Kozmik Oda’nın CIA operasyonu olduğu ortaya çıktı

Genel & Güncel Konular

Kozmik Oda’nın CIA operasyonu olduğu ortaya çıktı

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzt Kas 02, 2020 17:16

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlatılan Kozmik Oda kumpasının bilinmeyenlerini hedefteki Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü anlattı.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “Kozmik baskın ABD’den gelen ihbarla başladı” başlıklı yazısında Albay Büyükköprü ile Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabı “Kozmik Albay” üzerine konuştu.

İşte o röportaj…

Arınç'a suikast iddiasıyla gözaltına alınan Albay Büyükköprü, Sözcü'ye konuştu…

25 Şubat 2009'da İstanbul Emniyeti'ne e-posta gider. Bir uzman çavuş, “Ergenekon uzantısı bir yapıyı” ihbar eder. Bu e-posta ile devletin Kozmik Oda'sına girilir. Yıllar sonra ihbarın ABD'den yapıldığı ortaya çıkar

Tarih 19 Aralık 2009…

Günlerden cumartesi…

Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görevli Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü ve Binbaşı İbrahim Göze, bir albayı başlarına geleceklerden habersiz takiptedir. O gün, saat 14.50'de Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube'yi bir erkek arar ve şunları söyler:

“Çukurambar'da, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evine geliş gidişlerinde, evinin civarında 06 BH… plakalı gri Renault ile 06 …Y 48 plakalı araçları görüyorum. Araçlardan ve içindekilerden şüpheleniyorum. Arınç'a suikast yapacaklarından şüpheleniyorum.”

İşte hikaye… ABD destekli Fetullahçı Terör Örgütü'nün devletin ‘yatak odasına' girdiği operasyon böyle başlar … İki subay gözaltına alınır…

26 Aralık 2009'da Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama başlar…

TSK'nın ‘Yatak Odası'na yani Kozmik Oda'ya girilmiştir…

Aramalar 26 Ocak 2010'a kadar sürer!
Resim
Erkan Yılmaz Büyükköprü, Aytunç Erkin'in sorularını yanıtladı.

BİLGİSAYARDA ARANAN ANAHTAR KELİMELER
Firari FETÖ'cü Hakim Kadri Kayan, 11 Ocak 2010'da, Kozmik Oda bilgisayarlarında şu kelimelerle arama yaptı: “Ankara'da işlenen cinayetler, Ahmet Taner Kışlalı, Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Danıştay, Arınç, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Çukurambar, Kaos, Eylem Planı, Operasyon, Pusu, Balgat, Feza Apartmanı, Bilgi Toplama.”

İşte o liste
Resim
9 AY ÖNCE O SUBAYLARA ‘ERGENEKON' TAKİBİ!
24 yıllık meslek hayatımın en önemli görüşmelerinden birini gerçekleştirdim. 19 Aralık 2009'un üzerinden 11 yıl geçti… ÖKK'de görevli Albay Erkan Büyükköprü'yle İstanbul'da buluştuk ve ilk kez konuştu! Neler anlattı neler! Anlattıklarından fazlası haftaya cuma günü kitap olarak çıkıyor… Kitabın adı: Kozmik Albay (Kırmızı Kedi Yayınevi) Söz sırası Büyükköprü'nün:

ABD'DEN KOPUNCA BAŞLADI
“Özel Kuvvetler 1952'de bir kanunla kuruluyor. Seferberlik teşkilatı Soğuk Savaş döneminde Sovyet işgaline karşı Amerika'nın TSK'ya yerleştirdiği bir sistem. 1990'lı yıllardan itibaren Silahlı Kuvvetler, ABD'ye ‘Tamam, biz yapıyı kurduk, size ihtiyacımız yok' diyor, yapının dışına çıkarıyor. Ben görev yaptığımda da ABD bu işin hiçbir yerinde yoktu. ABD, teşkilatın geldiği noktayı görmek ve sistemi şu anda olduğu gibi bertaraf etmek istedi ve FETÖ'yü de maşa olarak kullandı.”

‘VATANSEVER' UZMAN ÇAVUŞ
“25 Şubat 2009 tarihinde saat 12.15'te İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele, Terörle Mücadele, İstihbarat ve Muhabere Elektronik Şube Müdürlüklerine gönderilen bir elektronik ihbar postası gider. E-posta ismini vermeyen ama kendini vatansever olarak tanıtan bir uzman çavuştan geliyordu. Kendisinin vatan sevgisinden bahsettikten sonra ihbar e-postasında şunları yazmıştı: Ergenekon uzantısı bir yapıyı bildirmeyi kendime vazife addediyorum. Grubun liderliğini Yılmaz Büyükköprü (0537 240….) isimli albay yapıyor…”

MİCHİGAN'DAN İSTANBUL'A…
“İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün hakkımızda 3 Mart 2009 tarihinden itibaren teknik takip kararı aldığı ortaya çıktı. İhbarın geldiği dönemde İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'di. Soruşturma ile 19 Aralık 2009 tarihinde Ankara Çukurambar'da bize yapılan hukuksuz operasyondan 9 ay önce Ergenekon soruşturması kapsamında takibe alındığımız ortaya çıktı. Yine 2016'da yapılan araştırma sonucunda ihbarı yapan bulunamadı ama ihbarın yapıldığı 68.55.34.59 IP numarasının yer tespiti sonucunda ihbarın Amerika/Michigan/ Port Huron bölgesinden yapıldığı tespit edildi…”
Resim
Büyükköprü, yaşadığı kumpası yeni çıkacak olan kitabında anlattı.

ARINÇ'IN ADRESİ YAZAN KAĞIT PARÇASINI CEBİNE POLİS KOYDU
Geliyoruz 19 Aralık 2009'a…

Bir yıl önce, 2008 Aralık ayı… Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda Bölge Başkanı olan Topçu Albay Yusuf Akal, Albay Erkan Büyüköprü'yü odasına çağırır. Özel Kuvvetler Komutanı Korg. Servet Yörük tarafından Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndan bilgi sızdırdığından şüphelenilen askerin (Albay B.K.) takip edilerek, temas ettiği kişilerin tespit edilmesiyle ilgili görev verildiğini söyler. Büyüköprü, “Bu görevin gizli olduğunu, sadece benim, kendisinin, Özel Kuvvetler Komutanı ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından bilindiğini söyledi” bilgisini verdi ve şöyle devam etti: “Takip bir yıldır sürüyordu. 19 Aralık 2009 günü saat 10.00 civarında B.K.'yi takip etmek üzere Çukurambar'a gittim. B.K. evden çıkınca İbrahim Binbaşı'ya haber verdim. O da diğer araçla geldi ve takibe devam ettik.”

ARAÇTAN İNİNCE KELEPÇE
B.K. saat 14 gibi evine girer ve iki subay, takip etkileri şahsın evden çıkmayacağını düşünerek, kiralık araçlarını 1425. Cadde'de bir pastanenin önüne bırakır. 17.10 civarı aracı almaya giderler ama bir gariplik vardır… Aracın iki yanına, aracın kapıları açılamayacak kadar yakın mesafede iki araç park edilmiştir. Büyükköprü, kendi aracından inerken 3-4 polis onu yere düşürür, ellerini arkadan kelepçeler. Aracı kullanan İbrahim Binbaşı da kelepçelenmiştir. Süreç başlar…

Bir polis, “Komutanım, hakkınızda ihbar var. Bir vatandaş, araçlarınızın plakasını vermiş, Arınç'a karşı eylem yapabileceğinizden şüphe etmiş” der, tutanağı gösterir. Söz, Büyükköprü'de: “Olay günü Ankara'da hava çok soğuktu. Üşüdüğüm için cebimdeki beremi çıkarıp takmak istedim. Bu esnada bir kağıt parçası yere düştü. Polis önce davranıp kağıdı yerden aldı ve bana verdi. Kağıtta ‘1424 Cd. Feza A.' yazıyordu. Küçük, beyaz bir not kağıdıydı. Benim değildi, üzerindeki yazı da benim değildi ama cebimden düşmüştü. Bu nedenle elime aldım. O esnada su içmek için su şişesinin kapağını açtığım anda 3-4 polis birden üzerime atlayarak ‘kâğıdı yutacak' diye bağırmaya başladı. Kağıdı aldılar.”

İKİNCİ TUTANAKTA YALAN
Albay Büyüköprü tutanak olayını şöyle anlattı: “Aradan 3-4 saat geçmişti. Ayrıntılı araç ve üst aramalarımız yapılarak tutanağa geçirildikten sonra, ne hikmetse ikinci bir tutanak polisler tarafından yazılarak önüme getirildi ve imzalamam istendi. Bu kez hazırlanan tutanakta; ‘kağıdı suyla birlikte yutmak isterken, ağzımdan aldıkları' yazılıydı. ‘Kağıdı ağzımdan aldığınızı yazmışsınız. Böyle bir olay olmadı. Yalan söylüyorsunuz. Olduysa ilk tutanağa neden yazmadınız. İmzalamam' dedim. Demek ki isimsiz, asılsız, basit bir ihbar değil, planlı, programlı bir kumpasın içindeydik!”
Resim
HEDEF, 11 VE 16 NUMARALI ODALAR VE HARDDİSKLERDİ
Kozmik Oda baskınının savcısı Mustafa Bilgili, arayan da Hakim Kadir Kayan… Albay Büyükköprü, “Seferberlik Tetkik Daire Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık, sadece gözaltına alınan bizlerin odasının aranmasına izin verdi. FETÖ'den tutuklanan savcı ısrarla 11 ve 16 numaralı odaları aramak istedi… Kitabı da rahmetli Kısacık'a ithaf ettim. Kozmik Oda konusunda direnen isim oydu… Gün gün tutanak tuttu, harddiskleri vermedi ” dedi.

Peki… 11 ve 16 numaralı odalarda ne vardı: “O odalarda işgallere karşı devletin ne yapacağını dair planlar vardı! Sonrasını herkes biliyor… 26 Aralık 2009'da, Başbuğ ile Başbakan Erdoğan görüştü ve 26 Aralık'ı 27 Aralık'a bağlayan gece 00.15'te Kozmik Oda'ya girildi! Ancak… 16 no.lu odadaki bilgisayarların harddiskini almak isteyen Hakim Kayan sadece not tutabildi ve Başbuğ'un müdahalesiyle harddiskler verilmedi, muhafaza edildi!”

16 NO’LU ODADAKİ HARDDİSK'İN HİKAYESİ
Hard diski Necdet Özel verdi vermeyen Başbuğ tutuklandı

2009'da harddiskleri alamayan örgüt, 4.5 yıl sonra yeniden harekete geçti ve mahkeme bilgisayarlara 2013'te ulaştı. Harddiskler, 16 Mart 2013'te soruşturma savcısı Mustafa Bilgili'ye tutanak karşılığı teslim edildi. Büyükköprü şöyle konuştu: “Aradan üç yıl geçtikten sonra, kanunlarda hiçbir değişiklik olmadığı halde, ne olmuştu da Genelkurmay harddiski savcılığa teslim etmişti? 2010 yılında harddiskleri teslim etmeyen Başbuğ, Kısacık ve Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu idi. Başbuğ ve Çubuklu cezaevine gönderildi. Direnen komutan Tümgeneral Selahattin Kısacık ise 2011 yılında kadrosuzluktan emekli edildi. 2013'te, harddisklerin savcıya teslim edildiği dönemde ise Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, Seferberlik Tetkik Daire Başkanı Tuğgeneral Abdullah Baysar ve Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse idi.”
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Re: Kozmik Oda’nın CIA operasyonu olduğu ortaya çıktı

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Pzt Kas 02, 2020 17:37

Olağanüstü yüksek ulusal ve toplumsal önemli ve değerli bir röportaj. Sağol varol kahraman komutan albay BÜYÜKKÖPRÜ. Tebrikler sayın ERKİN. Teşekkürler sevgili İLTERİŞ.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x