
Satıcılar belli, alıcılar perde arkasında…
Tüm azmışların ağzından oluk oluk sular akıyor…
Mertlik, erkeklik sadece deyim olarak kalmış. Kendini satmak, tabiri caizse moda…
Bu dönemde ağzı olan konuşmuyor sadece, kalemi olan her şuursuz da pervasızca yazı yazıyor.
Ne uğruna olduğu meçhul, çünkü paranın bile bir yere kadar çekiciliği vardır hayata.
Neden mi yazıyorum bunca cümleyi?
Sadece kendimi rahatlatmak için!
Okusunlar da kendilerine gelsinler diye bir derdim yok; çünkü yüreğini iki kuruşa satanlarda ar olmaz, namus olmaz, utanma ise zaten kapılarına bile uğramaz.
Sabah gazetesinin kendi deyimiyle "cahil ve kafasız" "köşe" yazarı Engin Ardıç, yememiş içmemiş merak etmiş:
"‘Bayrakları bayrak yapan nedir?
Bezi mi, Direği mi, İpi mi, Şekli mi?"
Dünya üzerinde ki hangi milletin evlâdı, çıkıp da bayrağının rengini sorgular ki?
Neden kırmızısının domatesten de gelebileceğini ima eder, neden tüm Ulusun gururla anlatabildiği hikâyelerini küçümser ki?
Ya da birileri saldır dediğinde, nereye kadar dil uzatabilir ve bundan nasıl rahatsızlık duymaz ki?
Son günler de Türkiye de, Milli diyebileceğimiz değerleri yerle bir etmeye çalışmak marifet sayılıyor bunu biliyoruz, ancak bilmediğimiz, bu marifet kimlere karşı kazanım olarak dönüyor.
Daha farklı bir dille anlatmam gerekirse, bu değerlerin yıkılmasından kimler mutlu oluyor.
Türkler mi?
Dünya sıralamasında ikinci sıra da olan ve başarılarıyla gurur duyduğumuz Türk Silâhlı Kuvvetlerini yerle bir etmeyi, sahi Türkler mi istiyor?
Ya da, bayrağımızın hiçbir hikâyesi olmadığı kabul edilse, rengi sadece iş olsun diye kırmızı oldu denilse, bundan mutlu olacak yine Türkler mi?
Atatürk’ü topyekûn inkâr etsek, aslında hiç yaşamadı desek, dünyaya baş kaldırmış bir Atamız olmadığı için, daha mı huzurlu olacağız yani?
Yine çok bilinmeyenli, ya da tek gerçekli sorular öyle değil mi?
Kim düşman, kim dost birbirine yumak olmuş, çözmesi neredeyse suç olmuş bir dönemden geçiyoruz.
‘Bayrakları bayrak yapan nedir’ diye soranlar çıktığında da sadece, ‘direğidir efendim direğidir, siz ancak bu dilden anlarsınız’ demek istiyoruz…[/i]