KAHRAMANLIĞIN İTİCİ GÜCÜ
DİN Mİ, SOY MU?
Ukrayna Savaşı'nda ülke dışına çıkmak zorunda kalan kadınların, komşu ülke sınırındaki giyim ve yiyecek tezgahları önündeki görgülerine hayran oldum önce. Aç gözlülük yapmadan, itiş kakışa girmeden edeplice gelip ihtiyacı olanı alıp gidiyorlardı.
Şu günlerde de Ukraynalı erkeklerin vatan sevgisine, vatan için yiğitçe direnişine, düğüne gider gibi silahlı çatışmaya gitmelerine hayran kalıyorum. Tv görüntülerinde, internetteki videolarında savaşırken yüzlerinde hiç korku ifadesi göremedim.
Bizdeki çok bilmiş ekran yorumcuları Ukrayna'nın Rus ordusuna en çok 24 saat dayanacağını söylüyorlardı, ama yanıldılar.
Bizim tarihçiler kahramanlığı soy kavramından önce dine bağlarlar. Müslüman olduğumuz için ölürsek "şehit", kalırsak "gazi" olmanın Müslümanları kahramanlaştırdığını söylerler. Ama canlı yayınlanan Irak Savaşı'nda öyle sahneler göremedik.
Sözü getireceğim yer şurası: Ukraynalılar Hristiyan. Yani onların dininde "şehit" ve "gazi" olma ödülleri bulunmuyor. Demek ki kahramanlığın dinle baskın ilişkisi yok; olsaydı Amerika'nın Irak işgalinde ve Suriyelilerde görürdük.
Suriye ve Kandil çatışmalarında dağlarda bozkurt işareti yapan yiğitleri cephe gerisine alıp, imam-hatipli, ilahiyatlı, beş vakit abdestli namazlı ama askerlikten kaçmak için siyasetçi baba tarafından kendisine çürük raporu alınanları, üç günlüğüne Kandil'e gönderelim. PKK'nın açtığı ilk yaylım ateşinde altlarına kaçırmazlarsa ben de bir şey bilmiyorum.