Korucular Silahlandırılmalı !...
İnternetajanstan bir FLAŞ analiz!... Mardindeki vandallığın üzerinden milleti ahmak yerine koyuyorlar
44 kişinin hunharca katledildiği Mardindeki son olayın ardından başta DTP ve bölücülere sempatiyle bakan tüm satılmışlar hep bir ağızdan bu korucu işi, dolayısıyla koruculuk kalksın. Bunlar devletin verdiği silahla adam öldürüyorlar diyorlar. TV kanallarında konuşan bu görevlendirilmiş uyanıklar halkı resmen aptal yerine koyuyorlar. Bunlara sormak lazım.
1-Koruculara neden silah verildi? Dünyanın en kanlı örgütü, çocuk katili PKKlı hainlerden korunmaları için.
2-Bunların silahını geri almak kime yarar? Doğrudan PKKya. Silahsız köylüler aynı gün yarısından çoğu Ermeni , Süryani ve Türkiye nüfusuna kayıtlı olmayanların kontrolündeki PKKya teslim olup, onların güdümüne girer.
3-Korucuların silah bırakmasını savunanlar askerin de bölgeyi terk etmesini neden istiyor? Bir şeyi gözden kaçırmayalım. Korucu ve askerin silahından rahatsız olanlar, PKKnın silah bırakmasına karşı çıkıyor. Yani PKK, öğretmen, doktor, hemşire, memur öldürsün, çocukların geçtiği yola mayın koysun. Bölücü düşünceye sahip olmayanların evini, köyünü basıp, çoluk çocuk ne varsa; kundaktaki bebeği vursun. Ama devletine bağlı namuslu vatandaşın eli armut toplasın. Bu alçakça isteme gerekçe olarak da Mardin olayı gösteriliyor...
Yemezler !!!..
İnternetajans diyor ki;
"Yok öyle yağma!..30 bin kişinin katilleri neden sorgulanmıyor? Onların silah bırakması neden istenmiyor? PKKnın önündeki en büyük engel korucular ve PKK gibi düşünmeyen, ama silahlı olan Kürtlerdir. PKK silahsız ve asker korumasından uzaktaki köy ve mezalarda yaşayanları hemen korkutup sindiriyor. O nedenledir ki bölge için gündüz T.C. gece K.C. benzetmesi yapılır. Eğer PKK silah bırakmıyorsa, korucu sayısı ivedilikle arttırılmalı ve daha modern, (gece görüşlü, termal vs) silahlar verilmelidir. Devletine bağlı vatandaşlarımızın PKK teröründen kurtarmanın ve PKKnın önünü kesmeni yolu, vatan sınırları içinde asker, polis ve korucu sayısını arttırmakla mümkündür. Kanlı bir örgütün arkasına sığınanların aynı zamanda demokrasi lafının arkasına sığınması alçakça bir oyundur. Dünyanın en anti demokratik aile yapısının olduğu bölgelerden biri olan güneydoğuda, her kim PKKya destek verip demokrasi lafını ağzına sakız yapıyorsa bilin ki içimizdeki en antidemokratik ve işbirlikçi odur. Bölgede TSK ve korucuları PKK'dan daha kanlıymış gibi gösterme düzmeceleri ve oyunlarını Türk milleti yemiyor. Sözde aydın, özde satılmışlar, bu hikayeleri Türkiye'ye gönderilen Sevr dayatmacısı, müslüman düşmanı Amerikalı, Alman, İsveçli, Danimarkalı, Fransız homolarına anlatsınlar. Nedense pek sevişiyorlar..."
internetajans-ÖZEL
08.05.2009 10:31:00
KAYNAK