KONGRE

KONGRE

İletigönderen Seçkin ERGÜN » Sal Tem 26, 2011 3:20

Tarih, okumasını bilenler içindir. Yazıdaki alfabetik şekillere bakıp, ona uygun sesler çıkarmak okumak değildir. Bizim genelde yaptığımız bu olduğundan, geride kalması gereken tarih sayfası, tembel öğrencinin ders kitabı gibi önümüzde hep açık duruyor.

Erzurum Kongresinin 92 yıl önce yapılmış olmasına rağmen hala güncelliğini koruyor olması bizi de tembel öğrenci konumuna getiriyor. Aradan geçen onca zamanın sadece rakamsal anlamı var. 92 (doksan iki) hepsi bu işte. O zamanki kongre şartları neyse bu gün de aynıdır.

Kongrede alınan karar maddelerine bakarsak bunu çok net görürüz;

1-) Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.

2-) Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine milletle birlikte karşı
konulacaktır.

3-) İstanbul (şimdinin Ankara) hükümeti vatanın bağımsızlığını
sağlayamazsa bu amaçla geçici hükümet kurulacaktır.

4-) Hıristiyan ahaliye ve azınlıklara hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi
bozacak ayrıcalıklar verilemez.

5-) Manda ve himaye kabul olunamaz.

6-) Mebuslar Meclisi derhal toplanmalı ve hükümet denetlenmelidir.

Bu maddeleri günümüze uyarlamak hiç de zor değil. Hatta benzerlikler şaşırtıcı boyutta. Burada bazı detaylar var. Atatürk Erzurum kongresine katılmak için Amasya’dan yola çıkmaya hazırlanırken Resmi hükümetten “Geri dön” çağrılı bir telgraf alır. Bunun üzerine o çok sevip, şerefiyle taşıdığı ve sayısız zaferler kazandığı üniformayı çıkarıp askerlik görevinden istifa eder. Vatanın kurtuluşu için bu kongreye katılır. Peşinden İstanbul hükümeti de O’nu Kanun kaçağı ilan eder. Gücü yetse Silivri tarzı bir hapse atmayı çok arzulardı.

Burada asıl benim dikkatimi çeten 4.madde oldu. Tarih 1919. Vatan işgal altında. Yöresel direnişler haricinde ciddi bir savunma - saldırı yok. Kurtuluş savaşı daha başlamamış. Ne TBMM toplanmış ne Cumhuriyet ilan edilmiş. Yani ortada Türkiye diye bir devlet yok. Bunun kurulumu için yapılacak direniş organize edilirken azınlıklara verilecek düşüncesiz tavizlerin ne büyük tehlike olacağına dikkat çekmek tam anlamıyla ileri görüşlülüktür. Atatürk ortada olmayan bir şeyin en büyük ayrıştırıcısının ne olacağını daha o zamandan ortaya koymuştu.

Şimdilerde demokratik açılım ve anadilde eğitim gibi konuların ne büyük tehlike içerdiği o günün konusu olmamasına rağmen sırf tarihe not düşmek ve önemini belirtmek için yazılmış. Ama az önce de söylediğim gibi, okumasını bilene.

Bunların hepsi birbirini tetikler. Gayet masumane görünen bir hamle bir diğerini doğurur. O başka birini ve sonunda gelinen nokta günümüz açmazı olur. Demokratik açılımın bir sonraki adımının ana dilde eğitim, sonra özerlik ve en nihayetinde bağımsızlık olacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Dağdaki 5-10 bin katilin lideri durumundaki Apo, son dönemde AKP’nin muhatap alıp statü vermesi sayesinde Kürtlerin lideri durumuna getirildi. Tayyip ve arkadaşları bununla ne kadar övünse azdır. 1919’lü yıllarda Doğu illerinde emperyalistlerin desteğiyle Ermenilerin yaptığı hainliği şimdi Kürtler yapıyor. Fransızların, Yunanlıların işgal edip yakıp yıktığı şehirleri şimdi onlar yakıp yıkıyor. Adına da günümüzün popüler deyimiyle “Demokrasi” diyorlar.

İyi de bir Türk ne kadar özgür ki bunlar onlardan daha fazla özgürlük istiyor. Türkçe ne kadar özgür ki Kürtçeye özgürlük istiyorlar. Sendikal hakları için joplanan işçiyi, hakkını aradığı için hapse atılan öğrenciyi görmüyorlar mı? Hopa olayları hala çok taze. Türk milleti sömürülüyorken, ülkesinin, yer altı ve yer üstü kaynakları yağmalanırken bunlar neyin kavgasını veriyor? Maksat sömürüye karşı çıkmaksa bunu hep beraber yapalım.

Tabii ki maksat bu değil. Öyle olduğu zamanları biliyoruz. Çanakkale’den, Kurtuluş Savaşından biliyoruz. Aynı vatan, aynı bayrak için, ortak gelecek için, herkesin özgürlüğü için yapılan omuz omuza savaşları biliyoruz. Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu ABD’nin, İsrail’in, emperyalistlerin savaşı.

Elini tetikten çekse onlar da görecek. Bunlar sanıyor ki AKP hep iktidarda kalacak, % 49 hep onların yanında olacak. Erzurum kongresinin koşulları geçerliyse, kararları da geçerlidir.

Unutmayın, sayfa henüz kapanmadı. Yarın bir yerlerde bir kongre daha olur, bunlar soluğu Barzani’nin yanında alır. Bakalım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı beğenmeyenler Barzani'nin kölesi olmayı beğenecek mi?
Kullanıcı küçük betizi
Seçkin ERGÜN
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 58
Kayıt: Pzt Tem 04, 2011 22:01

Şu dizine dön: Seçkin ERGÜN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x