
GAZETECİLER/ÖZEL
Uğur Dündar düelloyu yönettiğine bin pişman oldu. Gökçek onu öyle bir çileden çıkardı ki... Sert çıktı olmadı, nasihat etti yine susturamadı, bir ara sesini kestirmeyi bile düşündü...
Meslek hayatının en çileli düellosunu yöneten Dündar, üç kez pes etti... Yayını bitirmeye kalktı ama Gökçek bunu da takmadı...
Sonunda Dündar öyle çileden çıktı ki, "ben sizin olduğunuz bir oturum bir daha yönetmek istemem doğrusu" demek zorunda kaldı...
İŞTE YAŞANAN DİYALOGLARDAN BAZILARI;
Gökçek-Uğur bey böyle bir mantık olmaz...
Dündar-Telaşlanmayın...
Gökçek-Telaşlanan sizsiniz...

Gökçek-Bunlar tırışkadan işler (Kılıçdaroğlu'na diyor)...
Dündar-Lütfen üslubunuza dikkat edin... O zaman tatil edelim efendim...
Gökçek-Tamam tatil edelim...
Gökçek-Konunun haricine çıkmayacağız dediniz siz bana telefonda Uğur Bey...
Dündar-Evet dedim ama siz izin vermiyorsunuz ki...
Gökçek-Şu 168 dolar meselesi... Sayın Uğur Dündar siz verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz...
Dündar-Size 25 dakika süre vereceğim... Ama... ama sizin bu müdaheleleriniz daha çok artırıyor...
Gökçek-Beyefendiye gelirken taktik vermişler. Beyefendi yalan söylüyor, şerefli bir insan yalan söylemez...
Dündar-Şimdi dürüstçe ifade etmem gerekirse, Melih Bey... Melih Bey...
Gökçek yine bildiğini okuyor. Kılıçdaroğlu'nu konuşturmamaya yeminli gibi.. Ne sorduğu soruların yanıtını dinliyor, ne de Dündar'ın çıkışlarına aldırıyor... O kendi havasında...
Dündar bir ara "Sayın Gökçek 2 dakika izin verir misiniz... Lütfen... Lütfen... " diyerek adeta yalvarır bir ses tonu ile seslendi. Ama ne mümkün...
DÜNDAR BAĞIRMAK ZORUNDA KALDI
Gökçek yine bildiğini okumaya devam edince Dündar bu kez sert davranmak zorunda kaldı. Bağırarar;
-Sayın konuklar lütfen beni dinler misiniz? İstirham ediyorum...
Ses yükselince Gökçek susar gibi oluyor. Ama sadece kısa bir süre için... Çünkü 30 saniye sonra yine Kılıçdaroğlu'nun sözünü kesiyor, Dündar'ı yine çileden çıkarıyor. Bu kez "hortum" kelimesine takıyor.
Dündar: Hortum kelimesini kullanmayın... (Kılıçdaroğlu'na diyor)
Gökçek -Hortum sizin partinize yakışır...
Dündar-Lütfen Melih bey hortum kelimesini kullanmayalım... Ben müdahele ettim efendim, lütfen... (Dündar bunları sinirli ve yüksek bir sesle söylemek zorunda kalıyor)
DÜNDAR'I DA İTHAM ETTİ
Kılıçdaroğlu'nun 5 dakikalık konuşması sırasında yaşanan diyaloglardı bu yazdıklarımız. Tahmin edeceğiniz gibi Kılıçdaroğlu pek konuşamadı, düello Dündar ile Gökçek arasında geçti. Sonra Gökçek'in 25 dakikalık süresi başladı. Gökçek sorulara yanıt vermek yerine Karayalçın'a sataşınca Dündar yine çileden çıktı.
Dündar-Melih bey izin verir misiniz? Sayın Kılıçdaroğlu konuşurken 2 dakikada bir sözünü kestiniz, Sayın Kılıçdaroğlu sizi dinliyor. Ama siz Kılıçdaroğlu'nun sorularına cevap vermek yerine Karayalçın dönemini açıyorsunuz... Size sorulan sorulara cevap veriniz...
Gökçek aldırmıyor, aynen bildiğini okumaya devam ediyor. "Karayalçın döneminde alınmamış sayaçları alınmış gibi gösterince Dündar yine araya giriyor.
Dündar-Lütfen alınmamış bir şeyi alınmış gibi olmaz... Karayalçın burada değil, söz hakkı var. Burda olmayan bir kişiyi dövdürmeyiz...
Gökçek-Siz niye Karayalçın'ın avukatlığına soyunuyorsunuz ki..
Dündar-Ben adaleti tesise çalışıyorum...
Gökçek-Kılıçdaroğlu konuşuyor onu kesmiyorsunuz, benim konuşmamı kesiyorsunuz...
-Hayır sizinkini de kesmiyorum, devam edin...

Gökçek konuşmasını bitirince Dündar ısrarla "bitti mi konuşmanız. Bitmediyse devam edebilirsiniz" dedi. Nedeni de sonra Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını kesmemesini sağlamaktı. Ama ne mümkün...
Dündar-Size ayırdığım süreden mennunsunuz değil mi Sayın Gökçek... Sayın Kılıçdaroğlu sizin sözünüzü hiç kesmedi, sizden de aynısını istirham ediyorum... Sessizce dinleyiniz istirham ediyorum...
Gökçek-Konunun dışına çıkmadığı müddetçe...
Dündar Gökçek'in susucağını umdu ama yine yanıldı. Gökçek, Kılıçdaroğlu'nu konuşturmamaya yeminliydi. Ne laftan ne sözden anlıyordu.
5 DAKİKA TAHAMMÜL EDEMEZ MİSİNİZ?
Dündar-Ama sayın Gökçek lütfen istirham ediyorum... Sayın Gökçek lütfen ama hiç konuşturmuyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu...
Gökçek-Biz hangi konuyu konuşacaktık, sayacı mı? O konuyu konuşmuyorsunuz...
Dündar-Sayın kılıçdaroğlu 15 dakika sizin konuşmanızı hiç kesmeden dinledi. Bir 5 dakika tahammül edemez misiniz lütfen!
Gökçek "tamam" dedi ama sadece 30 saniyeliğine... Çünkü yine lafın tam orta yerine daldı;
Gökçek-Soruya cevap veriyim mi , soru sordu cevap veriyim...
Dündar-Lütfen bitirsin...
Gökçek-Soru sordu... Sayın Dündar bakın 50 tane konuya girdik, ordan oraya geçiyor ordan oraya geçiyor...
Dündar-Soru sorma makamı burası Sayın Gökçek...
Gökçek-İyi de siz soruyu sormuyorsunuz.
Dündar- Size süreden müsterih misiniz, yetti mi süre diye ısrarla sordum...
Gökçek-Evet ama Kılıçdaroğlu'nun süresi bitti
Dündar-Niçin bitsin efendim, benim ağzımdan süre bitti diye bir kelime çıktı mı.
Gökçek-İstirham ediyorum, bir sual sordum şunun cevabını verin diye niye sormuyorsunuz...
DÜNDAR ARTIK BİN PİŞMAN
Dündar-Aaa Sayın Melih Gökçek beni şu açık oturumu yaptığıma pişman etmeyin... Lütfen...
Gökçek-Gelin CHP'deki yolsuzlukları konuşalım...
Dündar-Sayın Gökçek ben açık oturumu bitirmek durumundayım...
Onları arenaya katılır dilediğiniz kadar tek başına konuşur anlatırsınız...
Dündar-Sevgili seyirciler bakın size seslenirken bile zorluk çekiyorum. Elimden geldiği kadar adil bir yönetim gösteriyorum. Gökçek'i hoşgörü ile karşılamaa çalışıyorum. Ben bu oturumu adil bir şekilde yönetmek istiyorum...
GÖKÇEK'İ NASİHAT VEREREK SUSTURMAYA ÇALIŞTI
Gökçek-Sayın Dündar başka konuyu konuşacaksak...
Dündar-Ama sayın Gökçek konu başka değil, konu doğalgaz sayaçları... Bakın herşeyi hatırlatıyorum, izin verin ben sorayım, lütfen...
Dündar, Gökçek'i yine susturamıyor... Ricalar da kar etmeyince bu kez nasihat niteliğinde bir küçük uyarıda bulunuyor
Dündar-Bakın ben 40 yıllık televizyoncuyum. Şu noktada şu hatırlatmayı yapmak zorundayım. Bir kişi yüksek sesle ağresif bir üslupla konuşursa, inanın seyirci o kişiyi vicdanında mahkum eder. Onun için sükunetle dinleyin. Ben soracağım efendim...
Gökçek-Ama başka konularda konuşuyor
Dündar-Siz laf arasında doğalgaz dışında belki 20 konuyu dile getirdiniz. İstirham ediyorum, rica ediyorum, sükunetle dinleyin... İzin verir misiniz sayın gökçek, lütfen...

SESİNİ KESMEYİ DÜŞÜNÜYOR
Bu nasihat ile de Gökçek'i susturamayan Dündar, bu kez "sesini" yayından almırma noktasına geliyor.
DÜNDAR: Gerçekten üzgünüm. Sesinizi kıstırmak zorunda kalabilirim.
GÖKÇEK: Taraf tutuyorsunuz. Sorumun cevabını versin.
(Bu arada Dündar, sesi almaya hazırlanan rejiye "Hayır hayır, melih Gökçek'in sesini almayın uyarısını yapıyor. )
DÜNDAR KIZIP BİTİRMEYE KALKIYOR
Dündar-Lütfen hakaret etmeyin, size hakaret etme hakkını tanımıyorum. Sayın Gökçek ben bu açık oturumu burda bitiriyorum. Lütfen bitirin efendim. Susmadan konuşun ve bitirin konuşmanızı...
Gökçek-Bakın sayın uğur dündan ben susuyorum, siz hala başka konulara izin veriyorsunuz...
Dündar-Lütfen beni burda taraf gibi göstermeyin...
Gökçek-Ama taraf tutuyorsunuz...
AMAN... AMAN... AMAN...
Melih Gökçek, bu kez Kılıçdaroğlu'nun Almanya mevzunu açmaya kalkıyor...
Dündar-Aman... aman... aman... Siz Ankara'nın büyükşehir belediye başkanısınız lütfen makamınıza uygun davranın. İstirham ediyorum...
Sonunda pes eden yine Uğur Dündar oluyor. "Buyrun sayın dökün" deyip, meydanı Gökçek'e bırakıyor... Gökçek arka arkaya bir çok kişi hakkında iddialar sıralıyor...
Dündar-Bitti mi efendim... Bakın dosyalarınızın arasında başka kalmış olmasın. Bitti mi efendim... Saydınız... Ben burda olmayan Melih Gökçek'in gıyabında suçladığı herkes için söz hakkı doğmuş olduğuna inanıyorum. Sayın Gökçek'in susturuldum dememesi için defaetle soruyorum. Bitti mi efendim...

Uğur Dündar bir uyarı daha yaparak sözü Kılıçdaroğlu'na vermek istiyor...
Dündar-Lütfen hiç kesmeden istirham ediyorum, rica ediyorum, çok çok rica ediyorum, susup dinler misiniz...
Gökçek-Hakaret ettirmeyeceğim deyip hakeret ettiriyorsunuz.
Dündar-Burada sayın gökçek 50 iddia dile getirdiniz 2 dakika dinlemiyorsunuz.
Gökçek-Sayın Kılıçdaroğlu destan mı yazacağız . Bakın sayın Dündar ben ses etmedikçe destan yapıyor.
Dündar-Lütfen... lütfen... toparlıyor...
Gökçek-Nasıl toparlıyor efendim...
Dündar-Siz burda bulunmayan onlarca insana suçlamalarda hakaretlerde bulundunuz... Doğalgazın dışında, 'D'sinin dışında bir mevzu dile getirdi mi efendim...
Gökçek-Siz bana doğalgaz sayaçlarının dışına çıkartmayacağım dediniz...
Dündar-Niye korkuyorsunuz ki...
DÜNDAR'IN VEDASINI BİLE KESTİ
Kılıçdaroğlu, Almanya iddiası ile ilgili konuyu açıklamaya kalkınca da Gökçek yine konuşturmadı.
Gökçek-Sayın Dündar sizi uyarıyorum, çok yanlış bir konuya giriyor...
Dündar-Siz dile getirdiniz, bir insanın onuru şerefi ile ilgili iddiada bulunacak sonra buna cevap verilmesin diyeceksiniz.
Gökçek baktı ki olmuyor eline bir dosya alıp, Kılıçdaroğlu'nun açıklası boyunca onu yüksek sesle okudu...
Dündar-"Ben bu açık oturumunu burada kesmek zorundayım..." dediği anda bu kez de vedayı kesti...
Dündar sonunda çileden çıkıp;
-"Ben açıkçası sizin olduğunuz bir açık oturumda bulunmak istemem doğrusu.. Adabı bozmayın... " demek zorunda kaldı...
Bir düello işte böyle geçti.
Melih Gökçek Dündar'ı resmen çıldırttı...
Yılların televizyoncusu havlu attı...
MELİH GÖKÇEK'TEN DÜNDAR'A VERYANSIN
Düello'dan sonra Habertürk'te Özge Özsağmanın programına katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek "Laf aramızda siz de Uğur Dündar'ı yanlı buldunuz değil mi?" diye sordu. Özsağman bu soruya cevap vermeyince kendisi şöyle devam etti. "Bu kadar yanlı davranacağını bilsem kesinlikle çıkmazdım. Cumhurbaşkanı kardeşi konusunu açmasını söyledim ama açmadı."
Kaynak
Not: Ses ve Görüntü Aynı Anda İlerlemiyor, Konuşmalar Bitince Sonraki Videoya Geçebilirsiniz...
Kemal Kılıçdaroğlu - Melih Gökçek / Yüzleşme