Havuzdan beslenen yandaş kanalların gündüz programlarından irin akıyor. Hem de nasıl bir irin:
“Erkek işsiz kalınca evdeki karısını kolundan tutup pavyona götürüyor, kadını başka erkeklerin altına atarak kazandığı parayla gül gibi geçiniyor.”
“Başörtülü kadın iş yerinde on beş erkekle kırıştırıyor; derken bir çocuğu oluyor, al sana bir gerilim konusu: Çocuğun babası kim?.. Başörtülü kadın saçının teli görülmesin diye iki de bir elini başına götürüyor”.
“Başörtülü evli kadın sevgili buluyor, derken sevgilisinden bir çocuğu oluyor, erkek ekranlarda hüngür hüngür ağlıyor: “Çocuk da kabülüm, ne olur dön gel!..”
Ekranlardaki başörtülü ahlaksızlar gerçek hayatta da öyle mi?.. Bilemiyoruz… Belki de hedef kitle başörtülü kadınlar olduğu için çekimden önce başları örtülüyor. Ekranlardaki gerçek olay örnek gösterilerek önce onların ahlakı bozulmaya çalışılıyor.
Alnı secdeli, umreli, Haclı milyonlarca Müslüman ekranlardan akan bu irinleri sadece seyrediyor. Yüz tanesi bir araya gelip “Gündüz proglarımlarındaki fuhuşa son”, “Aile kavramı yok ediliyor” pankartları ile yürümüyor. Yürümüyor çünkü o programlar havuz medyasının ekranlarında yayınlanıyor.
İslam’ın Peygamberi “Haksızlıklara karşı susan dilsiz şeytandır” demiş. “Reisimize zarar verecek ayetleri, hadisleri, Peygamberi sallayın gitsin!.. Şimdi onların sırası mı ya!..”
“Hadi muhterem, seccadeni al camiye gidelim.”
Alper Aksoy

