Kayıp trilyon davasında karar!

Kayıp trilyon davasında, Başsavcılık Cumhurbaşkanı Gül hakkında karar verdi..

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayıp Trilyon davasıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, “mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına” karar verdi.

SAVCI KAYRAL, ‘CUMHURBAŞKANI DOKUNULMAZDIR’
Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral “Kayıp Trilyon” davasıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, “mevcut anayasal sistem gereğince, iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın, yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına” diyerek takipsizlik kararı verdi.

Savcı Kayral, Cumhurbaşkanlığının milletvekilliğinden daha üstün bir mevkii olduğuna dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanının dokunulmazlılığının bulunmayacağının düşünülmeyeceği, bu hususun olsa olsa etik nezaket kuralları gereği anayasada yer almadığı”nı belirtti.

Kayral, 4 sayfalık takipsizlik kararında şu görüşleri dile getirdi:

“1924, 1961 ve 1982 anayasaları incelenerek karar verildi. Mevcut anayasal sistem gereğince Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurları tartışılmaksızın yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verildi."

Kayral, 1982. Anayasası’nın 105. maddesine göre, Cumhurbaşkanın sadece vatana ihanetten sorumlu olarak yargılanacağının belirtildiğine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin varsa partisi ile ilişkisinin kesilmesi ve milletveklilliğinin sona ermesi, görevinin özelliğinin doğal gereği olup milletvekilliğinin sona ermesinin dokunulmazlık dışında kalacağı anlamına gelmediği, açıkça bu sözcüğün anayasada yer almasının Anayasa’nın 104. maddesinde sayılan yetkileri kullanan milletvekillerinden çok daha önemli konumda olan cumhurbaşkanının dokunulmazlılığının bulunmayacağının düşünülmeyeceği, bu hususun olsa olsa etik nezaket kuralları gereği anayasada yer almadığı ortadadır”

Kayral’ın verdiği takipsizlik kararına itiraz edilirse dosya, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek.

---

Kaynak

Haberin görüntüsü eklenmistir. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'in da bahsettigi gibi, savcinin Gül'ü "dokunulmazlik" zirhina bürümesi ilginctir. Üstelik dava hakkinda "dondurma" degil "takipsizlik" karari veriyor.

Sayin savciya sormak istiyorum; madem Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani'nin dokunulmazligi vardi, neden daha düne kadar AKP yeni Anayasa hazirliklarinda Cumhurbaskanlarina görevleri süresince milletvekilleri gibi dokunulmazlik hakki vermeyi öngörmüstü?

Çankaya da dokunulmaz olacak

Yeni Anayasada Cumhurbaşkanlarına görevleri süresince milletvekilleri gibi dokunulmazlık hakkı veriliyor. Yeni Anayasa taslağına göre, 1924 Anayasası'nda olduğu gibi Cumhurbaşkanlarına görevleri süresince milletvekilleri gibi dokunulmazlık hakkı veriliyor. Anayasa değişiklik taslağında bu amaçla "Cumhurbaşkanı, kişisel suçlarından dolayı milletvekili dokunulmazlığı hükümlerine tabiidir" ifadesi konuldu.

Yeni Yavsak, 25.08.2007

http://yenisafak.com.tr/Politika/?t=25.08.2007&i=64176

1924 Anayasasi'nda olan bu madde 1961 ve 1982 anayasalarinda yer almamisti. Yoksa bu taslak bizim haberimiz olmadan kanunlasti mi...?

Anayasa'da Cumhurbaşkanının kişisel suçlarından sorumlu olduğuna dair hüküm olmadığından "kıyas" yoluyla karar verilerek sorumsuz kılınıyor!!! En ilginç tarafı da Anayasa'da böyle bir hüküm olmamasını "etik nezaket kuralları gereği" saymaları... acaba hiç düşünmezler mi "herşeyden önce böyle bir insanın biz nasıl Cumhurbaşkanı" olmasına göz yumduk diye? Vay anasını, önce hukuk ve ahlak kurallarını hiçe say sonra da etik nezaket kuralları de...evet haklılar böyle bir hükmün anayasa'da olmama sebebi "etik" kurallara dayanıyor çünkü anayasayı yazanlar böyle bir insanın Cumhurbaşkanı seçilmesine "etik" açıdan hiç ihtimal vermemş olsa gerek !!!!!