“Kapitalizmin Krizi ve Sağlık” Kongresinden Notlar / Mahiye MORGÜL

Eğitimci Yazar

“Kapitalizmin Krizi ve Sağlık” Kongresinden Notlar / Mahiye MORGÜL

İletigönderen Güncel Meydan » Pzt Eki 17, 2011 0:00

“Kapitalizmin Krizi ve Sağlık” Kongresinden Notlar

Eylül’ün son haftasında, Ankara’da Türk Tabipler Birliği tarafından “Kapitalizmin Krizi ve Sağlık” başlıklı uluslararası bir kongre düzenlendi. Gittim, bazı oturumları izledim.

Avrupa, Latin Amerika, Asya ülkelerinden gelen sağlıkçılar vardı. Konu başlığından da anlaşılacağı üzere pek çok ülkede sağlıkçılar aynı sorunları yaşıyor. Küba hariç. Küba, Amerika’dan gelen öğrencilere bile bedava tıp eğitimi veriyor, hatta, Güney Amerika’nın yoksul bölgelerine gönüllü doktor gönderiyorlar. Kübalı doktor bize Küba’da sağlık hizmetlerini anlatan muhteşem bir film gösterdi.

Salondaki tek eğitimci yazar bendim. Tıp eğitimi ne olacak sorusuna bir yanıt arayan var mı diye bakındım. Böyle bir sorun olduğunun farkında bile değiller. Oysa ülkemizde, Sağlık ve Eğitim birlikte piyasaya atılıyor; hastaya müşteri, parası kadar sağlık hizmeti satın alabilir, veliye müşteri, parası kadar eğitim hizmeti satın alabilir…

Dünya Ticaret Örgütüyle yapılan anlaşmaları, bizde ve diğer ülkelerde bilen var mı diye merak ediyordum. İkinci gün son oturumun sonunda, yönetici “sorusu olan var mı” deyince, heyecanla yaşadıkları sorunları anlatan Yunanistanlı konuşmacıya, mikrofon elimde soru sordum, salon dinliyordu:

“Hizmetleri sektöre devreden GATS’a ve AB’nin BASEL 3 protokolüne Yunanistan imza verdi mi? Tıp müfredatlarını kıran, 3 aylık odyolojist sertifikası gibi kurslar hazırlayan MYK sizde de var mı? Bizde, 2012 de Türkiye’de yürürlüğe girecek olan BASEL 3 protokolüne göre, burada hastane açan bir yabancı şirket kendi doktorunu, hemşiresini ve teknik personelini beraber getirecek. Buna hizmetlerin serbest dolaşımı diyorlar. Bizim hükümetlerimiz bu anlaşmaları halktan gizler, sizde nasıldır?” diye sordum.

Yunanistanlı doktor, bu anlaşmaları ilk defa benden duymuş. Ancak, Yunanistan’da dışarıdan doktor gelmesi olarak değil de, devlet hastanelerinde yatak sayısını azaltarak birçok doktorun işsiz kalması sonucu, çok sayıda doktor başka ülkelere göç etmiş, sağlık hizmetleri gelmiyor dışarıya gidiyormuş, en fazla da Avustralya’ya giden olmuş, cevaben bunları anlattı.

Salondakiler de, GATS ve BASEL 3 anlaşmalarını, Mesleki Yeterlilik Kurumunu ilk defa benden burada duymuşlar. Hatta İstanbul CHP Milletvekili Mahmut Tanal bey de vardı, etrafımı aldılar, benden daha fazla bilgi istediler. İngiltere’den gelen bir doktor, tebrik etmek için dışarıda yanıma geldi, “En önemli soruyu sordunuz” dedi. İngiltere’deki çöküşü İngiltere’ye gittiğim zaman bizzat görmüştüm.

Bu salondakiler, kongrede bildiri sunan veya katılımcı olan doktorlar, tıp müfredatlarının değişeceğini, Anatomi dersinin parçalı seçmeli ders olacağını ve Sağlık Meslek okullarının kapanarak derslerinin üç aylık sertifikalı kurslarda Yaşam Boyu Öğrenme kapsamına alındığını, ilk defa burada etrafımı aldıklarında duydular. Bütün bunların, Mesleki Yeterlilik Kurumunda yapıldığını ve bu kurumun bu salondan 200 metre ileride olduğunu, Atatürk Bulvarının bitişinde, Sosyal Güvenlik Kurumu binasında, bina kapısında MYK tabelası asılı olan yerde bulunduğunu, bu işlerin, orada on Amerikalı piyasacı uzmanla yapıldığını bilmiyorlardı.

Sağlık örgütlerini, sağlık emekçilerini çetin günler bekliyor. Onlara önerilerim var:

Sağlık hizmetleriyle birlikte sağlık eğitimi vermekte olan okullar da küresel piyasaya devrediliyor. Konuya bu açıdan bakılmalıdır. O zaman diğer eğitim emekçileriyle saflarınız birleşebilir, birleşmelidir.

Bilmiyorlar ki, MEB ve Fakülteler, tüm eğitim kurumlarımız aynı küresel merkezin dayatması altındadır. Üyelerine bunlar açıkça anlatılmalıdır:

  • 1995-GATS ve 2003-Basel 3 gibi anlaşmalar iptal edilmedikçe;

  • Bu anlaşmaların gereği olarak 2006’da çıkartılan 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu iptal edilmedikçe;

  • Kanun Hükmünde Kararnameyle Milli Eğitim Bakanlığına dayatılan yeni piyasacı yapılanma iptal edilmedikçe;

  • Fakültelerden Yaşam Boyu Öğrenme programları kaldırılmadıkça;

  • Yapılacak basın açıklamalarının yeri, Mesleki Yeterlik Kurumu önü olmadıkça;

  • Dikkatleri bu emperyalist merkeze ve onların çıkarttığı sömürgeci yasalara çekmedikçe, sesinizi halka duyuramazsınız.

Aralık ayında İstanbul'da bu yıl ilk kez düzenlenen "Megist 2011" fuarına (Mesleki Eğitim ve Kişisel Gelişim Fuarı) destek veren kurumlara, TOBB, MYK, İş-Kur, DEİK /Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Kadir Has Ün. Yaşam Boyu Eğitim Merkezi, İstanbul Belediyesi, vd. bakarsanız, okullarımızı ve müfredatlarımızı piyasalaştırmanın arkasında kimler var anlarsınız.

Sağlığı ve Eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkartmanın, yani piyasalaştırmanın, demokratik(!) yollarla anlaşmaları yapılmış, kurumları hazır, yasaları hazır, piyasası hazırdır…

Bunları hazırlayan AKP’nin geriye yapacağı ne kaldı?

Kamucu Anayasanın kaldırılıp yerine piyasacı (demokratik) Anayasa’nın konması işi kaldı. Çok kolaydır, devletin tanımından bir tek “sosyal” kelimesini kaldırır, yerine “Piyasa ekonomisine bağlı” üç kelimeyi girersin… Muhalefet de, “Başlangıç ilkelerini değiştirtmedik” diye sevinir.

Bu taktiği yemiyoruz artık. Asıl değiştirecekleri her şeyi değiştirdiler, o yasaları birlikte geçirdiler, o anlaşmaları birlikte yaptılar, eğitimi ve sağlığı birlikte çökerttiler, kamucu ne varsa birlikte sattılar, vatanımızda bize ait hiçbir şey kalmadı…

Bir tek “Türk adını anayasadan çıkartmadık ya” diye sevinmek kalacak bize, öyle mi?


Sağlıkçı dostlarıma bir önerim daha var. Kongrenin adından kaynaklı bir sorun var. Sağlık sisteminin sorunları, kapitalizmin krizinden değil, emperyalist tekellerin kamucu alanları kırıp ele geçirmek arzularındandır. Adına kriz demeleri “histeriye tutulmuş” halleridir. Çay ocağında yanıma yaklaşan dağınık sakallı tuhaf bakışlı bir genç bana “küreselleşmede dinamizm var neden itiraz ediyorsunuz” dedi. Hollanda’dan gelen konuşmacıya destek veriyordu. “Krizden onlar canlanmış ben ise ölmüş olarak çıkacağım, neden itiraz etmemeyim” dedim. Şunu diyecektim; böyle konuşmacılarla kitlenizi duvara toslatırsınız, daha açık antiemperyalist tutum almalısınız.



Eğitimci Yazar Mahiye MORGÜL, 2 Ekim 2011
mahiye@gmail.com
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Şu dizine dön: Mahiye MORGÜL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x