Rus-Gürcü çatışmasının yansımaları
Kafkas denkleminde İsrail
Rus-Gürcü çatışmasının yansımaları Ortadoğuyu da içine alarak sürüyor. İsrailin Gürcistana sağladığı destek, Moskovayı rahatsız etti. İran, Rusyayla yakınlaşırken, İsrail de gelişmelerden rahatsız
Aylin YARDIMCI
Ağustos ayından beri dünyanın gündemini belirlemeye devam eden Rusya-Gürcistan Savaşı, bugüne kadar geçen zaman içerisinde ağırlıklı olarak Rusya ve Batı dünyası ilişkileri çerçevesinde değerlendirmeye alındı. Savaş sonrasında Rusyanın ABD ve NATO arasındaki ilişkilerin seyrinin Soğuk Savaşı andıran bir süreç yaşanmasına neden olabileceği sıklıkla dikkat çekilen senaryolardan biri olmuştu. NATOnun son yıllarda her zamankinden daha açık ve cüretkâr bir tutumla Rusya sınırlarına yaklaşarak genişlemesi, Rusyanın ise buna karşılık Yakın Çevre politikası dahilinde özellikle Kafkasyadaki hakimiyetini arttırmaya yönelmesi, bu gerginliğin görünen yüzünü gözler önüne sermişti. Ne var ki, Kafkasyada son zamanlarda ısınan sular bu bloklaşma eğiliminin yanı sıra nükleer güç ve Ortadoğudaki bölgesel silahlanma yarışı gibi tüm dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren politikaları sarsmaya aday gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bu gelişmeler özellikle İsrail-İran gerginliği çerçevesinde incelendiğinde, Gürcistan savaşının nükleer güç ve güvenlik politikaları konusunda İranın ne kadar işine yaradığı görülmektedir.
Soğuk Savaş döneminde ideolojik nedenlerden ötürü pek parlak olmayan Rusya-İran ilişkileri, SSCBnin dağılmasıyla hızla yükselen bir dostluk ve işbirliği grafiği çizmişti. İlerleyen yıllarda silah ve askeri teçhizat satışlarıyla pekişen ve son zamanlarda Rusyanın İranın nükleer programını desteklemesiyle zirve yapan iki ülke arasındaki ilişkiler, Kafkasyada yaşanan savaştan sonra daha da gelişeceğinin sinyallerini vermeye başladı. Savaştan bir ay sonra toplanan BM Güvenlik Konseyinde İranın uranyum zenginleştirme programına karşı yaptırımlar uygulanması kararını veto eden Rusya, önceleri uyguladığı geciktirme taktiğini terk edip daha iddialı bir tavır takınmayı tercih etmiş gibi görünüyor. Zira nükleer santral konusunda önceleri Rusyayı Batıya karşı temkinli davranmak ile suçlayan İran, santralin neredeyse tamamlandığı son günlerde Rusyanın hem veto gücünü hem de finansal desteğini garantilemiş durumda. Ancak İranın nükleer politikalarına Rusyanın zaten başından beri sıcak yaklaştığı göz önüne alındığında, son zamanlardaki tavırlarının İsraile gözdağı verme amacıyla takınıldığına kanaat getirilebilir. Nitekim Gürcistan ordusuna hem teçhizat hem eğitim bakımından büyük yardım sağladığı ve hatta sıcak savaş esnasında askerlerini görevlendirdiği iddia edilen İsrail ordusu, savaşın ardından Rusyanın dikkatini üzerine çekmiş bulunuyor.
DENKLEMDEKİ İSRAİL
İsrail tarafından Gürcü ordusuna her türlü desteğin sağlandığı özellikle Rusya tarafından sertlikle vurgulanırken, savaşın ardından İsrailin Gürcistanla tüm askeri ilişkilerini ve silah satışlarını dondurması kafaları karıştırdı. İrana karşı Gürcistanın üs olarak kullanılması için Tiflis ve Tel Aviv arasında gizli bir antlaşma imzalandığı iddiaları da yankı bulurken, İsrailin ortaya çıkan bu tablodan memnun olmadığı gayet açık. İsrail gazetesi Haaretzin haberine göre, İsrailin bu memnuniyetsizliğinin sebebi Rusyanın Suriyeye gelişmiş silahlar sağlaması. Haberde ismi verilmeyen İsrailli bir subayın, Rusyanın bu ülkelere daha fazla silah satması için mazeret yaratmamak adına çok dikkatli ve hassas olunması gerektiğini söylemesi, İsrailin son zamanlardaki tutumunu açıklar nitelikte. Zira aynı günlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadın, gelişmiş silah satışı konusunda Dmitry Medvedevi ikna etmek üzere Moskovayı ziyaret etmesi, İsrailli subayın temkinle yaklaştığı bu ihtimali gerçekçi kılıyor.
Rusyanın İran ile aynı safta bulunmayı seçtiği bir başka husus da İsraili tedirgin eden senaryolardan bir tanesi. Buna göre Gürcistanın İrana karşı düzenlenecek herhangi bir saldırıya ABD veya İsrailin müttefiki olarak dahil olması, Rusyayı önemli ölçüde rahatsız edebilir. Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekereteri Nikolay Patruşevin, İran saldırısının Gürcistan ile işbirliği içerisinde yapılmasının Rusya tarafından bir ulusal güvenlik tehdidi olarak kabul edileceğini açıkça belirtmesi, İsraili tedirgin etmeye yetecek bir beyanat. Zira böyle bir senaryo gerçekleştiği takdirde Rusyanın ulusal güvenliğini tehdit altında görerek çatışmaya taraf olması ihtimaller dahilinde. Sonuç olarak Rusyanın bu hususta takındığı tavır yine İrana avantaj sağlıyor. Nitekim İran, Rusya-Gürcistan gerginliği sayesinde ABD ve İsraile karşı önemli bir bölgesel gücü arkasına almış gibi görünüyor.
Kısacası, alışılagelmiş bir sınır problemi formunda belirdikten sonra beraberinde derin ve komplike hesaplar getiren Kafkasya krizi, bölgede olduğu kadar Ortadoğuda da etkilerini sürdürmeye devam ediyor. İsrailin yakın zamanda İrana saldırma ihtimalinin gün geçtikçe daha sık telaffuz edilmeye başlandığı bugünlerde, Rusyanın İranla stratejik ortaklık konusunda iyice yakınlaşması İsrail için kötü bir haber olduğu kadar İran için kazançlı bir fırsat. Gürcistana sağladığı destekle Rusya için bir nevi kara liste elemanı haline gelen İsrailin ilişkileri normalleştirme çabaları kolay sonuç vermeyecek gibi görünüyor.

Rus-Gürcü çatışması Ortadoğuda da dengelere etki ediyor
Aylin YARDIMCI (Kafkasya Araştırmaları Masası), 3 Kasım 2008
Cumhuriyet / Strateji