kaldım, soykırımdan kurtulan insanlarla görüştüm, fakat Ermeni soykırımı bunların hepsini gölgesinde bırakmıştır. Bugünün Türkiye’sine baktığımda şunu görüyorum. Türkler hiçbir şey öğrenememişler. Yaptıkları tek şey doğruları çarpıtmak ve yanıltmak. Ermeni soykırımına karşı Ermenilerin Türklere yaptığı soykırımdan bahsedeceklerdir. Bu en büyük Türk yalanıdır. Ermenistan ile Türkiye arasında protokollerinin gündeme gelmesi beni fazlasıyla şaşırttı, buna inanamadım. Her iki ülke de birbirine yaklaşmak istiyor. Bu mutluluk vericidir. Eğer bir dönüm noktasına varılacaksa ön koşul olarak soykırımın kabul edilmelidir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin AB üyeliği ya da imtiyazlı ortaklığı için gereklidir.

Nicolas Zommerstajn: Ben de zorla göç ettirilen bir ailenin çocuğuyum ve Ermeni haklının hissettiklerini anlayabiliyorum. Ermeniler sıkça dile getirdikleri bir şey vardır. Ermeni halkı henüz güvenli bir cennet bulamamıştır, çünkü bu soykırım adil bir şekilde muamele edilmedi. Ermeniler, Yahudiler ve diğer soykırıma uğrayan halklar arasında bir fark yoktur. Umarım bugün burada konuşulanlar AP’de ses getirecektir.

Jean Marie Cavada: Benim de ailemin bir tarafı Yahudi. Bizim bu soykırım adına komşularımıza yaptırım uygulamak için yasal araçlarımız vardır. Avrupa Birliği’nin değerlerini yaymalıyız.Kendi geçmişini bilmeyen bir ülke geçmişini tekrarlar durur. Kendi geçmişini bile kabullenmeyen bir ülkeyle müzakere masasına nasıl oturduk onu da anlamış değilim. Aslında kapılarımızı çok tehlikeli insanlara açıyoruz. Stalinizm ve Nazizm de aynı prensiplerle doludur. Avrupa Birliği Ermeni soykırımının tanınması için aktif rol oynamalıdır çünkü söz ettiğimiz ülke AB’ye girmek isteyen bir ülke.


(AB Haber)


http://www.haberiniz.com/index.php?opti ... Itemid=177


Evet, bizim yabancı düşmanı olduğumuz söylenebilir

Eğer yabancı düşmanlığından o kadar pahalı elde edilen bir bağımsızlığa gölge düşürebilecek her şeyden nefret etmek anlamı çıkarılırsa, evet, bizim yabancı düşmanı olduğumuz söylenebilir. Size açıkça söyledim, sonuna kadar açık sözlü olacağım. Henüz güvencemiz yerinde değildir. Evvelce Türkiye’deki yabancı teşebbüslerinin, yabancı amaçlarının içimizde uyandırdığı kaygılar, bütünüyle ortadan kalkmış değildir. Eğer bazen ihtiyatlı hareket ediyorsak, aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan özgürlüğümüzü kaybetmek korkumuzdandır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
teşkilat
Üye
Üye
 
İletiler: 121
Kayıt: Çrş May 06, 2009 19:48

Re: İşte Avrupalı'nın çirkin yüzü...

İletigönderen Yargan Kam » Çrş Eki 07, 2009 17:25

Yanlış hatırlamıyorsam, Viyana'da olacaktı.

Tarihi bir mahkeme...

Toplam 100 küsur arşivlik belge ile iki ülkenin tarihçileri toplanacaktı.

Ve yine yanlış hatırlamıyorsam, Türk tarafı gitmişti ama çook beklemişti...

En büyük Türk yalanını(!) söyleyecek olanlardan kaçanları savunmak medeniyet midir?

Halk olarak birliğinizi zaten istemiyoruz ve istemedik de...

Bizim istediğimiz Türk Birliği! (Turancı versiyonu değil elbet).

Bizim istediğimiz tam bağımsız Türkiye Laik Cumhuriyeti!
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

Re: İşte Avrupalı'nın çirkin yüzü...

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Eki 07, 2009 17:50

Senaryo hep aynı.İçeride ki işbirlikçiler yani kuklalar,oynatıcılarının istediklerini yapıp,söylediklerini söylüyorlar.Oynatıcıların Avrupa ve dünyanın çeşitli yerlerindeki diğer kuklaları da sanki karşı tezi savunuyor gibi görünüyorlar.İçerideki medya bu haberleri veriyor ve okur sanki içerideki kuklalar ile dışarıdaki kuklaların arasında ki bu tezgahlanan KARŞI KARŞIYALIK durumundan etkileniyor,yeterli bilgi sahibi olmadığı için de TARAF olmak ihtiyacı hissediyor.TARAF olurken de içerideki kuklaların tarafını tutuyor çünkü neticede BİZDEN OLAN olarak görüyor içerideki kuklaları.Başlangıçta halk tepkisine rağmen,oynatıcılarının söylediklerini söyleyen,yap dediklerini yapan içerideki kuklalar yavaş yavaş kendilerine karşı olan halk tepkisini gevşetiyorlar ve aksine halkı yanlarına alıyorlar.

Sonuç:
Oynatıcıların senaryosu harfiyen yerine getiriliyor.
Kuklalar,yaşadıkları toplumun aleyhine ama oynatıcıların leyhine olan senaryonun filmini çekip,gösterime sokuyor.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x