Linç / Osman KAÇMAZ

Kitapları bu bölümde tanıtabilirsiniz.

Linç / Osman KAÇMAZ

İletigönderen Başkomutan » Prş Nis 05, 2012 20:13

Linç

(Sincan Ağır Ceza Reisinin Yaşadıkları)

Korkmuyorum! İktidar da, iktidarın kuklası olmuş medya da, yargıçlar da, bürokratlar da; neyin ne olduğunu araştırma gereği duymadan hemen kaleme sarılan ve hiçbir ahlak ölçüsü bulunmayan sözde yazarlar da, bunu iyi bilsin! Tarihin her döneminde zalimler cesur, bağımsız, ahlaklı adamlar da oldu.

Bu kitapta, verdiği tüm kararlarda hukuktan ve adaletten hiç ayrılmamış bir Türk Yargıcı'nın, iktidar, iktidarın kuklası olmuş medya tarafından nasıl "Linç" edilmeye çalışıldığını; asılsız, dayanaksız, ahlaksız tüm iddialara rağmen "Gerçekte ne olduğunu ve gerçeğin ne olduğunu" okuyacaksınız. Buradayım ve dimdik duruyorum.

(Tanıtım Bülteninden)

Osman Kaçmaz
Tanyeri Kitap
Nisan 2012

ilknokta.com


Osman Kaçmaz 'Linç'i yazdı

Kayıp Trilyon davası nedeniyle soruşturma üzerine soruşturma geçiren yargıç Osman Kaçmaz kitabında kendisi hakkında soruşturma yürütüp dinleme yapan başmüfettişin, kendi eşini de dinlettiğini kaleme aldı.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı iken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kayıp Trilyon” davasından yargılanmasının önünü açacak karara imza atan yargıç Osman Kaçmaz, yaşadığı olayların perde arkasını “Linç” adlı kitabında yazdı. Tanyeri Yayınları’ndan çıkan Linç isimli kitapta, Cumhurbaşkanı’nın dosyasının Sincan’a geldikten iki ay sonra hakkında soruşturma başladığını anımsatan Kaçmaz, “Eğer Cumhurbaşkanı hakkındaki kararım lehte olsaydı, hakkımda açılan soruşturmadan haberim bile olmayacaktı ve incelemede kalacaktı. Hakkımda soruşturma başlatıldığından, Cumhurbaşkanı hakkında karar verdikten bir ay sonra müfettişlerin adliyeye gelmesiyle haberdar oldum” değerlendirmesini yaptı.

Başmüfettiş kendi eşini dinletti

Son yıllarda çokça tartışılan telefon dinlemelerle ilgili ilginç bir olay da kitapta yer aldı. Kaçmaz, bu olayı şöyle anlattı: “Hakkımda soruşturma başlamadan 8 ay önce, müfettişler genel teftişini yapmışlardı. Bu denetimler yapılırken deviasyon ameliyatı olmuştum. Adalet Komisyonu Başkanı olarak müfettişlerle ilgilenmem gerektiği düşüncesiyle teftiş sırasında kendilerini ziyaret ettim ve raporlu olduğumu söyledim... Hatta Başmüfettiş Mehmet Arı, ‘Deniz suyu deviasyon ameliyatlarına iyi gelir’ demiş, ben de bunun üzerine Ören’e gitmiştim. Ancak hakkımda soruşturma başlatıldıktan sonra bana yöneltilen suçlamalardan birinin de başmüfettiş Arı’nın tavsiyesiyle yaptığım bu seyahate ilişkin olduğunu görünce çok şaşırdım. Çünkü bana bu tavsiyeyi yapan Arı, hakkımda soruşturmayı başlatan ekibin başındaydı. Başmüfettişle o sırada aynı lojmanda oturuyorduk. Eşlerimiz arasında komşuluk ve arkadaşlık ilişkisi vardı. Soruşturma sırasında, eşimin kullandığı telefonun da dinlemeye alındığını ve bu telefon numarasının dinleme talebinin Arı tarafından yapıldığını öğrendim. Öyle tahmin ediyorum Arı, eşimin telefonunu dinlerken, aynı zamanda kendi eşini de dinlemiş oldu.”

İmama serbest, yargıca suç

Makam odasında telefon dinlemelerine karşı jammer (karıştırıcı) bulundurmak nedeniyle yargılanacak olan Kaçmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın jammerla ilgili bir genelgesine kitabında yer verdi. Kitapta yer alan genelgeye göre, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın genelgesinde “Cami ve mescitlerde jammer yani karıştırıcı cihaz kullanılması için müftülüklerce tedbir alınması uygun görülmüştür” denildi.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı üzerine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda inceleme başlatılmasıyla ilgili olayın ayrıntıları şöyle anlatıldı:

“Soruşturmanın genişletilmesi kararını verdikten sonra Türkiye’nin çeşitli illerindeki mahkemelerden, benim kararımın ortadan kaldırılması yönünde kararlar alınıp gönderildiğini tespit ettim. Yaklaşık 50 mahkemeden bu tür kararlar alınmıştı. Bu mahkemelerin birçoğunun kararının birbiriyle neredeyse noktası, virgülüne kadar aynı olduğunu fark ettim. Bu arada boş bir karar örneği elime geçti. Anladığım kadarıyla bu boş karar örneği bütün mahkemelere gönderilmiş.”

Cumhuriyet 5 Nisan 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Kitap Tanıtımları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x