Kadın sevdasının esiri...

Kadın sevdasının esiri...

İletigönderen Türk-Kan » Cum Kas 21, 2008 14:11

Kadın sevdasının esiri...

ASLINDA kadınlar, erkeklerden daha akıllıdır.

Hiçbir erkek onca çeşit yemeğin; su, tuz, sebze, baharat oranlarını aklında tutamaz.

Ve kadınlar daha yeteneklidir.


Bir kadın aynı anda televizyon seyredebilir, fasulyelerini kırabilir, çocuğu ayağı ile sallayabilir, misafir komşu ile sohbet edebilir ve kafasının içinde akıl almaz planlar kurabilir.

Erkek yapamaz...

Yapamadığı için dört kişi birden televizyona çıkıp, topun direklerin arasından nasıl geçtiğini saatlerce tartışırlar da, yine de kimse bir şey anlamaz.

*

Ve kadın daha dürüsttür.

Hiçbir kadın kendi çıkarı için kocasını öyle-böyle giyindirip, onu öne sürüp kullanmaz...

Ama erkek?..

CHP’ye katılan çarşaflı kadınları oraya elbette siyasi çıkarı olan bir erkek götürdü. Tıpkı öbür erkeklerin, kadınlarının başındaki örtüyü gösterip bu dönemde milletvekili ya da bakan olmaları, bürokraside koltuk kapmaları, ihale almaları, binbir çeşit avanta ve çıkar sağlamaları gibi...

Ben biliyorum; kadının örtüsünün iktidar olmakta kullanılmasına kızan Baykal, çarşaflıyı görünce buna bayıldı... Çünkü o da bir erkek...

*

Pekiiiiiyyy... Erkekten daha akıllı, daha zeki ve yetenekliyse kadın, böyle kullanılmaya niye izin verir?.. Sevdasındandır...

Kadının en baskın duygusudur; sevdası...

Önce sevgilisi, sonra yol arkadaşı gibi görmeye başladığı erkeğine sevdasından, bile bile razı olur kadın... Onun başarısında biraz da olsa pay sahibi olmak, seven kadını "akıllı-zeki-kişilikli olmaktan" daha çok mutlu eder.

Çünkü sevda böyle bir şeydir...

Ömrü boyunca edindiği tüm ahlaki değerleri bir yana atıp, en mahrem yerlerini bile erkeğinin önüne seren kadının sevdası her şeyin üzerindedir.

Ve erkek bunu bilir...

İşte; kimileri utanmadan, sıkılmadan bunu kullanır. Türk siyasetini neredeyse yönlendiren bu kara çarşafların, bu türbanların, bu sıkmabaşların altında aslında bu yatar:

Erkeğin utanmazlığı...

Kadının sevdası...




Bekir Coşkun, 21.11.08
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İlteriş » Cmt Kas 22, 2008 4:12

Bu tespit bazen dogru olabilir, ama bu kesimde cogu zaman "gorucu usulu" dedigimiz evlilikler gerceklesmektedir. Ancak tabii ki birbirini tanimayan insanlar bazen evlendikten sonra da birbirini sevebilir, ancak bunun hangi oranda oldugu bilinmemektedir. Maalesef bu ortunme meselesinde cevre, aile ve sulale baskisi onceliklidir. Bu kesimdeki erkeklerin eslerinden boyle giyinmeleri konusunda ricada bulunduklarini dusunmuyorum, cogunlukla bir baski uyguluyorlar maalesef, kadinlar da cok asik olduklarindan degil bu baski neticesinde ortama uyuyorlar diye dusunuyorum.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x