[img]http://image.haber3.com/haber/77317.jpg[/img]
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer seçim sonucunu değerlendirdi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 22 Temmuzda CHP-DSP işbirliğine karşın solun beklenenin altında oy olmasını değerlendirdi
Zeki Sezer, Kendini solda gören, laik diye niteleyen bazı kesimler, azıcık dindar insanlardan solcu olamaz diye uzak durdular dedi. Sezerin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
Cumhuriyet mitingilerinde milyonlarca insan sokağa döküldü. Ardından iki sol parti biraraya geldi ve seçmene solda birlik mesajı verildi. Ama yine de sol iktidara gelemedi. Nerede hata yapıldı?
Laiklik Türkiyenin olmazsa olmazlarımızdandır. Demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ama laikliği, İnançlara saygılı laiklik olarak değerlendiriyoruz . Biz bunu söylediğimizde, inançlara saygılı laiklik neymiş zaten laiklik inançlara saygıyı da içerir diyorlardı. Ama maalesef öyle olmadı. Bazı kendini solda gören, kendisini laik diye niteleyen kesimler, azıcık dindar insanları solcu olamaz gördüler ve uzak durdular. Toplumun önemli kısmı Türkiyede hem inançlarına bağlı ve laiklikle, çağdaşlıkla, demokrasi ile sorunu yokken solda olması gereken insanlar, sağın tabanına itildi. İnsanın karnı açken laiklikle oy isteyemezsiniz. O zaman insanlar, Laiklikle benim sorunum yok, sosyal adalete yönelik çözümler istiyorum diyor. Bunları görmeden sadece laikliğe takılmak, laikliğe de zarar veriyor. Laikliği korumanın yönü de sosyal adaleti korumaktan geçiyor.
Seçkinci davrandılar
Solda olması gereken insanlar, sağın tabanına itildi değerlendirmesinde bulundunuz. CHPnin laiklik üzerinden yürüttüğü muhalefet mi seçmen de rahatsızlık yarattı?
Sol yanlış anlatıldı, toplum yanlış anladı. Sağda siyaset yapan insanlar, solu farklı göstermek için çaba içerisine girdiler. Solda siyaset yaptığını, solda olduğunu iddia eden kesim de seçkinci davranarak, inançlara saygı konusunda yeterince hassas değilmiş gibi bir görüntü vererek, bu yanlış anlaşılmaya katkı vermiş oldu. Dindar insanlar solcu, solcular da dindar olabilir. O nedenle inançlara saygılı laiklikte ısrar ettik. Ekonomik boyutta sol eşit paylaşımcıdır ama üretimden uzaktır gibi bir politika ortaya çıkartıldı. Bunda da hem sağ partiler, hem sol partiler etkili oldu.
CHP lideri, son bir yıl boyunca, toplumun kimliğini milliyetçi olarak tanımladı. Sol, kendini milliyetçilik kimliği üzerinden tanımlayabilir mi? Sol seçmen bu kimliği kabul eder mi?
Hiçbir sol parti ulusal değerlere uzak değildir. Ulusal çıkarlar solculuğun olmazsa olmazıdır. Solculuğa ters olan milliyetçiliği kökene dayalı yapmaktır. Bunu yapmamak lazım. Kimliğe dayalı siyaset sol için doğru değil.
Askerden katkı beklememeli
Sol seçmenin TSKnın 27 Nisan bildirisine sol partilerin tepki vermemesi nedeniyle de oy kaybına uğradığı yorumları yapılıyor. Buna katılıyor musunuz?
DSPden sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini her zaman söyledik. Siyasetçiler inisiyatif almalı. Olağanüstü koşullarda olağanüstü işleri siyasiler yapmalı. Askerden, TÜSİADdan katkı beklemek doğru değil. Bizim işbirliğimiz 27 Nisandan sonra oldu. Yani dayatma ile bir işbirliği olmadı.
Sol seçmen, solun iktidara gelememesini, bölünmüşlüğe bağlıyordu. Bu seçimlerde, sol biraraya geldi. O halde, sorun solun bölünmüşlüğü mü yoksa solun politikaları mı?
Solu iki kanattan büyütmemiz lazım. CHPnin farklı sosyolojik grupları, DSPnin de farklı grupları var. Bu ikisini biraraya getirecek söylemler geliştirmek lazım. Oysa 1999da DSP yüzde 22.2 oy aldı. CHP 8.5 oy almıştı. Yüzde 31. Eğer seçim sistemi, yüzde 8.5a da izin verseydi. Mecliste daha güçlü olurduk. Solu iki koldan büyütmemiz lazım dedim ilk genel başkanlığımda. Şimdi DSP-CHP işbirliği yaptı. Yüzde 20 aldık. Siyasette 2+2 her zaman 4 etmeyebiliyor. Sorun şu ki, biz birbirimizle kavga etmekten, sağa karşın etkin mücadele vermeye zaman bulamadık. En büyük hatalarımızdan biri budur. Yeni dönemde artık bunu yapmamamız gerekiyor.
AKPnin seçim başarısının nedenleri sizce neler?
Bunu bilimsel olarak araştıracağız. Siyaset bilimcilerle bu başarıyı, tüm etmenleri katarak araştıracaklar. Ama seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan gerçek şu ki, bizim toplumumuz, inancını kültürünü dilediği gibi yaşamak istiyor. Bunu bu şekliyle değerlendirebilirsek topluma daha rahat ulaşabiliriz.
Gül, aday olacağını ima etti. Gülün adaylığını destekler misiniz?
Gülün adaylığını desteklemeyiz. Sayın Gülün Cumhurbaşkanı adayı olarak dayatılması toplumu gerdi. Seçimler bu nedenle öne alındı. Toplumun önemli bir bölümü de sayın Gülün Cumhurbaşkanlığını içine sindiremedi.
VATAN