İşte Burhan Kuzu'nun "uyuşturucu" tacirleriyle bağlantısını kuran o kadın

Genel & Güncel Konular

İşte Burhan Kuzu'nun "uyuşturucu" tacirleriyle bağlantısını kuran o kadın

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzt Ağu 09, 2021 16:31

AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun, uyuşturucu tacirleriyle bağlantısını onun kurduğu artık herkesin malumu.
Resim
Evet, Kuzu’nun Zindaşti ile olan fotoğrafında hemen solunda oturan Aliye Uzun’dan bahsediyoruz.
Resim
Aliye Uzun’un adı Sedat Peker’in son attığı 50 Tweet’le yeniden gündemde.
Resim
Başta Erdoğan ve ailesi olmak üzere AKP’nin üst düzey isimleriyle çok yakın ilişkisi olan Aliye Uzun, Kuzu ile tanışmasına aracılık ettiği İranlı uyuşturucu taciri Naci Şerifi Zindaşti’nin de bir dönem sevgilisi.
Resim
Uzun, Zindaşti’den “Türk pasaportu alacağım”, “Burhan Kuzu ile tanıştırıp ceza almanı engelleyeceğim” diyerek para sızdırıyor ve bu paranın bir kısmıyla Aliye’s ve Business Woman dergilerini çıkarıyor.

İlginçtir Aliye’s dergisinin bir sayısında Burhan Kuzu kapak bir diğerinde de Aliye Uzun’un kendisi.
Resim
Aliye Uzun, çocukluğunu ve eğitim hayatını Ankara’da geçirdiğini, Migros mağazalarında çalıştığını, babasının lokantacı esnafı ulduğunu ve 1997 yılında ablasının evililiği nedeniyle İstanbul’a geldiğini anlatıyor.
Resim
Aliye Uzun röportajının bu sayfalarında, “başarılı iş kadını” portresi çizilmiş. Uzun, Akkartal Group adlı bir şirketler topluluğunun “dinamosu” olarak tanıtılıyor. Uzun bu çerçevede, Akkartal Group’un Rusya’da kapatılan bankasından tutun da Afrika’da gerçekleştireceği organik tarım projesinden bahsediyor. Projenin Akkartal Group’un yönetim kurulu başkanı Erdal Akkartal’ın çabalarıyla hayata geçirildiğini anlatıyor.

Şimdi burada bir parantez açalım ve Aliye Uzun’un bahsettiği Ömer Erdal Akkartal ile ilgili olarak Zindaşti’nin anlattıklarından yola çıkarak Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel’in şu satırlarını bir hatırlatalım:

Zindaşti’nin ifadesinde bir bilgi daha yer alıyordu aslında.

O da Ömer Erdal Akkartal (JÖNTÜRK’ün notu: Bu isim aynı zamanda sekreterine taciz ve şantjdan sabıkalı)…


Bu yazımda da ondan bahsetmek istiyorum.

Çünkü Zindaşti’nin yat almak istediği sırada Aliye Uzun’un tanıştırdığı Akkartal ile ilgili ilginç bilgilere ulaştım.

Ama önce Zindaşti’nin ifadesinden yat mevzusunun nasıl anlatıldığını aktarayım.

Zindaşti, geçen yıllarda bir yat almak istediğini Aliye Uzun’a bildiriyor. Aliye Uzun da kendisinin Ömer Erdal Akkartal isimli bir arkadaşı olduğunu ve onun da yatını sattığını söylüyor. Zindaşti ile birlikte yatı görmek için Güzelce Marina’ya gidiyorlar. Yatı almak için 1 milyon 300 bin euro karşılığında anlaşıyorlar.



Erdal Akkartal parayı bankadan değil de nakit isteyince işler karışıyor. Zindaşti bu durumdan şüpheleniyor araştırma yapıyor ve şahsın kendisini dolandırmak istediğine kanaat getiriyor.

Aliye Uzun’a durumu aktarıyor. Aliye Uzun da korkutmak bahanesi ile “Erdal, Türkmenistan Cumhurbaşkanı’na suikast düzenleyen ekibin başı” diyor ve bir video izlettiriyor. Zindaşti bu olaylardan sonra Erdal ve Aliye ile arayı açıyor.

Aliye Uzun sonraki zaman içerisinde kimlik ile gelişme var bahanesiyle Zindaşti’ye ulaşmaya çalışınca Ekrem Öztunç isimli yeğeni görüşüyor. Zindaşti’nin uygunsuz resimlerini paylaşmak ile tehdit ediyor ve fotoğraf gönderiyor.

Zindaşti ödemeyince de devreye Erdal Akkartal giriyor. Restleşmeden sonra Zindaşti ve 3 adamı Erdal Akkartal’ın verdiği adrese gidiyor ve çatışma yaşanıyor. Zindaşti’nin bir adamı vuruluyor ve olay yerinden kaçıyorlar.

Zindaşti polise gitmiyor doğal olarak Erdal Akkartal da benim aranmam var polise gitmeden kapatalım diyerek olayı kapatıyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

Gana’yı ziyaret ediyor. Ziyaretten sonra Sabah gazetesinde bir haber yer aldı.

“Akkartal Grup, 98 milyona Kara Kıta’da organik tarım üssü kuracak. Hedefte hayvancılık da var. Kendisi ziraat mühendisi olan Akkartal Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aliye Uzun, bu yatırımla Türkiye’nin gıdadaki gücünü artıracaklarını söyledi.”

Grup ismi size de tanıdık geldi değil mi?

Evet.

Bahsedilen gruba ait firmalar; Akkartal Tarım Hayvancılık Şirketi 21 Kasım 2012 tarihinde, Akkartal Sigorta 2 Mart 2012’de, Akkartal İthalat İhracat İnş. 27 Haziran 2013’te, Akkartal Özel Sağlık hizmetleri de 26 Nisan 2012 tarihinde kurulmuş.

Yönetim kurulu başkanı olarak da Zindaşti’ye yat satmak isteyen ve silahlı çatışmaya girdiği iddia edilen Erdal Akkartal gözüküyor.

Toplam sermayeleri 1 milyonu dahi bulmayan grup şirketi adına Gana’da 98 milyon liralık yatırım yapacaklarını açıklayan Aliye Uzun’un Ticaret Sicil Gazetelerinin hiç birinde grup firmalarında bir yetki aldığı bilgisine ulaşamadım. Ancak Sabah gazetesinin 11 Mart 2016 tarihli haberinde Aliye Uzun’un Grup yetkilisi olduğu belirtilmiş.

İlginç…

Dönelim Aliye’s dergisindeki röportaja…
Resim
Aliye Uzun, bu kez, Erdoğan’la birlikte çıktığı gezilerden, onun ne kadar büyük bir insan olduğundan bahsediyor ve onunla daha yakın bir çalışma içinde olmayı arzuladığını belirtiyor.

Bu satırlar aslında Aliye Uzun’un şu fotoğraflarının da bir tür dışa vurumu:
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim

Gelelim Burhan Kuzu’yla ilgili son gelişmelere…
Kuzu’nun yalnızca Zindaşti ile değil onun rakipleriyle de al takke ver külah ilişkileri olduğu Sedat Peker’in Tweetlerinde yer aldı.
Biz buradan hareketlei ki soru soralım:
Aliye Uzun, Burhan Kuzu ölürken (Korona yüzünden öldüğü açıklandı) yanında mıydı?
Burhan Kuzu’nun yargıda uyuşturucu tacirleri lehine yaptığı müdahaleler için alınan paralar epey büyük. Dolayısıyla, Kuzu, bu paraları “İstanbul Grubu” olarak bilinen yapılanma için mi alıyordu ve bu yapılanma Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden kimden talimat alıyordu?
En son İlteriş Kağan tarafından Pzt Ağu 09, 2021 20:51 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Brezilya’da Türk uçağında 1300 kg kokain yakalandı. Uçak, AKP Milletvekili adayının yönettiği şirketin

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzt Ağu 09, 2021 16:36

Brezilya’da Türk uçağında 1300 kg kokain yakalandı. Uçak, AKP Milletvekili adayının yönettiği şirketin
Resim
Brezilya’da polis bir Türk iş jetinde İspanyol bir yolcuya ait olduğu bildirilen bin 300 kg kokain ele geçirdi. Gonzalez Valdtes adlı İspanyol yolcu ile uçağın dört kişilik mürettebatı gözaltına alındı.

TC-GVA tescilli Gulfstream 4 tipi uçak 1 Ağustos günü sabah saat 07.30’da İzmin Adnan Menderes Havalimanı’ndan havalandı.

Hiç yolcusu yoktu. Varış noktası Riyad’dı. Riyad Kral Halid Havalimanı’nda tam 16 yolcusunu alan uçak, saat 12’de İspanya’nın güneyindeki Endülüs özerk bölgesinde bulunan Malaga şehrine gitmek üzere havalandı.

Uçak ertesi gün saat 16.30’da boş olarak Malaga’dan Brezilya’nın Fortaleza kentine, buradan da yaklaşık 5 saatlik bir uçuşla güneydeki Sao Paulo kentinde Ribeirao’daki Leite Lopes Havaalanı’na gitti.

İddiaya göre havalimanı apronunda açıkta değil, Gold Sky’a ait bir kapalı hangara park edildi.

Hangarda uçağa Gonzalez Valdes adında İspanyol bir yolcu bindikten sonra uçak havalandı ve gümrük işlemleri için Fortaleza’ya indi. Uçak buradan havalanıp Brüksel’e gidecekti.
Resim
İşte tam bu noktada indikten hemen sonra Brezilya polisi operasyonun düğmesine bastı. Brezilya polisi operasyonu saniye saniye kaydetti. Bu kayıtlarda bavullardan bir tanesinin kabinde İspanyol yolcu Gonzalez Valdes’in önüne açıldığı görülüyor.

60 yaşındaki Gonzalez Valdez ile uçağın 48 yaşındaki Türk kaptan pilotu V.D. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar.

Özal’ın uçağıydı

Kokain bulunan uçağın geçmişi epey ilginç.

TC-GVA kuyruk numaralı uçak, Turgut Özal’ın Başbakanlığı zamanında alınmıştı ve o dönemki kuyruk numarası TC-ATA idi.

Uçak 2016 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın kullanımına tahsis edildi ve daha sonra da ACM Airlines adlı şirkete satıldı.

ACM Airlines, AKP ile çok yakın ilişkileri olan Şeyhmuz Özkan adlı iş insanının başında olduğu ve daha sonra konkordato üzerine konkordato ilan Affan Holding’e bağlı bir şirket.
Resim
…Ve yine bir AKP bağlantısı…

ACM Airlines adlı şirketin şu anki yöneticisi (CEO) olarak Şeyhmuz Özkan’ın eşi ve 2018 yılındaki seçimlerde AKP milletvekili aday adayı olan Çiğdem Özkan olarak gözüküyor.
Resim
Şimdi sorulması gereken soru şu:

Kokainin sahibi olduğu belirlenen Gonzalez Valdes’in Türkiye’de kimlerle bağlantıları var?

Bakalım devleti yönettiğini iddia edenler bu işe ne diyecek?

Haberin Videosu https://www.youtube.com/watch?v=uCtz8xMeYJo
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti ile girdiği baronlar savaşı sonucunda kardeşi ve avukatı öldürülen

İletigönderen İlteriş Kağan » Cmt Ağu 14, 2021 11:01

İsmail Saymaz, İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti ile girdiği baronlar savaşı sonucunda kardeşi ve avukatı öldürülen 'Hayalet Orhan' lakaplı Orhan Ünğan'ın geçen yıl Burhan Kuzu'ya sorulmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yolladığı 15 soruluk dilekçeye ulaştı.
Resim
İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti ile girdiği baronlar savaşı sonucunda kardeşi ve avukatı öldürülen 'Hayalet Orhan' lakaplı Orhan Ünğan'ın geçen yıl Burhan Kuzu'ya sorulmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yolladığı 15 soruluk dilekçe gün yüzüne çıktı. Ünğan, dilekçesinde, Prof. Kuzu'nun Zindaşti'ye vatandaşlık almak için kapı kapı gezip referans olduğunu ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nü 17 kez aradığını ileri sürdü. Ünğan, Kuzu'nun Zindaşti hakkındaki soruşturmayı durdurmak için İçişleri Bakanlığı'na "Sizlere firari savcı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen'i getirecek" teklifinde bulunduğunu iddia etti. Ayrıca Kuzu'nun, kendisinin tahliye olmaması, ceza alması ve cezanın onanması için adliye ve yüksek yargıyı telefon yağmuruna tuttuğunu savunarak, "Kardeşim İlhan Ünğan'ın katledilmesine vesile olmasından ötürü Kuzu'nun yüzünde kardeşimin kanını görmekteyim. Bunun vicdanını bir nebze sızlatıp sızlatmadığını sorulmasını talep etmekteyim" dedi.

Geçen yıl tutuklu bulunan Orhan Ünğan, 14 Şubat 2020'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe gönderdi. Ünğan, dilekçesinde, Kuzu hakkındaki haberlere ilişkin ek ifade vermek istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmış Kuzu'ya ifade anında belirtmiş olduğum hususların sorulmasını arz ve talep etmekteyim."

Zindaşti için 17 kez aradı

Ünğan, Kuzu'nun 2016 yılında Zindaşti'ye Türk vatandaşlığı almak için Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nü 17 kez arayıp aramadığını sordu. Ayrıca "Kuzu'nun 2017'de İstihbarat Daire Başkanlığı'nın uyarmasına rağmen Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne baskı yapıp referans olmuş mudur?" sorusunu yönetti.

Ünğan'ın diğer soruları ise şöyle:

- Kuzu, 2017'de İstihbarat Daire Başkanlığı'na giderek, Zindaşti ile ilgili soruşturmanın durdurulmasını istedi mi? Zindaşti için "Zekeriya Öz ve Fikret Seçen'i size yakalatacak" dedi mi?

- İçişleri Bakanlığı'na giderek, Zindaşti hakkındaki soruşturmanın durdurulması için talepte bulundu mu?

- Ünğan'ın yargılandığı Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ö.G.'yi üç kez arayıp görüşmek istedi mi? Başkanın reddetmesine rağmen bir savcıyı odaya gönderdi mi?

- "İstanbul Grubu' olarak bilinen yargı içindeki FETÖvari yapının Bakırköy Adliyesi sorumlusu olduğu iddia edilen Başsavcı S.T.'yi arayarak, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ünğan'a verilen tahliye kararına itiraz edilmesi için görüştü mü?

- Tahliyenin kaldırılması için Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı M.Y.'yi arayıp baskı kurdu mu?

- M.Y. emekli olunca yerine atanan A.A.'yı iki kez aradı mı?

- Zindaşti'nin isteği doğrultusunda Ünğan'ın Bolu'da yargılandığı 2014/230 esas sayılı davada mahkeme başkanı S.H.'yi arayıp ceza verilmesini sağladı mı?

-Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanı ve üyelerini arayıp kararın onanması için telefon açtı mı?

- 2017'de Zindaşti ve adamlarına sahte kimliklerle Yalova'dan silah ruhsatı alabilmesi için valiliği arayarak, referans oldu mu?
'Yüzünde kardeşimin kanı var'

Ünğan, dilekçesinde 15. ve son madde olarak şunları kaydetti:

"Tüm bu müdahaleler sonucu, benim hapishanede olmam ve Zindaşti'nin firari olarak dolaşması sebebi ile öç almak için kardeşim İlhan Ünğan'ın katledilmesine vesile olmasından ötürü Kuzu'nun yüzüne bulaşmış olan kardeşimin kanını görmekteyim. Bunun vicdanını bir nebze sızlatıp sızlatmadığını sorulmasını talep etmekteyim."
Resim
Resim
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x