İşte Obama’nın gizli programı!

Tuncer BAHÇİVAN
1980 darbesinin yapıldığı 12 Eylül günü, CIA ajanı Paul Henze; dönemin ABD Başkanı Charter’in kulağına “our boys have done it” (bizim çocuklar yaptı) demişti.

29 Mart 2009’da seçim sonuçları belli olduğunda AKP için ayni kurumun adamları Obama’nın kulağına ne dediler? Bence şöyle dediler: “Our boys have won, but lost it!” (Bizim çocuklar seçimi kazandılar ama kaybettiler.)

Obama seçildiğinde bir komplo teorisi yazmıştık. Obama için; siyah, beyaz, Musevi, Hristiyan ve Müslüman bir kişilik demiştik. Çünkü, ABD’yi toparlamak için böyle birine ihtiyaç vardı. Obama kardeşimiz Pazartesi günü Türkiye’de. Şimdi size başkanın gizli programını açıklıyorum:

Pazar gecesi Obama, Esenboğa Havalimanı’na indiğinde, “Bismillah” diyerek uçaktan dışarı adımını atacak. Sonra kendini karşılayanlara şöyle hitabedecek; “Allah nasib etti, iyi ki burdayım hamdolsun!” Sonra Cumhurbaşkanı Gül’e bir el ense çekip her iki yanağından öpecek.

Sabah Anıtkabir’e gitmek üzere yola çıkacak. Ayni anda alınan önlemler nedeniyle tüm Ankara’lılar kabir azabı çekmeye başlayacak. Obama Anıtkabir’de Ata’mızın ruhuna Fatiha okuyarak herkesi şaşırtacak. Özel deftere de şunları yazacak: “ Atam, Cumhuriyeti sen kurdun ama, our boys yaşatmakta zorlanıyor. Merak etme tüm gücümüzle onların yanındayız. Birazdan IMF Başkanı’nı arıyorum..”

Oradan köşke intikal edecekler. Çankaya Köşkü’nde kısa hoş beşten sonra, yemek yiyecekler. Yemekte Kayseri mantısı, pastırmalı kurufasulye, bulgur pilavı ve ayran ikram edilecek. Hayrunnisa Hanım’ı görünce de 1 metre uzaktan şunları söyleyecek:

“ Dear hanfendi, benim hatun gelemedi kusura kalmayın. Çünkü maazereti var. Kaynanamla bugün Washington camiinde programı var. Beyazların katlettiği atalarımın ruhuna mevlid okutacak. Akşam da mukabale var. Ama çok selam söyledi. En kısa sürede sizi Beyaz Saray’da bekliyor, beklediğiniz fotoğrafı orada çektiririz. Hanım mantıyı nasıl yaptığınızı da çok merak ediyor...”

Yemekten sonra, Gül ile birlikte Kocatepe Camiinde öğle namazı kılacak.

Sonra da TBMM’de milletvekillerine hitap edecek. Tabii vekillerin şahsında Türkiye’ye seslenecek. Şöyle diyecek: “ Ben Obama, başkan Obama, hepinizin Obama’sı; kimsesizlerin kimsesi (savior of destitude), sessiz çoğunluğun sesi (voice of silent majority) Obama. Garip Gureba ve fakir fukaraya yardım için buraya indirildim...” (Kime benziyor?)

Meclisten sonra Başbakan Erdoğan’la buluşacak. Ona şöyle diyecek: “Sayın prime minister gözümün nuru, when I see you (yani seni gördüğüm zaman), aynaya bakmış gibi oluyorum. Siz var bana çok benzemek ve çok öngörülü olmak. Ben daha gelmeden, tanklarınız-askerleriniz topraklarımızdan geçebilir dediniz. Dışişleri bakanınız Babyjohn da ayni şeyi 2 ay önceden söylemişti. Beni şoke ettiniz, Cenab-ı Hak sizi iktidardan eksik etmesin amen...”

Akşam İstanbul’a geçecek olan Obama Dolmabahçe Sarayı’nda yemek yiyecek. Yemekte Obama’ya şiş kebap, rakı çiğköfte ikram edilecek. Yemek sırasında İbrahim Tatlıses live olarak “ karadır şu bahtım kara” yı seslendirecek.

Ertesi sabah Fener’e gidecek, Rum Patriği Bartholomeus’a uğrayıp bir şarabını içecek. Patriğin duasını aldıktan sonra, biz Heybeli’de mehtaba çıkardık şarkısını terennüm edecek. Papaz mesajı şıp diye alacak. Daha sonra Ermeni Patriğinin de duasını alıp, ona “bu kongre beni mahvetti ama merak etme sınırı açtıracağız” diyecek.

Ardından Yahudi cemaati Baş Hahamı İsak Haleva’ya uğrayacak. Neve Şalom Sinagogu’nda bir ayine katılacak. Ayrılırken “hepimiz İsrael’liyiz “diyecek onları da mutlu edecek.

Öğlen Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte Sultanahmet Camiine gidecek. Camide yine Müslüman moduna girecek. Diz çöküp hüşu içinde, başını kaldırıp kubbeyi gözleriyle tavaf ederken çok şaşıracak: “Vay motherini be... Adam ne cami yapmış, böylesini görmedim..” Diye mırıldanacak. Orada bulunan basın mensupları da başkanın Fatiha okuduğunu sanacak.

Sultanahmet’e gidip Aya Sofya’ya uğramadan olur mu? Yürüyerek oraya da gidecekler. Obama Ayasofya’ya girer girmez hepten kısa devre olacak. Duvarlarda Hristiyan ikonları, ve kocaman Kuran ayetleri...Obama perişan bir halde: “ Ey Allahım beni niye ABD Başkanı yaptın, tiyatro yapmaktan bıktım. Mümkünse beni Afrika’ya atalarımın yanına gönder. Çok mutusuzum çok.. “ diye mırıldanacak.

Diplomatlarımız, yürümekten iyice acıkan obama’yı Sultanahmet Köftecisi’ne götürecekler. Obama Köfte piyaz’ı yedikten sonra ne diyecek? Beyaz Saray’a şu emri geçecek: “Amerikan Ordusu ve CIA’nın yemek listesine şunlar ilave edilecek: Kurufasulye, çiğköfte, mantı, sultanahmet köftesi ve piyaz. Böylece, Irak ve Afganistan’da perişan olan Ordumuz ve 16 istihbarat servisimizin bundan sonra madara olmasını önlemiş oluruz. NOT: Yukarıdaki yemekler her seferde aynen uçağımda da bulunacak. Soğan,sarmısak ve acı biberi de unutmayın!”

Obama Atatürk Havalimanı’na gitmek üzere Sultanahmet’ten sahil yoluna inecek. Arabayı kullanan CIA ajanına şu emri verecek: “ John, play a music for my broken heart! (John kırık kalbim için bir parça çal.) Ajan derhal durumu anlayacak ve Santana’nın ünlü parçasını koyacak: “Black, Magic Woman...”

Arabadaki verici başkanın çaldığı müziği Beyaz Saray’daki eşinin odasına da iletecek...
The Son...
http://gazeteci.tv/yazarDetay.asp?Guven ... O67O69O68O

Harika olmus gerçekten bu kadar ciddiyetle seyrttigim OBAMA ziyaretini Turkiye için neler gelecegi konusunda gulerek cevap vermeye buyuk bir beceri.Mizah anlayisiniz sosyal insanlarimizi kirmadan ayri bir kavramda gerçekleri anlatmaya çalistiginiz için tesekkurler.

Obama'nin Turkiye ziyareti gerçekten buyuk umut verici bir seruven.Markoç oglu Amerikadan Turkiye'ye geldi Obama Amerikan politikasi ile buyuk avin pesinde zaten Amerika hegomanyasi altinda ve avrupa hegomanyasi uzun suredir uzerimizde idi simdi total olarak Turkiye daha neler verebilir. Amacinda hayal kurarak umut vererek politika hayal politikasi ile buyuk orta dogu projesi gerceklenmesi için buyuk kriz yaratildi boylece Obama dersini iyi çalismis gibi gorunuyor .Ekonomok krizin kasitli olarak yaratildigi ve buyuk orta dogu projesini ikinci boyutu yakinda sinamalarda .
Eskiden ihtilalleri saymadan Turkiyede oldukça ekonomik krizler vardi fakat dunya krizi ile alakasi yok zamaninda Suleyman Demirel'in Hukumeti idi devaliasyon her uç ayda bir gelen zamlar Halkimizi perisan etmisti Halkimizin buyuk bir bolumu malesef et alamaz yiyamez durumunda idi Suleyman Bey Halkimiza bol bol kuru fasulye yiyin demisti et degerinde protegini olan kuru fasulyeyi bol bol yiyin demisti fakat kuru bile o zamanlar enflasyondan nasibini alinca,Ya kardesim kuru fasulye sogansiz ekmeksiz olunca bir tadida yokki hadi alabilecek gucun varsa hadi gucun var fakat her 5 dakika boyuncada yeniden abdest alacan acaba bizim Tayip bunu biliyormu?.

Hakikaten harika olmuş. Paylaşan arkadaş sağolasın.