İstiklâl Marşı tartışmaları / Arslan TEKİN

İstiklâl Marşı tartışmaları / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Çrş Mar 12, 2014 12:18

İstiklâl Marşı tartışmaları (1)

Resim
İstiklâl Marşı’mız 93 yıl önce, 12 Mart 1921’de, TBMM’de kabul edilmişti. Kimileri İstiklal Marşı’nı ısrarla başka yöne çekmek, “Türk”ün dışına çıkarmak istemişlerdir. Bunda “Neo-İslâmcılar” ve “ateist” kültürden gelenler başı çekmektedirler. Yeni Türk Edebiyatı sahasında çalışanlar Mehmet Âkif’in ve İstiklâl Marşı’mızın nasıl anlaşılması gerektiğini delilleriyle ortaya koymuşlardır. Zaman zaman bahsettim. Hususiyetle Prof. Dr. Nurullah Çetin ve Doç. Dr. Mümtaz Sarıçiçek’in çalışmalarını bu köşeye taşıdım ve üzerinde uzun uzun durdum.

Mehmet Âkif, Türk’ün inanç manzumesinin özüdür; bunu bilmeliyiz. Sağa sola çekilecek hiçbir sözü yoktur. Böyle olduğu hâlde, ısrarla “Türk” ün dışına çıkarılmak istenmiştir. Türkiye’de “İslâmcı” geçinenler dünyada emsali görülmeyen bir tavırla Türk düşmanlığını dinin bir rüknü gördükleri için, onun gibi dini bütün bir insanın “Türk milliyetçisi” olmasına akıl erdiremezler! “İslâmcı” safsatacılar yanında ateistler de Âkif’i âdeta “yok” saymak için bin türlü bahaneler uydurmuşlardır.

Prof. Dr. Nurullah Çetin, daha önce bahsettiğim gibi “İstiklal Marşı’mızı Anlamak” başlığıyla Mehmet Âkif’in eserini mısra mısra tahlil ediyor, “Emperyalizme Direnen Türk: Mehmet Âkif Ersoy” kitabıyla, Âkif’e isnat edilen suçlamaları bir bir çürütüyor.

Suçlayanlardan biri ilgisiz bir isim... “Ergenekon” davasından içeride yatan Prof. Dr. Yalçın Küçük. Bir oyunun parçası olarak tutuklandığı muhakkaktır. Bu mesele ayrı.

Prof. Dr. Küçük, bilmediği, incelemediği mevzulara girmiş.

Prof. Dr. Nurullah Çetin, kitabında uzun bir bölümü Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün çocukça iddialarını çürütmeye ayırmış. “‘Çocukça iddialar’ dedikten sonra, cevaplandırmaya ne gerek var?” diyebilirsiniz. Prof. Dr. Küçük, adını burada anmaya bile değer görmediğim kitabında Mehmet Âkif’i kendisince “hiçlemek” için aklı zorlayan iddialar sıralıyor. Toplu bir cevap verilmezse körpe dimağlar zehirlenebilir. Çok tartışılan “ulusun” kelimesinden başlayacağım.

Yalçın Küçük uzun uzun “ulusun” kelimesi üzerinde duruyor, M. Nalbantoğlu’nun “Mehmet Âkif ve İstiklâl Marşı” kitabına atfen “ulusun” kelimesini “ululamaya, yüceltmeye” dayandırıyor ve üstelik Prof. Dr. Mehmet Kaplan gibi bir hocayla -kusura bakmasın- aklı sıra dalga geçiyor:

“//ulusun, korkma... nasıl böyle bir imanı boğar / medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar /, işte burada, medeniyet köpekler misli ulumaktadır ve bundan korkmak için de bir neden bulunmamaktadır.”

Prof. Dr. N. Çetin, Prof. Dr. Küçük’ü çürütüyor:

“İstiklal Marşı’nda geçen ‘ulusun’ kelimesinin asıl Arap harfleriyle yazılışında bu kelimenin sonu ‘nun’ harfiyle biter. Bu kelimenin sonu, ‘kef’ harfiyle biterse ‘sen ulusun, büyüksün’ manasına gelir. ‘Nun’ harfiyle bitince de ‘o ulusun, bağırsın, köpekler gibi ses çıkarsın’manasına gelir. Yalçın Küçük, İstiklal Marşı’nın asıl metni olan Arap harfli metne baksın...” (s. 188-189)

“Ulusun” kelimesinin “Köpekler gibi ulusun!” anlamına kullanıldığını anlamak için hemen ardından gelen mısradaki “tek dişi kalmış canavar” sözü bile yeterli karinedir.

Arslan TEKİN, 11 Mart 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: İstiklâl Marşı tartışmaları / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Çrş Mar 12, 2014 13:32

İstiklâl Marşı tartışmaları (2)

Resim
Bir “İslâmcı”nın hezeyanı: “Mehmet Âkif yanlış bir şey söylediyse tenkit edemez miyim?! Böyle anlayış olur mu?!.. Bu taassup, bu taassup! Yunan’la öç için mi dövüştün?! ‘Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlâl’ diyorsun İstiklâl Marşı’nda. Bunları hiç düşünmemişler. Seksen sene sonra Yunan’ı hâlâ Sakarya’da mı vehmediyorsun da ‘Korkma!’ diye başlatıyorsun?!.. Niye korkacağım lan! Dünya benden korksun p...nk! Ayy Mehmet Âkif serserinin teki!”

Kimin ağzından çıkmış bu sözler?

Kadir Mısıroğlu’dan! “Lozan Zafer mi Hezimet mi?” kitabının yazarı... Daha birçok kitabı var. Necip Fazıl Kısakürek’i de ağır tenkit etmiştir. Başında “fes” dedikleri kırmızı külahla geziyor. YouTube’da dinleyin... İstanbul Çemberlitaş’taki Birlik Vakfı’nda konferans vermiş. (Âkif’e hakaret etmeye başlayınca dinleyiciler salonu boşaltmışlar.)

Mehmet Âkif’in İstiklal Marşı’na “Korkma!” diye başlaması tartışılmıştır. Ağzı bozuk Kadir Mısıroğlu’ndan başka da “Âkif’in İstiklal Marşı’na ‘Korkma!’ ile başlaması hatalı.” diyenler var. Suphi Nuri İleri (1881-1945) ve Prof. Dr. Yalçın Küçük de itiraz edenler arasında...

Bu çok önemli hususu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Kaynağımız yine Prof. Dr. Nurullah Çetin... N. Çetin, “Emperyalizme Direnen Türk: Mehmet Âkif Ersoy” kitabında önce Suphi Nuri İleri’nin tenkidini verir: “Bu marş her cihetten fenadır. İhtilâlci Türklerin hislerine tercüman olmamıştır. ‘Korkma’ diye başlayan bu marş, Türklerin hakiki ve öz duygu ve heyecanlarının tercümanı olamaz. Türk korkmaz, istiklal ve inkılap için savaşan Türklerin yüksek ve asil hislerini ve seciyelerini bilseydi hiçbir vakit şu sinire dokunan ‘korkma’ kelimesiyle marşına başlamazdı.” (Yeni Adam, S. 169, 25 Mart 1937, s. 10-11).

Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün tuhaf yorumunu da verelim, sonra Mehmet Âkif’in İstiklâl Marşı’na neden ‘Korkma!’ hitabıyla başladığını anlatalım. Prof. Dr. Küçük diyor ki:

“...bu marşın anlaşılması en zor yanlarından birisi, ‘korkma’ sözüyle başlamasıdır; tabii bu hitapta korku esastır. Korkulduğu varsayımı vardır; ‘korkma’ sözüyle başlıyoruz. Dolayısıyla her açıklama teşebbüsünde neden ‘korkma’ bunun izahını bulmak zorundayız.”

Kimi alçaklığından, kimi Türk’e korkuyu yakıştıramadığından, kimi hinliğinden Âkif’in İstiklal Marşı’na “Korkma!” hitabıyla başlamasını tenkit etmesine Prof. Dr. Nurullah Çetin şu açıklamayı getirir: “Âkif’in marşına olumsuz bir ifade olan ‘korkma’ diye başlaması, İslâm kültüründen yansımalar, izler taşır. Zira İslâm’da temel ilkesi olan kelime-i şehadete yani ‘eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûlühü’ cümlesi, olumsuz bir ifade olan ‘lâ’ ile başlar, ‘lâ’, ‘hayır, yok, değildir’ anlamına gelir. Yani ‘hiçbir tanrı yoktur, ancak Allah vardır’ ifadesiyle başlar. İslâm, önce olumsuz durumu, olmaması gereken bir şeyi ortaya koyar, sonra olumlu değeri verir. Âkif de önce olumsuz durum olan korkuyu olumsuzlar, korku yok, korkma der, korkunun olmaması gerektiğini söyler, sonra olumlu değerleri verir.” (., 182-183)

İstiklâl Marşı üzerinde hiçbir şüphe kalmaması için “Korkma!” hitabının açıklanmasına devam edeceğiz.

Arslan TEKİN, 12 Mart 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: İstiklâl Marşı tartışmaları / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Prş Mar 13, 2014 11:23

İstiklâl Marşı tartışmaları (3)

Resim
İstiklâl Marşı’nın en çok tartışılan kelimesinin biri “ulusun” ise diğeri de “korkma”dır. Âkif’in “Ulusun” kelimesini “köpek gibi ulusun” anlamında kullandığını delilleriyle ortaya koymuştuk. Çünkü “ulusun” kelimesinin son sesi sağır kef’le yazılmıştır. O bendin ikinci mısrasında da “canavar” sözü geçiyor.

“Korkma” ikazı millî marşımızda iki yerde vardır. Birinci bendin, birinci mısrasının (İtiraz etmeyin; bilerek “mısraın” yazmadım!) birinci kelimesi ve dördüncü bendin üçüncü mısrasının ikinci bendinde yer alır:

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;” ve “Ulusun, korkma, nasıl böyle bir îmânı boğar, / ‘Medeniyyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?”

“Korkma!” ikazı üzerinde duruyorduk. Önce “Korkma” kelimesine kafayı takanların sözlerini, Âkif ve İstiklâl Marşı üzerine çalışmalarıyla tanının Prof. Dr. Nurullah Çetin’in açıklamalarını vermiştik.

Mehmet Âkif İslâmî literatüre hâkimdir. Kültürünün temeli de Kur’ân ve Hadîs’tir. Mehmet Âkif’i okurken Kur’ânî referansları göz önünde tutmamız şarttır.

Prof. Dr. N. Çetin “Marşın; ‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;’ şeklindeki ilk mısraı, Hz. Muhammed’in Hz. Ebubekir’le birlikte 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicret ederken aralarında geçen bir konuşmaya telmihte bulunduğunu” belirtir:

“Mekkeli kâfir Kureyşlilerin baskısından bunalan Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir’le birlikte Mekke’den Medine’ye hicret etmeye karar verirler ve gizlice çıkıp yolda Sevr Mağarası’nda konaklarlar. Bu arada Müşrikler onların peşine düşmüşlerdir. Kâfirler, Hz. Muhammed’i veya Hz. Ebubekir’i bulup getirene veya öldürene 100 deve verme vaadinde bulunurlar.

Bunu duyan canavar ruhlu bir kısım Mekkeli müşrikler, hemen yola koyulup Sevr Mağarası’nın önüne kadar gelirler. İçerden Hz. Muhammed’le Hz. Ebubekir onların geldiğini görürler. Fakat müşrikler onları görmezler. Bu durumda Hz. Ebubekir çok korkar, telaşlanır ve üzülür. Hz. Muhammed onu yatıştırmak üzere: ‘Korkma! Üzülme. Allah bizimle beraberdir.’ diye teselli verir. Bu hadiseye Kur’an-ı Kerim’de şöyle değinilir: ‘Eğer siz ona yardım etmezseniz Allah ona yardım eder. Hani o kâfirler, onu [Mekke’den) çıkardıkları vakit iki kişiden biri iken ikisi mağarada bulundukları sırada arkadaşına: ‘Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir.’ diyordu. Allah ona sekînet (sükûnet, kalp huzuru] indirdi ve onu, görmediğiniz ordularla güçlendirdi ve kâfirlerin sözünü alçalttı. En yüksek olan ancak Allah’ın kelimesi (Tevhid: Lâilâhe illallah)dir ve Allah azîzdir, hakimdir. (Tevbe, 9/40).”

“Korkma, üzülme” karşılığı Kur’ân-ı Kerîm’de “lâ tahzen”dir. “Hüzün” kelimesi de aynı köktendir... Arapçada “korku” manası da vardır. Yukarıda hâdisenin izahından da “korkma” manasını çıkarabiliriz. Yine Kur’ân’da buyrulur:

“Şöyle dedik: “Korkma [lâ tehaf] (ey Musa!). Çünkü, sensin en üstün olan.” (Tâhâ, 20/68); “[Hz. Şuayb, Musa’ya] ‘Korkma [lâ tehaf], o zalim kavimden kurtuldun’ dedi.” (Kasas, 28/25)

Bu âyetler, “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;” mısrasının Kur’ânî dokusunu çok açık göstermiyor mu?! Âkif’in “Korkma!” hitabının kaynağı Kur’ân’dır.

Arslan TEKİN, 13 Mart 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x