Kerinçsiz’in mektubu / Arslan TEKİN

Kerinçsiz’in mektubu / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Çrş Eki 02, 2013 13:27

Kerinçsiz’in mektubu (1)

Kemal Kerinçsiz, “Ergenekon” denilen bir tuhaf davada, ağırlaştırılmış müebbede mahkûm edildi.

Av. K. Kerinçsiz ve daha birçok insan ne yaptı da bu cezayı aldı? Soruyorum soruşturuyorum bir türlü neden ceza aldıklarını bulamıyorum! Gerekçeli karar açıklanınca öğreneceğiz! Bu tuhaf davanın daha Yargıtay safhası var.

Birileri Kemal Kerinçsiz üzerinden “Kerinçsizleşme” diye bir deyimi yerleştirmeye çalışıyorlar. 24 Eylül’de maksadı yazdım. Prof. Ümit Özdağ da, 26 Eylül’de, köşesini Kemal Kerinçsiz’e ayırdı ve gerçekleri bir bir sıraladı.

Başbakan Recep T. Erdoğan, bugün “Demokratikleşme” dediği bir “paket” açıklayacak. Kimin için? Bölücüler istedikleri gibi at koşturuyorlar, bazı illerimizi fiilen idare ediyorlar, halkı haraca bağlıyorlar, adım adım ayrıştırma hedeflerine doğru yürüyorlar. “Paket” onları hedeflerine daha yaklaştırmak için açılacak. Beri tarafta ise, birlik ve millî haysiyet mücadelesi vermiş aydınlar, askerler, halk önderleri suçlarının ne olduğunu bilmeden yıllar yılı hapis yatanlar ve ölümüne ceza alanlar görülmeyecek.

Kemal Kerinçsiz, eşi Av. Gönül Hanım vasıtasıyla bana bir mektup ulaştırdı. Kerinçsiz’in, neden ölümüne mahkûm edildiğini bu mektuptan ibretle istihraç edeceksiniz! Tarihî bir belge niteliğindeki mektubu, yer darlığından mecburen kısarak yayınlıyorum:

‘Şeref Yaftası: Kerinçsizleşme’ başlıklı yazınızda, sözde Ergenekon tertibinden ötürü gözaltına alınıp tutuklandığım 22.01.2008 tarihinden önce yöneticisi ve kurucusu olduğum Türk Milliyetçisi avukatlardan oluşan Büyük Hukukçular Birliği’nin kuruluş amacı ve faaliyetleri ancak bu ölçüde en doğru bir şekilde özetlenebilir. (...)

Büyük Hukukçular Birliği ilk defa ülkesini seven ve millî değerlerine sahip çıkan avukatların aksiyoner bir tavır sergileyerek, hukuk kuralları içerisinde ve hukuk sistemini kullanarak, ifade özgürlüğü altında sinsice emellerini uygulamaya sokan sözde aydın ve işbirlikçi kesim ile yapmış olduğu mücadelede tepki çekmiş, dernek ve şahsım her türlü ahlâk kurallarının ötesinde iftira ve karalama kampanyalarının hedefi yapılmıştır.

Derneğimizin faaliyetlerinin sadece TCK 301. maddesini işleterek, Türklüğe hakaret kapsamında yaptığı şikâyet ve açılan davalara katılım talepleri ile sınırlı olduğu izlenimi yaratılmak istenmiştir. Oysa dernek faaliyetlerimiz içerisinde bu konudaki şikâyet ve davalar çok küçük bir alanı ihtiva etmiştir.

Millî ve manevî değerlerimizin korunması kapsamında açtığımız davalarda, uzun yıllar verdiğimiz uğraşılar sonucu;

Yargıtay ve Danıştay, Cumhuriyet hukuku dönemi içinde doğrudan vatandaşın kendi hukukunu ilgilendirmeyen, ülkenin genel sorunları hakkında açabileceği davalarda aktif husumet ehliyetine sahip olmadığını kabul ederken;

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, şehit aileleri, Ermeni zulmünden zarar gören ailelerin mirasçıları ve vatandaşlar adına Türk Milletine; ‘Katliamcı’, ‘Soykırımcı’ diyen Orhan Pamuk aleyhine açmış olduğumuz manevi tazminat davaları kabul edilmiş, özel hukuk alanında bu konuda önemli bir içtihat oluşturulmuştur.”

(Devam edecek.)

Arslan TEKİN, 30 Eylül 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Kerinçsiz’in mektubu / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Çrş Eki 02, 2013 13:34

Kerinçsiz’in mektubu (2)

“Ergenekon” dedikleri bir tuhaf davada ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Av. Kemal Kerinçsiz’in bana gönderdiği mektubunun bir belge olduğunu belirtmiştim.

Başbakan R. T. Erdoğan, dün “demokratikleşme” adı altında yapmak istediklerini bir bir sıraladı. PKK’ya, bölücülere birkaç dilim daha sundu; ülkesini sevenlerle, birlik isteyenlerin bir “kurgu”yla içeri tıkıldığı davaların hiçbiri için hiçbir söz yok.

R. T. Erdoğan, ne kadar demokrat(!) olduğunu bu basın toplantısında ortaya koydu: Kendisine muhalefet eden basın-yayın organlarının mensuplarına içeri almadı; akredite gazeteciliği hortlattı. 28 Şubat Örtülü Darbecileriyle aynı hizaya geldi!

Kemal Kerinçsiz, kendi şikâyetleri üzerine Yargıtay’ın şehit aileleri, Ermeni zulmünden zarar gören ailelerin mirasçıları ve vatandaşlar adına Türk milletine; ‘katliamcı’, ‘soykırımcı’ diyen Orhan Pamuk aleyhine açmış oldukları manevî tazminat davalarını kabul ettiğini, özel hukuk alanında bu konuda önemli bir içtihat oluşturduğunu belirttikten sonra şöyle devam ediyor:

“Artık her Türk vatandaşı Türklüğe, Vatanına, Milli değerlerine, Peygamberine, İslamiyet değerlerine, Atatürk’e hakaret eden herkes hakkında, bulunduğu yerin mahkemesinden manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Çünkü millî ve manevî değerler, şahsiyet hakkının bir parçası olarak görülmüş ve toplumun değer yargılarına yapılan saldırılarda kişinin ismi geçmemiş olsa bile yansıma kuralı uyarınca kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilmiştir.

Bu içtihatla Türk hukukunda bir ihtilal yaratılmıştır.

Yargıtay’ın bu kararı, vatan ve millet düşmanlarının korkulu rüyası olmuştur. Bu kararın, Yargıtay’dan verildikten dört gün sonra gözaltına alınmam, bu içtihadın ülkemizde kullanılmasını ve tanıtımını engellemiştir.

Cezaevinde yapmış olduğum hukuksal çalışmalarımda; Danıştay’da yürüttüğüm Patrikhanenin kapatılması ve emekli Orgeneral Edip Başer’in basında tanımlandığı şekilde ’PKK Koordinatörlüğüne’atanması konusunda tesis edilen Başbakanlık genelgelerinin iptali davalarında, İdare Mahkemeleri, kişileri ilgilendirmeyen sadece vatandaşlık hakkını kullanarak açtığı davalarda aktif husumet ehliyetini kabul etmezken, Danıştay bu davalarımızda verdiği içtihatlarla ilk defa her Türk vatandaşının kendisinin ismi geçmeyen, kişisel menfaatinin zedelenmediği genel idarî işlemler hakkında dava açabileceğini kabul etmiştir. (...)

Eğer derneğimiz; sözde Ergenekon tertibi ile fiilen çalışamaz hale getirilmemiş ve şahsım 6 yıla yakın süre cezaevinde tutulmamış olsa idi; iktidarın millî değerlerimize, millî ekonomimize, anayasal sistemimize, cumhuriyetin ilkelerine, ülkemizin birlik ve devletimizin üniter yapısı aleyhine yürüttüğü tüm faaliyetlerinin karşısında, yüzleri bulan Türk Milliyetçisi avukatla hukuk silahı ile çıkacağından, Türk Milletinin aleyhine tek bir işlem yapma imkanı bulamayacaklarını çok iyi bilmektedirler.”

(Yarın son bölüm.)

Arslan TEKİN, 1 Ekim 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Kerinçsiz’in mektubu / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Çrş Eki 02, 2013 13:42

Kerinçsiz’in mektubu (3)

“Ergenekon” denilen davadan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Av. Kemal Kerinçsiz’in mektubunun son bölümünü veriyorum:

“(...) Başbakan’ın şehitlerimize ‘kelle’ tabirini kullanması nedeniyle açtığımız 3 kuruşluk davaların kazanılmasından sonra, kararı veren hâkim ve şahsım hakkında, AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmadan 15 gün sonra tutuklanmam, sözde Ergenekon tertibi içine alınmamın sebebini yeterince ortaya koymaktadır.

Yine gözaltına alınmadan birkaç ay önce katil başı [A. Öcalan] için kullandığı ‘sayın’ tabirinden ötürü Başbakan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itirazda bulunarak, hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasının istendiği davanın açılmasını sağlayanlar arasında müvekkilimin yer alması neden Ergenekon tertibinin içine alındığımın bir başka gerekçesini oluşturmuştur.

Tutuklandıktan ve derneğimizin faaliyetleri fiilen önlendikten hemen sonra, çalışmalarımızı örnek alan onlarca iktidar yanlısı avukat ve hukukçu dernekleri açılmıştır.

Ülkesini ve vatanını sevenlerin yargılandığı, onlarca davanın açılmasında iktidar yanlısı bu derneklerin ihbar ve şikâyetleri önemli rol oynamıştır. Yandaş kanallarda hemen her akşam millî değerlerle hesaplaşma içinde olduğunu çok rahatlıkla ifade eden yine bu dernek mensuplarıdır. (...)

Şahsımın evinde, ofisinde, bilgisayarlarında suç unsuru oluşturan tek bir delil ve şiddet unsurunu barındıran bir tırnak makası dahi bulunmadan açtığımız davalar ve katıldığımız mitingler nedeniyle ‘darbe’ye ön hazırlık yaptığım iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilirken, iktidar yanlısı bu derneklerin, devletimizin ve milletimizin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerine göz yumulmuş ve teşvik edilmiştir.

Derneğimizin hukuksal çalışmaları Türk Milletinin her bir ferdini, devletini koruyan bir hukuk bekçisi haline getirdiğinden, iktidar yalakalığını geçim ve ikbal kapısı haline getiren çağdaş Ali Kemal’lerin birçok televizyon programında ve köşelerinden şahsıma yaptıkları saldırı ve iftiraları, bugüne kadar yaptıklarımın ne kadar doğru ve sonuç alıcı olduğunu bir kez daha teyit etmiştir.(...) Altı yıla yakın cezaevinde olmam, bu kişilerle yeterince hukuk mücadelesi yapmamı engellemektedir. Sizin de belirttiğiniz gibi bu kişilerin sınır tanımaz iftiraları şahsım için bir şereftir. Bu sebeple de her birine cevap vermeye gerek duymuyorum. Türk Milletinin şaşmaz ve hassas adalet anlayışının istikbalde herkesin yerini en doğru şekilde belirleyeceğinden hiçbir tereddüdüm yoktur.

Derneğimize ve şahsıma yapılan bu iftira ve haksız saldırılara karşı milletimizi aydınlatan yazılarınızdan ötürü, sizlere ve şahsınızda gazeteniz Yeniçağ mensuplarına teşekkür etmeyi borç bilirim. Kaleminizi doğrudan, haktan ve Türk Milleti yararına kullanmayı bir yaşam biçimi haline getirdiğinizden, hak yolundaki mücadelenizden ötürü en içten takdirlerimi ve saygılarımı sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim. 28.09.2013”

Av. Kemal Kerinçsiz
Silivri 1 nolu cezaevi / B-9 Alt Koğuş


Arslan TEKİN, 2 Ekim 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x