Kadınlar Konuşuyor: Oğlumu Askere Göndermek İstemiyorum

ARI, TESEV, Açık Toplum Vakfı, HYD, Genç Siviller, GTP, SODEV, Bianet, STGM, TÜSEV, MAZLUMDER, STEP, LGBTT, Barış ve Kardeşlik Forumu, Türk Demokrasi Vakfı, LDP, Küresel BAK vesaire...

Kadınlar Konuşuyor: Oğlumu Askere Göndermek İstemiyorum

İletigönderen Ram » Pzt Eki 27, 2008 11:30

Kadınlar Konuşuyor: Oğlumu Askere Göndermek İstemiyorum

Gazeteci Ayça Şen, oyuncu Derya Alabora, dansçı Zeynep Tanbay ve doktor Jale Aytaç oğullarını askere göndermek istemiyor, "Kim ister ki?" diye soruyorlar. Hülya Avşar da "Bu sorunu annelerin 'hayır' demesi çözer" diyor.

KAOS GL - 10/10/2008 ~ Emine ÖZCAN - İstanbul

"Oğlunuzu bu şartlarda askere göndermek ister misiniz?" bianet Aktütün'de jandarma karakoluna, Diyarbakır'da polis servisine saldırılardan, Altınova'da linç girişiminden, operasyon tezkeresinin mecliste kabul edilmesinin ardından kadınlara sordu.

Ayça Şen: Elimde olsa istemem

Bazen köşesine oğlu Memo'yu da konuk eden Radikal yazarı Şen, "Kim şiddetin içine oğlunu göndermek ister ki?" diye soruyor. "İstemem ve kim ister? Elimde olsa istemem. İnsanın elinde değil ki, kimin çocuğu olursa olsun, çok kötü."

Derya Alabora: Çözüm isteyene sunulur, çözüm istemiyorlar ki

"Kimse istemez ama zorunlu" diyen oyuncu Alabora'nın bir oğlu var. "Binlerce çözüm var. Ama çözümler çözüm isteyenlere sunulur. Ben kimsenin çözüm istediğini sanmıyorum." Kadınların seslerini yükseltmelerinin nasıl bir payı olacağını sorduğumuz Alabora'nın cevabı şöyle. "Kadın odaklı bakmak da çözüm getirmiyor, bu sistemin sorunu. Tek başına kadınların elinden bir şey gelmesi mümkün gözükmüyor. Zaten kadınlar bu sistemde en çok ezilen, horlanan kesimler. Çocukları ölüyor. Oğulları askerde, kızları da başka yerlerde çeşitli şekillerde ölüyor."

Zeynep Tanbay: Oğluma silah kullanmayı öğretmelerini istemiyorum

Tanbay'ın da cevabı net: "Sadece bu şartlarda hiçbir şartta oğlumu askere göndermeyi kesinlikle istemem." Tanbay, vicdani retçileri destekliyor; oğluna silah kullanmanın öğretilmesine sonuna kadar karşı. Tanbay'ın da bir sorusu var: "Neden hep savaşta ölenler yoksul ailelerin çocukları?" "Ben hiç Bebek'ten, Nişantaşı'ndan bir feryat duymadım. Belki bu feryadı duysaydık çoktan bir çözüm bulunmuştu. Kimse askere gitmesin, askerlik görevinin kendisi lüzumsuz. Ama demek ki birilerinin oğulları askere gitse bile operasyonlara gönderilmiyor? Bu ayrımcılık niye?" Annesinin bianet'le telefon konuşmasına kulak misafiri olan 10 yaşındaki Sinan'ın da bir mesajı var. "Ama buna anneler karar vermezler ki, bana sormaları gerekir. Sorsalardı cevabım hazırdı. Zaten askere gitmek istemezdim."

Jale Aytaç: Kadınlar olarak her koşulda savaşa karşıyız

Doktor Aytaç da "Ben de oğlumu kesinlikle askere göndermek istemiyorum" diyor ve ekliyor: "Kadın olarak zaten her koşulda savaşa karşıyız. 30 yıldır askeri çözüm uygulamaya çalışıyorlar, sonuç ortada. Artık başka bir şey yapmak zorundayız."

Hülya Avşar: Bu sorunu annelerin 'hayır' demesi çözer

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) üyelerinden Hülya Avşar da "Terörü bir teröristin, bir şehidin annesi halledebilecek. Anneler 'teröre hayır' dediği müddetçe ne devlet, ne silahlar, ne ABD kimse buna sebebiyet veremeyecek" dedi ve sorunu ancak annelerin çözebileceği mesajını verdi. TİKAD "Kadınlar Olaya El Koyuyor" sloganıyla kasımda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'la komutanların eşlerinin, asker annelerinin, sivil toplum kuruluşu temsilcisi kadınların ve dünya kadınlarının davet edileceği büyük bir organizasyon yapacağını açıkladı. Organizasyonda '"Hepimiz Anneyiz" sloganıyla Türkiye'nin her bölgesinde eğitim seminerleri düzenlenecek.
Kaynaklar:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.kaosgl.org/node/2051

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.bianet.org/bianet/kategori/english/110137/women-are-against-sending-their-sons-to-the-army-for-military-service
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen kaye » Pzt Eki 27, 2008 14:18

Vicdani retçilere sonuna kadar karşıyız, askerliğin vatan borcu olduğunu biliyoruz, askerken ölenlerin kelle değil şehit olduğunun hepimizde bilincindeyiz. Bu babda yukarıda konuşan kadınlara katılmam kesinlikle mümkün değil. Ama soruyu şu şekilde sormak lazım:
Hatırlarsınız; bir zamanlar apo ve barzani-talabani eşdeğerdi hepimiz için, şimdi ise büyüklerimizin! kankası olmuş durumda, peki o zaman barzaninin yüzlerce dükkanı-firmasının olduğu bir ülkede; sözüm ona kürdistan! diye ayırmaya çalıştıkları topraklarda bir tek çakıl bile vermemek için hayatlarının baharında yaşama veda eden yiğitler varken, değil Türkiye'nin dünyanın en verimli, güzel topraklarının gavura satıldığı bir Türkiye'de; kendi memleketinde kendi vatandaşı elektriği pahalı kullanırken kandil dağına yani teröristine daha ucuza elektrik satıldığı bir Türkiye'de; şehitlere kelle teröristbaşına sayın diyenlerin olduğu bir ülkede; hayvan hakları (pardon insan hakları) diye diye teröristine gül atmak zorunda bırakılan güvenlik güçlerinin olduğu bir ülkede siz nasıl bir askerlik yapmak isterdiniz?
Elbette soyut anlamda yani Tanrı katında onlar birer şehittirler ama somut anlamda (yukarıda bahsettiklerime bakarak) niyazi! olmuyorlar mı?

Resim

[img]http://turkiyehaber.org/resimler/haberler/49949.jpg[/img]

Resim

Resim

[img]http://www.mgunay.net/mstf/sehit.jpg[/img]

[img]http://www.spor28.com/admin/haberresim/erzincan_9_asker_sehit_oldu.jpg[/img]

Resim

Resim

[img]http://www9.gazetevatan.com/newpics/news/081020071140110356178_2.jpg[/img]

[img]http://www.allahdostu.org/depo/hakkari/1.jpg[/img]

[img]http://www.goreleatakoy.com/v1/haberAna546g/haber_img/asker_cudi.jpg[/img]

[img]http://ipek.tekin.sitemynet.com/mynet_resimlerim/yc.jpg[/img]

Resim

Resim

Resim

...
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eki 27, 2008 20:38

Ram, kadindan sayilir mi bilmem ama mirim, "Diva" da konusuyor:


"Biji Diva"

Genç Siviller, "Halkı askerlikten soğutmak" suçundan yargılanan Bülent Ersoy'a adliye girişinde, "Biji Diva", "Ah bu savaşların gözü kör olsun" ve "Eller ayırsa bile biz ayrılamayız" yazılı dövizlerle destek verdi.

Şarkıcı Bülent Ersoy'un, ''bir televizyon programında söylediği sözler ile halkı askerlikten soğuttuğu'' iddiasıyla 9 aydan 2,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Bülent Ersoy savunmasında, ''Türkiye'de doğmuş, büyümüş ve vergi rekortmeni olan bir sanatçı olduğunu'' anlatarak, fikirlerini özgürce ifade etme hakkının bulunduğunu söyledi. Ersoy, davaya konu olayın, özel bir televizyon kanalında yayımlanan bir programda bir sarkıcıyla yaptığı konuşmadan kaynaklandığını, ancak bu konuşmanın bütün olarak algılanması gerektiğini bildirdi.

"ÖLÜM YERİNE ÇÖZÜM İSTEDİM"


Konuşmasında vatandaşı askerlikten soğutmaya yönelik bir amacının olmadığını belirten Ersoy, şöyle konuştu: ''O konuşmanın içinde ben 'ölüm yerine çözüm' şeklinde beyanda bulundum. Eğer ölüm yerine çözüm istemek vatan hainliği ya da askerlikten soğutmak ise o anlayış meselesidir. Benim konuşmam bu şekilde algılanarak huzurunuzda bu şekilde bulunmam algılama yanlışlığındandır. Suç unsuru olabilecek bir şey söylemiş değilim.''

devami.... :

İm (Kod): Tümünü seç
http://www.gazeteport.com.tr/GUNCEL/NEWS/GP_292048
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Çetin Taş » Pzt Eki 27, 2008 20:56

Memleket ne zaman adam olur bilir misiniz dostlar?

Cemaat Cuma vaazında siyaset yapan hocayı dine siyaseti karıştırdığı için kalkıp evire çevire dövdüğü zaman.

Vatandaş yolsuzluk yaptığı ispatlandığı halde milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınan milletvekilini sokakta gördüğünde yüzünün ortasına tükürdüğü zaman.

Yavşak adamların televizyon programlarını izlemektense,televizyonu kapatıp,söz gelimi yakın tarihe ait bir kitap okumayı tercih ettiği zaman.

Yabancı ülkeyi,yabancı devleti kendisinden daha üstün bir milletin devleti,ülkesi olarak değil de imkan olursa 1 haftalığına,o da belki,gezmeye gidilebilecek ülke olarak gördüğü zaman.

Fahişelere sanatçı değil de fahişe muamelesi yaptığı zaman......
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen MansurSah » Pzt Eki 27, 2008 21:18

Çetin Taş, çok güzel yazmışsın aynen katılıyorum.

Sitemiz anasayfasındaki başlıklara an itibariyle bakıyorum da, sırayla:

- Merdan Yanardağ'ın gözaltına alınması ve alınmasa neler yapacağı
- Mazlumder'in, Genelkurmay Başkanımızın görevden alınmasını buyurduğu
- Oğlunu askere göndermeyi reddeden kadınlar
- 29 Ekim'de şölen yapmamayı buyuran, Cumhuriyet düşmanı iktidar partisi
- Öcalan'ın serbest bırakılmasını isteyen milletvekili (baştaki m harfi fazla galiba)
- Kürdistan'ı Türkiye'ye kurduracağını buyuran müstakbel A.B.D. (açılımı şahsımda malumdur) başkanı
- ABD'nin Suriye'ye saldırmış olduğu,

ve daha neler neler; F. Gülen cemaatinin Barzani'yle kolkola, Erbil'de üniversite açtığı..

Ne yorumu ne hali; düpedüz küfrediyorum!
Fatih "Mansur Şah" Özaydın

Hem Cemaat hem Cumhuriyet olunmaz,
Ters mıknatıslanma yapar!!!
Kullanıcı küçük betizi
MansurSah
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 611
Kayıt: Cum Ara 07, 2007 18:04
Konum: Osaka, JP

İletigönderen Çetin Taş » Prş Eki 30, 2008 19:56

Ah be Mansurşah kardeşim.
Kuşatılmışlık hissini her geçen gün daha fazla hissediyorum.Bir çıkış yolu bulmak,bulabilmek lazım.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Türk-Kan » Cum Kas 28, 2008 15:50

Bülent Ersoy davasına AB ilgisi

AB Komisyonu, şarkıcı Bülent Ersoy'un “bir televizyon programında söylediği sözler ile halkı askerlikten soğuttuğu” iddiasıyla 9 aydan 2,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasını yakından izlediğini bildirdi.

Avrupa Parlamentosu'nun Yunan Sosyalist Üyesi Maria Eleni Koppa'nın yazılı soru önergesini cevaplandıran AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla garanti altına alınan temel özgürlüklere tam saygı gösterilmesi gerektiğini anlatarak, düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünün buna dahil olduğunu vurguladı.

Rehn, “Bu konuyu Türk makamlarıyla temaslarımızda gündeme getiriyor ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10465029.asp?gid=229
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Türkiye Ağı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x