
Aralıksız baskı!
Şİmdİ AB komiserlerinden ABD Dışişleri eski bakanına, büyükelçi görünümlü eski ajanlardan düşünce kuruluşu havasındaki örgüt liderlerine kadar her isim, fazlasıyla memnun olduğu AKP için savaşıyor.
İngiltere Kraliçesinin ardından, AKPye destek için gelen Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer kapatma davasını sorarken ülkesinde Haiderin siyasetten silinişini es geçti.
AKPye Haçlı kalkanı
Kapatma davasının ardından AKPnin avukatlığına soyunan Haçlı zihniyeti, hedef tahtasına yerleştirdiği yargıya yönelik baskılarını aralıksız sürdürüyor
Türk Milletine ait olan egemenliği bile Avrupa Birliğine teslim eden, BOP eşbaşkanlığı adı altında ABDnin bölgedeki politikalarına hizmet eden AKPyi, kapatma davasının ardından Haçlılar sahiplendi. Bugüne kadar AKP iktidarına her istediğini yaptırtan AB ve ABD, teslimiyet sürecinin sona ereceği endişesiyle telaşa kapılırken, içerideki işbirlikçileriyle birlikte yargıyı hedef tahtasına oturtmayı sürdürüyor. AB komiserlerinin başını çektiği dayatmacı zihniyeti eleştiren Prof. Dr. Erol Manisalı, özellikle Türkiyeyi ziyaret eden Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischere sert tepki gösterdi. Manisalı, Fischerin, Avusturyada iktidara gelmesi bizzat AB tarafından engellenen Haider ile ilgili yalan söylediğini belirtti.
Batıya sığındılar
Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran da, AKPnin varlık sebebinin Batı olduğuna dikkat çekerek, Batının desteği olmazsa, mevcut iktidarın Türk halkının desteğini kaybedeceği ortadadır. Buna sığınmış durumdalar yorumunu yaptı. TUSAM Başkanvekili Ali Külebi de, Türkiyenin 11. Haçlı saldırısıyla karşı karşıya olduğunu belirterek Bu kez kullanılan enstrüman, ülkenin iç işlerine ve yasalarına karışmak ve terörist unsurları desteklemektir. Kendileri için her şey mübah dedi.
Papaz önünde egemenliği devrettiler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 29 Ekim 2004te İtalyanın başkenti Romada, Türk düşmanı Papa X. Innocenizonun heykeli önünde AB Anayasasına imza attı. Ulu Önder Atatürkün Türk milletine emanet ettiği egemenlik, bu imzayla birlikte kısmen Avrupa Birliğine devredildi..
Teslimiyet sürecine işte böyle destek vermişlerdi
Barroso: Kayıtsız kalamayız
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, şunları söylemişti:
* AKP hakkında açılan kapatma davası, normal olmayan, garip bir davadır.
* Dava tüm Avrupayı şaşırttı.
* Ortada AB standartlarına karşı bir gelişme varsa buna kayıtsız kalamayız.
* Davayı duyduğumuzda tabii ki şaşırdık ve endişelendik.
Rehn: Kapatma davası haksız
AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, şu ifadeleri kullanmıştı:
* Kapatma davası haksız. .
* Avrupa demokrasilerinde siyasi konular parlamentoda tartışılır, sandıklarda karara bağlanır, mahkemelerde değil.
* Dava, ABye aday bir ülkenin, değişiklik gerektirebilen anayasasında sistem hatası olduğunu gösterdi.
Solana: İlişkilere darbe vurur
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Javier Temsilcisi Solana şunları söylemişti:
* Demokrasilerde parti kapatmak, normal bir şey değil.
* AKPnin kapatılması ilişkilere darbe vuracaktır.
* Anayasa Mahkemesi, kararını verirken makul ve mantıklı olmak zorunda.
* İlişkileri üzerinde çok kötü sonuçlar doğurabilir.
Ruijten: Yargıya güven yok
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten şöyle konuşmuştu:
* Bu tamamıyla delilik. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. İnanamıyorum.
* Kapatma davalarına bütünüyle karşıyım.
* Türkiyede herkesin güvenebileceği bir yargı maalesef yok. Bu Türkiyenin eksiği.
Lagendijk: Dava politik
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Joost Lagendijk şu ifadeleri kullanmaştı.
* AB, kapatma davasına karşı.
* Dava hukuksal değil politik.
* Belki ağır bir ifade olacak ama, yapılan, yargısal darbeyle partinin kapatılmaya çalışılması.
* Yasal yöntemlerle bir partiyi susturmaya çalışıyorlar.
Rice: Seçmenin sesi duyulmalı
ABD Dışişleri Bakanı Rice, Amerikan-Türk Konseyinin 27inci yıllık konferansında yaptığı konuşmada, AKPnin kapatılması davasını yakından izlediklerini söylemişti. Rice, Bu, elbette Türklerin karar vereceği bir sorun. Biz bunun, Türkiyenin laik ve demokratik düzeni içinde çözüleceğine inanıyoruz. Seçmenlerin sesinin duyulması herkesin çıkarınadır.
Demokrasiye bağlı kalın
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey, AKPnin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin değerlendirmesinde temsili demokrasi ilkelerine bağlı bir süreç beklediklerini söyledi. Casey, Biz, Türkiyenin bağlı olduğu demokratik değerlere ve laik ilkelere büyük önem veriyoruz ve bu da bizim ilişkimiz ve müttefikliğimiz için temeldir dedi.
CIA ajanından yaygara
ABDnin eski Ankara büyükelçilerinden CIA ajanı Mark Parris, The Wall Street Journalde yayımlanan makalesinde, AB ve ABDnin kapatma davasıyla en yakın müttefikini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu yazmıştı..CIA ajanı Parris, makalesinde, ABDnin mutlaka AKPye destek vermesi gerektiğini dile getirmişti.
Türk yargısı tokmak olmamalı!
AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin üçüncü yol önerileri, ABDde de tartışılıyor. ABDli düşünce kuruluşu Heritage Foundationun kıdemli araştırmacılarından Ariel Cohen, The American dergisince yayınlanan değerlendirmesinde Türkiyede türban tartışmalarının laik elit ve devlet bürokrasisinde derin kaygı yarattığını, çoğu Türkün, ülkelerinin yeni bir İran olmasını istemediğini söyledi. Buna karşın, AKPnin yasaklanmasının büyük tartışmaların yaratacağını belirten Cohenin, bu yöndeki bir kararın olası olumsuz iç ve dış etkilerine de dikkat çekti. Ariel Cohen, AKP davasına ilişkin kararı alırken Mahkemenin, bir tokmak değil, bir lazer neşteri ni kullanması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: AKPyi yasaklamak ve Türk devletinin demokratik temellerini yok etmek yerine ceza verip İslamlaştırma çabalarını bloke edebilir. (ANKA)
Reutersten kapatma senaryoları
İngiliz Reuters ajansı, dün de olası kapatmayla ilgili bazı senaryoları içeren bir araştırma yayımladı. Ajans, AKPnin kapatılması durumunda gündeme gelebilecek üç senaryoyu şu şekilde sıraladı:
* Parti üyeleri yeni bir parti kurar. Erdoğan ve 70 partiliye yasak getirilirse bunun etkisi geniş olur.
* AKPliler yeni parti bünyesinde toplanıp hükümeti sürdürür.
* Erdoğan yasaklanırsa ara hükümet kurulur.
Erdoğanın yasaklanması halinde gündeme gelebilecek senaryolar da şunlar:
* Erdoğan bağımsız milletvekili olur, yeni bir partinin başına geçer.
* Erdoğan, parlamento dışında kaldığı dönemde, dokunulmazlık altında olmayacağı için askıda olan bazı davalarda yargılanabilir.
* Erdoğan, bağımsız milletvekili olmasının engellenmesi durumunda yeni partiyi sahne gerisinden yönetir.
KAYNAK