AKP kongresinin bana göre en önemli olayı, İLERİ DİKTATÖRLÜK hedefinin ilanı oldu.
"Nefret suçu" adında, istenilen herkese çok kolay yapıştırılabilecek bir suç etiketi icat etme peşinde olduklarını itiraf ettiler. Kanunlaşması halinde nasıl kullanılacağını merak eden, Silivri'ye baksın. Amerikan projelerine muhalif olmak bir suç sayılacak. Zaten öyleydi de, suçlamalara kılıf giydirmek ve delil üretmek çok zor oluyordu. Sahte delillerle, alâkasız ve gerçek dışı suçlamalarla bütün dünyaya rezil olan adaletsiz bir hukuk oyunu oynamak yerine, muhalifleri dolaysız bir suçla ve direk bir kanunla suçlayabilme imkânı kazanacaklar.
Daha açık söyleyelim ; "Dini ve etnik nefret suçu" kapsamına alınacakları kesin olan iki Amerikan plânına muhalefet edenlerin, din devletine karşı çıkmaları ve PKK'nın taleplerine itiraz etmeleri kanunla engellenecek.
Bu yönetim şeklinin tek bir adı var ; DİKTATÖRLÜK.
Referandum ile demokrasinin gerisinden, ilerisine geçtiğimiz söylenmişti. Etrafında dolaşmaktan kurtulmak için, tamamen ortadan kaldırmaya karar vermişler anlaşılan.
Diğer vaatler bize, her seçimde açılmayan sandıklardaki oyları bile sayabilen marifetli Amerikan bilgisayar programı sayesinde şaşkın, sarhoş ve hazımsız bir telâşla yaptıkları 'Yalan Balkonu' konuşmalarını hatırlattıkları için, dikkate değer görünmediler.
Selçuk Tınaz