
Avrupa Birliği ilerleme raporu, Türkiye'deki parti ve kurumlara adeta not veriyor. Buna göre AB komiserleri yalnızca Cumhurbaşkanı'ndan memnun. AKP "orta" ile sınıfı geçerken, CHP ve TSK'ya "zayıf, daha çok çalışın" dendi.
soL (HABER MERKEZİ) AB'nin bu yılki ilerleme raporu henüz açıklanmadan, raporu hazırlayan komisyonun neleri takdir ettiğine, neleri eleştirdiğine ilişkin haberler yayılmaya başladı. Önceki gün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya'da bir AB Zirvesi gerçekleştirerek reformların hızlandırılması yolunda birtakım uyarılarda bulunmuş, Babacan'ı müzakerelerde geri kalındığı için eleştirmişti. Dün rapordan sızan bazı başlıklar, AB'nin Türkiye`ye hangi noktalarda artı ve eksi puan verdiğini ve Gül'ün uyarılarının nedenini ortaya çıkardı.
Gül Ermenistan'a gitti ve kendini kurtardı
Raporda Cumhurbaşkanı'na tam not verilirken, siyasi uzlaştırıcılık rolünü iyi oynadığı değerlendirmesi yapıldı. Gül'ün dış politikada faal bir rol oynadığına değinen rapor, Ermenistan ziyaretini de bu anlamda olumlu olarak değerlendirdi.
Basınımızda AKP'yi kapatılmaktan kurtaranın AB olduğu yorumları yapılırken, AB tarafında AKP değerlendirmeleri pek iç açıcı olmadı. AKP'nin reformlar konusunda tutarlı olmadığının ifade edildiği raporda, Mehmet Ali Şahin'in Engin Çeber'i öldüren sistematik işkence için özür dilemesi olumlu bulunurken, işkencenin varlığına değil de özüre vurgu yapılması dikkat çekti.
Eleştiriden nasibini alan bir başka kesim de CHP oldu. Reformları sürekli olarak Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak süreci sekteye uğratan muhalefeti eleştiren komisyon, CHP`nin bir anda AB karşıtı olarak algılanmasına neden oldu.
Rapordaki değerlendirmelerden biri de yargı üzerine. Yüksek yargının çok fazla siyasi içerikli açıklamalarda bulunmasını eleştiren komisyon, Ergenekon davasının gelişme sürecini de yorumladı. Ergenekon soruşturması sırasında, siyaset, medya ve yargı kaynaklarından, gözaltı sürelerinin uzunluğu ve savunma haklarının yeterince sağlanmadığı gerekçesiyle, eleştiriler yöneltildiğinin altı çizildi.
TSK: Çok konuşuyor hâl ve gidiş hâlâ zayıf!
Avrupa standartlarına göre hazırlanan raporda sivil-asker ilişkisi de eleştirildi. TSK`nın üst düzey yetkililerinin kendi yetkileri dışında yorumlarda bulunmaya devam etmesine ve ordu üzerinde sivil bir inisiyatifin kurulmamasına, savunma bütçesinin Meclis tarafından kontrol altına alınmamasına dikkat çekildi.
AB raporunda Anayasa çalışmalarında da çok geri kalındığı belirtildi. Anayasa Çalışma Komisyonu'nun ne kamuoyuna ne de Meclis'e yapılan çalışmalar konusunda bir taslak sunmadığı ifade edilen raporda, 301 açısından da bir gelişme sağlanamadığı söylendi.
Raporun Türkiye'deki aktörleri değerlendiren açıklamalarında tek olumlu değerlendirme Abdullah Gül için yapılırken, Türkiye'nin genel olarak bölgede artan stratejik önemine işaret ediliyor. Azınlık hakları, ifade özgürlüğü ve ordunun sivil güçler tarafından kontrol edilmesi başlıklarda ise AB'den geçer not alınamadı.
Söz konusu değerlendirmeler basında geniş yankı bulurken, AB'nin işi Türkiye'deki siyasi aktörlere "iyi", "kötü" diye not vermeye vardırmasını kimse yadırgamadı. Olağan koşullarda hükümet icraatları ve yasal düzenlemeleri sorgulaması gereken "ilerleme raporu"nun giderek Türkiye'deki bütün aktörleri "terbiye" etme amacına dönüştüğü gözleniyor.
Kaynak: http://haber.sol.org.tr/mansetler/anamanset/5530.html
[img]http://haber.sol.org.tr/themes/tpl_4001/img/soLlogo.png[/img]