
Sanıkların kamu görevlileriyle telefon trafiğinin saptanmasının ardından saldırıya ilişkin itirafların üstünün örtüldüğü belirlendi
Malatya'da Hıristiyanlıkla ilgili yayın yapan Zirve Yayınevi'nde üç kişinin, boğazı kesilerek öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yeni " ihmaller " ortaya çıkmaya başladı. Katliama katılan ve planlayıcı olduğu ileri sürülen Emre Günaydın'ın, tedavi gördüğü hastanede kaydedilen ancak daha sonra silindiği ortaya çıkan görüntü ve ses kayıtlarında, cinayete ilişkin itiraflarının yer aldığı belirlendi.
Günaydın'ın, saldırıdan iki gün önce aldığı kurusıkı tabancayla atış talimi yaptığı, olay yerine gelen polisin silaha el koyduğu, ancak el konulan silahın 18 Nisan'da gerçekleştirilen katliamda Günaydın tarafından üç kişiyi etkisiz hale getirmek için kullanıldığı da ortaya çıktı. Cumhuriyet başsavcılığının yayınevindeki cinayetlere ilişkin yeni bir soruşturma açtığı ileri sürüldü.
Malatya'da Zirve Yayınevi'nin basılarak biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yeni boyutlar ortaya çıkmaya başladı. Yayınevindeki katliamın planlayıcısı olduğu ileri sürülen ve katliam sırasında polisten kaçarken üçüncü kattan atlayarak ağır yaralanan Emre Günaydın'ın, Turgut Özal Tıp Merkezi Araştırma Hastanesi'nde kaydedilen ancak daha sonra silindiği ortaya çıkan ses ve görüntü kayıtlarında cinayete ilişkin itiraflarının yer aldığı belirtildi.
Günaydın'ın odasında güvenlik polisi olarak bulunan terörle mücadelede görevli bir polisin el yazısıyla yazdığı 10 Mayıs 2007 tarihli notta, " 50. kasette Emre Günaydın'ın rezillik çıkarttığı, ayrıca Zirve Yayıncılık'la alakalı konuşmaya çalıştığı, görevlinin konuyu kapatmaya çalıştığı şeklinde bilgilerin olduğunu bilgilerinize arz ederim" ifadeleri yer aldı.
'Beni bırakırsanız sizi yaşatırım'
Polis memurunun başka bir notunda ise Günaydın'ın yanında bulunan görevlilere, "Beni bırakırsanız sizi yaşatırım" dediği belirtildi. Hastane kayıtlarından, bu notu yazan polis memuru dışında, bir polis ve jandarma üsteğmen sorumlu tutuluyordu. Müdahil avukatlarından Erdal Doğan, kolluğun yaptığı işlemlerin delil karartma noktasına vardığına dikkat çekerek "Hazırlık soruşturmasını yürüten savcıların çok itinalı davranmaları gerekirdi. Gençlerin arkasındaki ilişki ağları ve örgüt yapılanması tereddüde mahal kalmadan ortaya çıkarılmalıydı. Bu Türkiye ulusal çıkarları için zorunluydu. Savcılığın, ihmal edilen kısımlar üzerine gitmesini umuyoruz" dedi.
2 GÜN ÖNCE EL KONULAN SİLAH ÜZERİNDE ÇIKTI
Öte yandan, NTV'nin haberine göre Günaydın, katliamdan iki gün önce 16 Nisan'da, " Malatya Av Pazarı 2 " adlı işyerinden, 20 YTL ödeyip 1312 seri numaralı Smith Wesson marka kurusıkı tabanca satın aldığı, 17 Nisan'da bu tabanca ile Pınarbaşı'ndaki mesirede " atış talimi" yaparken olay yerine gelen polis tarafından tabancaya el konulduğu, Günaydın'a da 58 YTL para cezası kesildiği belirtildi.
Ancak silahın 18 Nisan'da gerçekleştirilen katliam sırasında Günaydın'ın üzerinde olduğunun polis kayıtlarına yansıdığı bilgisinin yer aldığı haberde, Günaydın'ın el konulan silahı alabilmesi için yargıya başvurması gerektiği, bunun da en az bir haftalık sürede gerçekleşebileceğine işaret edildi. Haberde el konulan silahın Günaydın'ın üzerinden çıkmasının yeni soru işaretlerine yol açtığına dikkat çekildi.
NTV'nin haberinde cumhuriyet başsavcılığının gelişmelere bağlı olarak yeni bir soruşturma başlattığı ileri sürüldü.
Kaynak