Kim diktatör, kim demokrat ?

Kim diktatör, kim demokrat ?

İletigönderen Selçuk Tınaz » Pzr Mar 11, 2012 19:46

Mustafa Kemâl Atatürk'ü gözden düşürme konusunda dinciler ile ırkçılar işi sıraya mı bindirdiler yoksa yarış mı yapıyorlar bilmiyoruz ama, o konuda görünen bir değişiklik var.

Önceleri, kötüleme cümlelerini "Cumhuriyet kurulduğundan beri..." şeklinde başlatarak güya sezdirmeden saldırmaya özen gösterenler, artık açıkça ismini söyleyerek ve hakaret etme ihtiyaçlarını da giderecek ifadelerle, devletimizin kurucusunu lekelemeye çalışıyorlar.

Bu kampanyaya, Atatürk'e diktatör demek yoluyla katılma hevesine kapılanlar, kendilerine bazı sorular sorup cevaplarını da dürüstçe verebilirlerse, herkesin karşısında gülünç duruma düşmekten kurtulabilirler belki ;

    - Hangi diktatör, bir imparatorluktan demokratik bir cumhuriyet çıkarmak ister?

    - Hangi diktatör, kolaylıkla sürdürebileceği 6 yüz yıllık otokratik bir yapıyı, demokratik kurallar ve kurumlarla işleyen ve monarşik olmayan parlamenter bir sisteme dönüştürmek ister?

    - Hangi diktatör, yabancı kültürlerin etkisiyle yozlaşmış, ümmet, hükümdar tebaası ve kulu olmaya alışagelmiş uyuşuk, miskin bir halkı, demokratik vatandaşlık haklarıyla donatıp, "Padişahım çok yaşa" sözü yerine, sömürge olmayı kabul etmeyerek, batılı sömürgeci devletleri hem savaşta hem de masada yenmeyi başaran yegane doğulu devletin vatandaşlığını tarif eden "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü benimsemiş özgür bireylerden oluşan ve çağdaş uygarlık seviyesinin üzerini hedefleyen, canlı ve iddialı bir millete dönüştürmeye çalışır?

Her zaman esefle izlediğimiz TESEV, son zamanlarda anket yapmaya çok meraklı görünüyor. Bugün olduğu gibi demokrat kılığına girmiş gerçek diktatörlerin yönetimleri altında ezilmek ile, Atatürk gibi bir önder tarafından yönetilmek arasından hangisini tercih edeceğini, bir anket ile halka sormaya cesaret edebilir mi acaba ?

Hepimiz biliyoruz ki Atatürk'e yapılan saldırılar, aslında onun temsil ettiği değerlere karşı yapılmaktadır. Atatürk, her şeyden önce, sömürgeciliğe geçit vermeyen kurucu düşünceyi temsil ediyor. Bütün dertleri bu. Sömürgecilere teslim olmamız isteniyor.

Son saldırı ırkçılardan geldiği için, onlara seslenmek istiyorum;

Irkçı kardeşim,

Devlete karşı topluca baş kaldırıp binlerce insanı öldürmeye mazeret olabilecek bir tanımı henüz yapılamayan ünlü "sakız" ile ilgili çok ender olarak birinin aklı başına gelip de "Nedir bu Kürt Sorunu...30 bin kişiyi neden öldürdünüz ?" diye sorduğu zaman, hiç utanmadan yıllarca herkesi aptal yerine koyarak "Biri bana 'Kırt' demiş" cevabını verdin.

Sen, kendi kimliğini tanıtmak için katil olmayı seçip cinayetler işleyerek, sana hiçbir kötülük yapmamış masum insanları, kundaklı bebekleri dahi öldürüp diğer insanlardan farklı olduğunu devlete kabul ettirmeye çalışırken, kimlik uğruna bu kadar vahşileşebilmeyi bile kendine yakıştırırken, şimdi kalkmış "Yeni Anayasa" marifetiyle devletin kimliğini ortadan kaldırmak istiyorsun.

Bu tutarsızlığını nasıl açıklayacaksın bakalım, sözde demokrat kardeşim benim.

Madem ki 'kimlik', sana cinayet işletebilecek kadar hayati ve senin için devlet ve insan canı dahil her türlü konunun önüne geçebilecek kadar önemli bir mesele, sosyal ve siyasi bütün yapı ve değerin üzerine çıkardığın bu kavrama sen neden saygı göstermiyor ve devletin kimliğini inkâr etmek istiyorsun?

Kendi kimliğini sana tanıtmak için devletin de, senin ona karşı kullandığın yöntemi sana karşı kullanmasını ister misin?

Sen, bu ülkede yabancıların planlarına hizmet ederken, birlikte yaşadığın insanlara her türlü zararı vermeyi bir hak olarak göreceksin... Sana karşı devletin kendini ve halkını korumaya hiç hakkı olmayacak... Öyle mi?

Sen, yabancıların planları doğrultusunda ülkeyi karıştıracak, devlete ve halka saldırarak kurumlarını, değerlerini ortadan kaldırıp koruyucu güçlerini yok etmeye çalışacaksın...Bunları yaparken, dilediğin gibi hakaret etme özgürlüğüne(!) de sahip olacaksın...Hatta, küçük bir azınlık olarak(6 milyon) herkesle aynı haklara sahip bir şekilde yaşadığın bu ülkede, silahla insan öldürsen bile bunun demokratik bir hak olduğunu iddia edeceksin... Yabancıların planlarına hizmet etmek için, ülkenin bir bölümünü koparıp orada çağ dışı kalmış feodal yapıyı sürdürecek, Irak'ın kuzeyindeki gibi bir "Aşiret Diktatörlüğü" kurmak isteyeceksin... Bütün bu ahlaksızlıklar senin demokratlığının gereği ve kanıtı olacak...

Başka devletlerde yaşayan soydaşlarının hayal bile edemeyeceği şekilde seni bütün vatandaşlarıyla aynı siyasi ve sosyal haklarla donatan... Seçme ve seçilme, yasama, yürütme ve yargıda görev yapma haklarını vererek bütün siyasi kapıları ardına kadar açan... Getirip seni Millet Meclisi'ne oturtan... Cebine para koyup karnını doyuran devlet, "Baskıcı, anti-demokratik ve faşist" olacak... Öyle mi?

Bu topraklarda siyasi birlik sağlandığı zaman, daima büyük, çok güçlü ve güvenli bir devlet kurulduğunu bilen ve sömürgeci devletlere karşı, herkesin yararına birliği sağlamak için çalışan Mustafa Kemâl Atatürk, diktatör...

Ama, yabancıların bu birliği bozmak amacıyla yaptıkları planlara hizmet etmek için ülkemizin bir bölgesinde yaşayan insanları kandırıp, onları toprak ağalarının, aşiret reislerinin, şıhların hükmettikleri feodal bir sistemin içine hapsederek, ebediyen marabalığa mahkum etmek isteyen Altan Tan ve onun gibi maske takmış oyuncular, demokrat... Öyle mi?

Eğer öyle ise, ölsün insan hakları, demokrasi ve çağdaş uygarlık.


Selçuk TINAZ, 11 Mart 2012
Kullanıcı küçük betizi
Selçuk Tınaz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 101
Kayıt: Prş Oca 12, 2012 16:16

Şu dizine dön: Selçuk TINAZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x