KAFA KOPARMA!

KAFA KOPARMA!

İletigönderen Feza Tiryaki » Cmt Şub 23, 2013 0:28

KAFA KOPARMA!
TÜRKÇEM! TÜRKÇEM!(Dilimize İlk bıçağı attılar)

Resim



Karşınızdaki size küfreder. Susarsınız. Cesaretlenir. Bir kez daha. Siz yine öyle akıllı uslu durursunuz. Küfreden bakar ki küfürlere alıştınız, kılınız kıpırdamıyor. Ufak ufak şiddete başvurur. Önce sizi dürter. Ses yok. İtekler. Ses yok. Tokatlar, siz öyle duruyorsunuz, öteki yanağınızı çeviriyorsunuz, buna da vur diye. Sizi tekmeler. Böğrünüze çifteyi yersiniz. Ses yok. Karşılık veren yok. Ne yapacak? Tutar, kafanızı kırar! Kafanızı koparır atar!

Bundan sonra isteseniz de yapacak bir şey kalmamıştır. Sen sağ ben selamet. Kafası kopmuş beden yaşayamaz. Bir iki gövde çırpınışıyla yaşamı söner, beden kaskatı serilir kalır… Vatan gitmiştir. Dilin bitmiştir. Bayrağın inmiştir. Devletin sona ermiştir.

Kafamız dilimizdir. Türkçemizdir.

Bırakın şunu bunu, her neyle uğraşıyorsanız bugün, buna tepki gösterin! Buna cüret edenleri pişman edin. Yeter deyin! Sınaya sınaya geliyorlar.

Oh ne alâ memleketmiş. Pat diye dilinin, alfabesinin değiştirilebileceği düşünülebilecek kadar eften püften kumdan kaleymiş … Gidip bir teklif vereceksin. Olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin dili sen istedin diye değişiverecek. Bir yasa teklifiyle bunu değiştireceğini sanan bölücüler, ne olduklarını, nerede olduklarını, ne yaptıklarını bilmiyorlar demek. Azıtmak sınır tanımazmış. O oldu, öbürü, bunu da ver, ötekini de… “Ver Allahım ver!.. Bol keseden ver!..”


Haberi, Milliyet adlı, millî çıkarlarımızla bir ilgisi kalmamış gazetenin başlığında gördüm.

Kafa koparma işlemine kadar işi ilerletmiş terör örgütü… Meclis’e girmiş, Türk dilini değiştirmenin önergesini vermiş. Bu önerge elin tersiyle o anda itilmemiş, suç sayılmamış, devlete karşı işlenmiş suç olarak görülmemiş ki bu durum, haber olarak yayınlanmış:

Türk Alfabesi’ne yeni harfler!

Bu başlığın hemen yanında boyun eğici bir tümce:

“BDP teklif verdi top mecliste!”


Sanki maç yapılıyor. Türkçeyle oynamak işi, bir top oyunuymuş. Top meclisteymiş.

Aslında bu, atom bombası gibi yıkıcı, yokedici , başkoparıcı bir adım. Bir kere oldu mu, kuyuya, deli taşı attı mı, kırk akıllı çıkaramaz, kırk yıl uğraşılsa bir daha eski duruma gelinemez!

Bunların PKK ile bağlantılı, terör örgütünün hapisteki başına liderimiz diyen partinin açılımını yazarak haberi duyurmuşlar. Bu arada BDP’nin B’sinin barış olduğunu belli edecekler, akılları karıştıracaklar. Sonra, “ Hakkari milletvekili Adil Kurt şu şu harflerin alfabede kullanılması için kanun teklifi verdi.” denilmiş.

Bunlar, tam beş harfmiş, beş!

1353 Sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi imiş bu. Meclis Başkanlığı’na sunulmuş.

Dertleri şuymuş:

Türkçede bulunmayan İngilizcenin, yabancı dillerin o bilinen üç harfiyle X, W, Q ile inceltme imiyle yazılan “e” , ”î” imiş dertleri.
Niye mi dert etmişler? Burası çok gülünç. Akla ziyan:

Bunları yazamamak Kürtçe isimleri fiilen engelliyormuş. X,W, Q harfleri benim bildiğim her yazı dizininde ta daktilo devrinden beri vardır. Her bilgisayarda, her basımevinde, her yerde var. Yıllardan beri de Türkleri bu harflere alıştırmak, gerekli gereksiz kullandırmak için her yolu deniyor yabancı ajanlar, küresel çetelerin yerli işbirlikçileri…

İsteyen bu harfleri sınırsız kullanıyor, hızını alamıyor kendi öz adını bile bunlarla yazmaya kalkıyor kimi…

Demek ki bu üç harf hep var ortalıkta. Bir yerin adı, birinin adı falan yazılırken, Türk özgün alfabesi bunları kullananlara engel falan değil.

Geriye kalıyor, inceltmeli i ve inceltmeli e.

İnceltmeli i sesi zaten yazımımızda var. Alfabemizde yok ama yazım kurallarımızda var. Arapça kökenli sözlerde kullanılıyor…

“Millî Eğitim” gibi.

Geriye ne kaldı:

İnceltilmiş “e” . Kardeşim onu yazmana engel mi var? Klavyene özel olarak tuş taktırt. Kim elini tutuyor? Karışanın mı var? En kolay yolu da şu: Önce işarete (^) bas, sonra e yaz, bu işaret e’nin tepesine biner. Oldu sana tepeli e.

Şimdi derdin ne? Neden Türkçe harflerle uğraşıyorsun? Değiştirmeye kalkışıyorsun? Derdin, devlet içinde devlet kurmak mı? Korkma söyle!

Hem kimden korkacaksın ki? İhanet odakları bu konuda da seninle birlikte nasılsa çoktan koroya başlamıştır.


Herkes öyle alıştı ki, Türkçe adlar, Türkçe sözler, Türkçe özgün harflerle yazılmayınca kimsenin umurunda olmuyor. Ülkemizde yabancı dil dizimi ile bilgisayarlar yaygın. Yabancı klavye ile yazı yazanlar “ç”yi yazamamalarına”ş” diyememelerine, “ı” “ğ “ “ö”, “ü” yazamamalarına pek fazla üzülmüyor doğrusu. Senin bu hassasiyetin niye?

Ha, mesele üzüm yemek değil bağcı dövmek öyle değil mi?

Devletin tüm kurumlarına önce virüs gibi bunları sokacaksın. Türkçe bitecek! Tek dil gidecek! Sonra gelsin diğer işler, çorap söküğü gibi arkası gelsin…

Tapuya, evlenmeye, askerliğe, akla gelen her yere bunları sokacaksın. Dilekçede denmiş. Bunun sonu görünüyor:

Bununla önce Türkçe elden gidecek, arkasından da vatan.

Devletin diliyle oynanması öyle kolay bir iş değildir.

Canım istedi böyle olsun, canım istedi şöyle olsun demekle devletin kemiği, ana yapısı, başı, beyni ile oynanamaz.

Almanya’dan örnek verelim: Almanlar çift s harflerinin yazımını değiştirmeye kalktılardı uzun yıllar önce. Sırtı aşağıya bir parça uzatılmış büyük B harfi gibi yazılan harfleri. Bunun için sayısız toplantılar yaptılar. Tüm okullar yıllarca üzerinde tartıştı, konuştu. Herkes işin içine girdi. Sonunda yine de sorunu çözemediler. Hem bu harf tam kaldırılmıyordu, bazı sözlerin yazımı bununla bazılarınınki çift s ile yani iki ss yanyana ile olacaktı.

Değil böyle dilencinin torbasından boşalır gibi ne olduğunu kendininde bilmediğin harfleri ortaya boşaltmak, devletinin kafasına saldırmak… oralarda bir küçücük yazım değişikliği için bile yer yerinden oynar.

Yapılan hiç kuşkusuz açıktan açığa diline bomba atmaya kalkmaktır. Söyleyin, bu hangi ülkede yapılabilir bizden başka?

Dilde tek bir işaretin, bir noktanın bile değişmesi neredeyse devlet kurmak kadar zordur. Bir ömür yetmez!

Bu devlet, savaş kazanılarak kurulmuşsa, devrimlerle kimliğini bulmuşsa, uzun yıllar boyunca nice kuşaklar yetiştirmişse…


Devlet için Osman Pamukoğlu şöyle dedi bugün:

"Devletler de insanlar gibidir.

Haysiyet ve onurlarıyla ayakta dururlar!"


Onurumuzu yitirmeyelim!



Feza Tiryaki, 22 Şubat 2013
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x