İyi şeyler olacak (1-3)

İyi şeyler olacak (1-3)

İletigönderen Türk-Kan » Prş Mar 26, 2009 11:36

İyi şeyler olacak (1)

Devletin başı Abdullah Gül vaat ediyor. “Kürt konusunda iyi şeyler olacak” diyor... Sonra “Ermenistan” konusunda!.. “Kıbrıs” konusunda, Ege konusunda, Patrikhane konusunda da “iyi şeyler olacak!” . Ama bu “iyi şeyler” Türkiye - Türkler için mi olacak? İşte mesele burada! Umutlar ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’da. Bir “kurtarıcı” gibi bekleniyor. Getireceği “iyi şeyler paketinde” neler var? Tabii, en başta Kuzey Irak - Kürt konusunda!

Önce sormak gerek; yeni Başkan, daha Beyaz Saray’da ilk “100 Gününü” doldurmadan, ilk dış ziyaretini neden Türkiye’ye yapıyor? Türkleri çok sevdiği, iyiliğimizi istediği için mi?

ABD ile dünyada ve Ortadoğu’daki stratejik çıkarlarımız, aynı olsa bile (ki değil-aksine-), ABD için “iyi olacak şeyler” , Türkiye için de “iyi” mi olur? Obama, Bush’un hatalarından ders alarak, Türkiye ilişkilerimizde, “yeni bir sayfa” açmak istiyor... Ancak, ABD’nin genellikle, milli çıkarları, özellikle Ortadoğu’daki, çıkar ve planları, “Bush gidince” veya Obama (başkası) gelince, değişmez. Arada üslup, uygulama ve taktik farkları olur! Obama, askerlerimizin başına “çuval” geçirilmesine müsaade etmez... Ancak, tabir caizse, “çuval” bu sefer bir tül perde, -iyi şeyler- olarak, Türkiye’nin başına geçirilir, yeni tezkereler karşılığı! Bu sefer artık direnme gücümüz, güçlerimiz de kalmadı!

Acelesi var

Kısacası; Obama, alelacele, 6/7 Nisan’da Türkiye’de... Acelesi var... Acul Bush ortalığı allak bullak etti... Türkiye ile ilişkileri berbat etti. Tamirat gerekiyor! ABD ordusunu Irak’tan çekmek zorunda, kamuoyu da bastırıyor. Ancak, Amerika Irak’tan askerlerini çekerken, bölgedeki menfaat ve projelerinden asla vazgeçemez! Artı, “İran” faktörü ve olasılıkları açısından Türkiye’den geçen ulaşım hatlarına ve üslere ihtiyacı var. Kısacası ABD, Irak’tan “sureta” çekilirken, Ortadoğu’daki çıkarlarını “sağlam kazıklara” bağlamak zorunda... Bu “kazıklardan” en sağlamı, “ezeli muhafızları” Kürtler...
ABD, arkasında, kendi çıkarları açısından, sorunsuz bir “Kürdistan” bırakmak ister. Bunun için de, Kürt-Türk kavgasının “barışçı çözümle” , fakat öncelikle Kürtleri kızdırmadan, “Büyük Kürdistan” emeline halel vermeden sona erdirmek gerek! İnce hesap, ince oyun! Bu oyunda, başlıca pürüz PKK! Bunun da formülü hazır. Sıkı durun: Apo kullanılacak ve PKK barış konferansına katılacak!

“Barış taarruzu” çoktan başladı... Erbil’de, Türkiye Kürtleriyle Irak Kürtlerini “Kürdistan” kavramında birleştirmek için düzenlenen “konferans”, Türkiye Kürt liderlerinin ağızlarını aramak için, Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanlığı-CIA heyetleri ve bugünlerde gene Erbil’de, bu sefer açıkça ABD inisiyatifiyle yapılacak geniş katılımlı “Kürt Konferansı” ! Talabani’nin Abdullah Gül’e İstanbul’da verdiği “iyi haberler” .

Zemin ve zaman tamam!

Obama Ankara’ya hazırlıklı geliyor ve maksadı belli... ABD, Kürtler ve bölücüler, bizden başka herkes ne istediğini biliyor ve yapıyor! Ya biz? Bu tehlikeler, tehditler olurken, başımıza yeni çuvallar örülürken, iktidarda devlet adamlığı “idare-i maslahattan” da öte. “Elde kalan malları, ehven şartlarla” indirimli olarak elden çıkarmayı bilen bir iktidar var. Güneydoğu, Kıbrıs, Ermeni sorunu onlarca “indirimli” tasfiye edilmeli. Dışişleri Bakanı Babacan PKK’nın da katılacağı bu “konferansa” Türkiye’nin de, hayrı olursa, katılabileceğini ima ediyor! Yani TC ve PKK aynı “barış masasında!..” “Terörle bir yere varılmaz” dedik durduk, ama işte, terörle istedikleri yere getirdiler, barış masasına mağluplar olarak, oturtacaklar. Bu durumda, medyamızdaki anlı şanlı yazarlarımız, teslim bayrağını çoktan çekmişler. “Obama’nın istediklerini, o dayatmadan biz yapmalıyız... APO kullanılmalı, PKK gerçeğini kabul etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok!” diyorlar!

Varılan bu noktada, bölücülük karşısında son savunma hattı TSK, plan gereği “Ergenekon kapsamında” etkisiz hale getirildi. Dirense “darbecilik” delili sayılacak.


Altemur KILIÇ, 23.03.2009




İyi şeyler olacak (2)

Kilit taşı ve Apo

Obama’nın Türkiye’ye gelişine endeksli “iyi şeylerin”, neden Türkiye için “hiç de iyi olmayacağını” anlamak için şeytani ayrılıklara bakmadan önce, olayların tarihi “fonuna” ve sabit gerçeklere bakmak lazım.

Önceki yazımda, şu sırada tezgâhlanmakta olan “oyunun” ana temasını belirtmeye çalışmıştım: Özetle, “Kürt sorunu, ABD’nin güncel çıkarları gerektirdiği için” barış masasında çözülecek! Bu masada, PKK da olacak, hatta sonunda Apo da! Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ABD himayesinde Erbil’de toplanacak olan Kürt Konferansı’na Türkiye’nin de, bir sıfatla katılabileceğini söyledi ve bu toplantıya PKK temsilcilerinin de katılmasını “Türkiye’nin hayrına olacaksa” diye yadırgamadı!

Zaten, medyamızda “alıştırma” peşrevleri başladı...

Kandil Dağı’na giderek, orada PKK liderleriyle sarmaş dolaş olan ve “Mustafa Kemal devrimleri olmasaydı Kürt sorunu başta diğer sorunlar da olmazdı” diyecek kadar kafası bozuk Ahmet Altan, Abdullah Öcalan’ın Mandela gibi olacağını ve TC yerine kurulacak devletin başına geçebileceğini ima etmekten öte, diyordu ki “Apo’yu, barış sürecine katmanın büyük yararları olabileceğini görmemek mümkün mü?”

Olayların akışına bakılırsa hiç de olmayacak şey değil”, ama önce “barış için kullanılması” gündemde... Ertuğrul Özkök de bunu ima etmişti; hatta bazı resmi kuruluşlardan da böyle öneriler yapılmıştı... İktidarın da buna sıcak baktığı tahmin edilebilir! Babacanın mantığıyla “Hayırlara vesile olacaksa neden olmasın.”

Ben söylemiştim

Ben kâhin değilim ama bu ihtimali, daha 1999’da, Abdullah Öcalan -Apo-, İmralı’da DGM tarafından idama mahkûm edildiği gün, Mudanya Rıhtımı’nda, televizyonlarda söylemiştim; “Mandela olur, başımıza bela kesilir” diye! Sonra, zamanın Başbakanı Bülent Ecevit de... Ecevit “Onu çelik konserveye koyacağız. Kıpırdayamaz” dedi. Bazı vatansever arkadaşlar bile “Asılırsa kahraman olur” dediler. Bakın 10 yıl sonra Apo ne oldu, şimdi Kürt sorununun neresindeyiz?

Aslında Apo’nun gerektiği gibi asılmaması bütün sorunun ve sonraki gelişmelerin şifresi. Ve süren gafletin öyküsü!
O zaman Başbakan Yardımcısı olarak idam cezasının “rafa kaldırılmasına” iştirak eden Devlet Bahçeli, bu kararını, tarih önünde izaha mecburdur. AB uğruna mı? En önemlisi ABD’nin, neden “idam edilmemesi” şartı koştuğu sorgulanmadı... Sorgulandı ve cevabı alındıysa bunun açıklanmasının tam zamanıdır.

Ama ABD’nin derin maksadı, şimdi belli oluyor. Taşlar yerine oturuyor. Her zaman, çeşitli ihtimalleri hesap eden Amerika, Apo’yu, ileride, “ihtiyaç halinde, istimal edilmek” üzere rafa kaldırtmamıştı. Ve şimdi de “ihtiyaç” hâsıl olmuştur ve “çelik korseden” çıkarılır!

Eğer Apo’nun “canlandırılması” ve PKK’nın dağdan indirilmesi yeni “tezgâhın” başlıca unsurları ise, bu tezgâhta dokunacak “iyi şeylerin”, Türkiyenin “hayrına olamayacağının kanıtları”!

Kısacası, Türklüğe karşı ezeli “Büyük Oyun” asla bitmez. Ortadoğu’nun “kan bağlarına” göre yeniden şekillendirilmesi projeleri bitmez. Ve de “Büyük Kürdistan” hayali, daha doğrusu, artık “gerçeği” bitmez.

Kimin kilidi

Bir gerçek daha var: Ortadoğu’da ABD çıkarları ve varlığı!

Amerikan Devlet Başkanı Bill Clinton, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşurken “Türkiye kilit ülkedir” demişti.
Bülent Kesimoğlu adlı araştırmacı yazarın yazdığı gibi; “Kilit kapalı kapıları açan, girilmez yerlere girilmesini sağlayan bir araçtır... Gerçekten de Türkiye Amerika için kilittir. Bırakınız Ortadoğu’da yapmak istediklerini, artık Türkiye Amerika için varlık nedenidir... Amerika her yerde kaybederken vargücüyle Türkiye’ye yüklenmesi tesadüfî değildir.”

Ne var ki mesele şu “Amerika, kilidi” kendisine göre Yale kilidi yapmak istiyor. Bir anahtarını Kürtlere teslim ediyor... Biz gene Kale’mizi korumak mecburiyetindeyiz! Sayın Gül, sayın Erdoğan ve sayın Babacan bu gerçeklerin idraki içinde midirler? İşte, “Olmak ve olmamak” meselemiz de bu!


Altemur KILIÇ, 24.03.2009




İyi şeyler olacak (3)

Ver elini “Büyük Kürdistan”!

Türkiye Cumhuriyetinin “hasb-el kader” ve de “hasb-el keder” Başkanı Abdullah Gül, Kuzey Irak’a “Kürdistan” diyen ilk Cumhurbaşkanı! Ne büyük bir cesaret, başarı ve ilerleme!

Gül “İyi şeyler olacak” demişti. Bu “iyi şeylerin” neler olacağı belli oluyor. İki “Abdullah’ın”, TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, eşkıya başı Abdullah Öcalan’ın “barış masasında” buluşmaları da gündemde. Öyle ya, Talabani ve Barzani ile başlayan pazarlığın başlıca konusu “PKK’ya af” ve şimdi açıkça telaffuz edilmese bile Apo’ya af, dün de yazdığım gibi, artık ihtiyaç hâsıl olduğu için Apo’nun “barış için” kullanılması mümkün!

Döndük dolaştık nerelere getirildik; 1984’te Eruh-Şemdinli saldırısıyla, Türkiye’nin iç barışını bozan ve binlerce insanımızın katledilmesine sebep olan eşkıya başı, şimdi “Barış havarisi!” PKK’yı -kendi yarattığı canavarı- güya “bitirecek” adam!

Buralara nasıl geldik?

Gelinen bu nokta, aslında karşımızdakilerin, AB’nin, ABD’nin başarısı ise, bizim geçmiş hükümetlerin gafletinin, bugünkü iktidarın aymazlığının ve içimizdeki bazı mihrakların açık ihanetlerinin eseridir! Ve bugün “Ergenekon kapsamında”, meydan onlarındır! Artık “Kürdistan”da derler “Büyük Kürdistan’ı” da kabullenirler... Devlet Televizyonunda Kürtçe yayınlar, Cumhurbaşkanının ve Başbakanın “Kürtçe sözleriyle” başladı ya. Bundan sonra, Diyarbakır Vilayeti, neden “Botan” olmasın, Diyarbakır neden “Amed” olmasın! Buralardaki Türkçe sokak isimleri neden kaldırılmasın? Ve sonunda neden oralarda, “Atatürk’ün” adı bile kalmasın! Hep dediğim gibi, ‘sakalın üzerinde fareler’ geçmeye görsün!

Abdullah Gül, “Af bizim konumuz, başkalarıyla tartışmam” buyurmuşlar! Öyle olması gerekir ama Talabani ve sonra da Barzani ile neyi tartışıyorlar. Neyi tartışacaklar? Sadece ticareti, enerjiyi, petrolü ve şimdiki adıyla, “Kürdistan’ın” inşasından elde edilecek rantı mı? Bütün bunların altında ülkemizin birliğinden, bütünlüğünden verilecek tavizler var. Ve verilmeye başlandı bile; Güneydoğu’da Türk milliyetçiliğinin sloganları, artık “out”, “Biji Apo” “in”, ki “in”! Bir isimden, “Kürdistan isminden ne çıkar” demeyin. Kayıtlara geçsin; Bir TC Cumhurbaşkanının, “Kürdistan” adını telaffuz etmesi, diğer vaat ettiği “iyi şeyler” gibi, ülke ve milletimiz için “hayırlara vesile” olmayacak... Aksine!

Ve “Büyük Ermenistan”

Sayın Gül, “Ermenistan” konusunda olacak “iyi şeylerin” kapısını Erivan’a giderek aralamıştı. Gül “Kürdistan” dedi diye, manşetlerinde bayram eden “O taraf” bu “iyi şeyleri” de tebşir ediyor: Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin ‘normalleştirilmesi’ amaçlı “çözüm paketi” Nisan ayı içerisinde hayata geçirilmeye başlanacak.

Çözüm paketi kapsamındaki ilk adım diplomatik ilişkilerin başlatılması ve ortak sınırın açılması olacak. Diğer aşamalarda ise, kademeli olarak hayata geçirilecek olan paket kapsamında, Ortak Tarih Komisyonu ve Dağlık Karabağ sorunu da yer alıyor! 15 yıllık politikanın adını değiştirecek olan “çözüm paketi” genel hatlarıyla artık hazır ve Nisan’da açıklanacak. Karşılıklı diplomatik temsilciliklerin açılmasıyla ilk adım atılacak...

Obama’nın “iyi şeyler” paketinde de bunlar var ve bunların sonunda ne demek olacağı belli... Soykırımı dolayısıyla devletten özür, sınırların yeniden çizilmesi, Ermenilerin arazi, sonra da tazminat taleplerinin karşılanması vb. Babacan o zaman da “hayırlara vesile olacaksa neden olmasın” der ve TC Cumhurbaşkanı Erivan’a gidip “Büyük Ermenistan” da der. Sonra neler olmaz; Yunanistan Büyük Yunanistan, Patrikhane “Büyük Ekümenik ve Özerk Devlet” olur. Türkiye ise de küçülmüş, ne gam!

Olamaz demeyin, bütün “olamazlar” nasıl oldu ve oluyor? Bir defa “asarı izmihlal” (çöküş emareleri) başlamaya görsün!


Altemur KILIÇ, 25.03.2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen KTürkmen » Prş Mar 26, 2009 17:06

Güzel, obamaının gelişini ve amacını çok iyi süzmüş ve açıklamış yazarımız.

Seçimden sonra hiç de güzel olmayan şeylerle karşılaşacağız.
Obama planı bir kere büyük bir plan.Bush olmadı Obama geldi masalı var.Herkes obamaya güveniyor.Tabi başta ilişkileri bozmak istemeyen hükümet.
Ama hükümeti destekleyecek olanlarda halk tabi.Bence Türk Halkı için güzel şeyler olacak az kaldı...
Kullanıcı küçük betizi
KTürkmen
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Prş Mar 26, 2009 16:34


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x