
Meyyal Uygurun dört başı mamur değerlendirmesini okudunuz. (:arrow: Erdoğan 'Hidayete' Ermedi, Piyon Verip, Şah Çekti ) AKPdeki Mir Dengir depremi konusunda böyle üst düzey bir analizin üstüne söylenecek fazla şey yok aslında. Ancak, Uygurun deyimiyle bu kontrollü depremin ne kadarının kontrollü olduğunu, daha doğrusu bazı kontrolsüz noktalarının da olup olmadığını merak ediyoruz.
Mir Dengirin istifası (veya görevden alınması) Dişli Şabanınkinden oldukça farklılık arz ediyor. Dişli Şaban, AKPnin devr-i iktidarında adeta bir sanat haline gelmiş olan yolsuzluğu eline yüzüne bulaştırarak, tanrıların tam da bu konuda kurban aradığı bir konjonktürde hiç de akıllıca olmayan açıklar vererek
Hafızalarımızda darmadağın olmuş bir iç dünya, uzamış sakallar, ayağı kayan insanlara özgü bir ruh perişanlığı; kısacası son derece sefil bir görüntü bırakarak hayatımızdan çekildi.
(Tuncay Özkan 4 gün gözaltında kaldığında sakalları uzadığı için böyleydi, böyle oldu diye fotoğraflar yayınlayanlar, Dişli Şabanın suratındaki bu ebedî darma dağın olmuşluğu görmezden geldiler nedense )
Dişlinin bu saatten sonra milletvekili maaşına tenezül ediyor olması kendi meselesi. Ne yapalım, aylık cüzi gelirimin bir kısmı varsın vergi olarak Dişli Şabana gitsin
Şaban Dişlinin partideki görevinden istifası, sadece ufak bir usulsüzlük bağlamında ele alındığı için olsa gerek, Dengir Mir Fıratın istifası gibi deprem diye nitelenmedi. Surda açılan ilk delikti Dişlinin istifası..3 Y ile mücadele söylemiyle iktidara gelen AKPye yolsuzlukla mücadele bağlamında puan kaybettirdiyse de, Başbakan Erdoğanın başarılı manevrasıyla olay ucuz atlatıldı
Hatta Dişlinin istifası, Erdoğanın yolsuzluğa müsamaha göstermeyen Başbakan kisvesine bürünmesine neden oldu. Parti puan kaybetti ama Erdoğan kazandı.
Ve başarıyla lokalize edildi Dişli olayı Kanserli hücrenin diğer organlara sirayeti engellendi. Eğer arkadan Almanya kaynaklı Deniz Feneri olayı gelmeseydi, muhtemel ki AKPnin yaldızında kayda değer bir dökülme meydana getirmeyecekti.
Mir Dengir Mehmet Fırata gelince
Onun olayı başka Belli ki bu işin artçı sarsıntıları AKPnin yeni çizgisi oturana kadar devam edecek.
AKPnin yeni çizgisinin ne olacağını bilmiyoruz; bunu ilerleyen süreçte hep beraber göreceğiz. Ancak, Tayyip Erdoğanın çok ilginç bir yolculuğa çıkmış olduğu kesin. Bu ilginç yolculuk, Meyyal Uygurun belirttiği gibi Abdullah Gülün liderliğinde bir federasyonu mu, Tayyip Beyin siyasi intiharını mı; yoksa daha da güçlenmesini mi getirir ? Eğer Tayyip Bey bu süreçten güçlenerek çıkacaksa, Kürt sorununa sırtını dönmüş, milliyetçi bir Tayyip Erdoğan kimin lideri olacak?
Bizim mi?
Yani aylardır Ergenekoncu yaftasıyla linç edilen ulusalcı- milliyetçilerin mi?
-Devlet Bahçeliye tercih edip etmeme konusunda düşünürüm valla(!)-
Şaka bir yana, AKPnin Kürt ayağında ciddi sorunlar yaşandığı anlaşılıyor..
Yıllardır yıkılmaz gibi görünen ittifak duvarında ince sızıntılar, görünmez çatlaklar oluşmuş belli ki. Olay her ne kadar istifada etkili olsa da sadece Tayyip Bey ya sev ya terk et dedi, Dengir Bey de buna çok bozuldu veya Kemal Kılıçdaroğlunun darbelerine dayanamadı olayı değil gibi görünüyor.
AKPnin Cemaatler, Kürtler ,liberaller üçgeninden oluşan sacayağında Kürt kapısı cereyan yapmaya başladı.
Tam da TSKnın Biz askeri yöntemlerle çözemedik, buyrun siz çözün diye terörle mücadeleyi sivillere terk ettiği bir ortamda!
Ne kadar tuhaf! Oysa, bu durumun Kürt ayağı açısından yeni bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekmiyor muydu?
Devleti sivil çözüme yönlendirirken, kendiniz meydanlara çıkıp, Beğenmeyen çeker gider! diyerek iç savaşa davetiye çıkaracaksınız
Yetmeyecek, PKK terörü ile mücadele konusunda en derin yol ve yöntemlere imza atmış olan bir ismi, partinize ikinci adam yapacaksınız
Devletin geleneksel politikalarıyla aranıza yıllardır mesafe koyduran, Kürt sorunu vardır söylemiyle sizi yeni açılımlara yönelten Kürt ayağı ile aranıza bir gecede kara kediler girecek .
Kürt politikalarının başını çeken ve bölgenin yükselen değeri Mesut Barzani ile gayet iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen yakışıklı Aşiret Baronunu mahzuuun, mahcuuup, boynu bükük bırakacaksınız
Dış güçlerin desteğinde, milli devletle hesaplaşmak için gelmiş olan AKP için Kürt ayağı en temel ve birleştirici unsurlardan birisiydi oysa ki..Kürt sorununa bakış, AKPnin liberaller ve bir kısım solcu ile olan ilişkilerinde de belirleyici bir unsurdu. Çünkü onlar, AKPyi devletin merkezinden uzaklaştıran her adıma destek verdiler. Mir Dengirin istifasıyla başlayan süreç, partideki Kürt kanadının tasfiyesi veya kolunun kanadının kırılmasıyla sonuçlanırsa, bu durumdan liberaller hiç de hoşnut kalmayacak; sıranın kendilerine geldiğini düşünecekler. Nitekim bu yöndeki yakınmalar başladı bile
Tayyip Bey, partisinin kapatılmaması karşılığında yaptığı pazarlığın şartını yerine getiremez ve yerel seçimlerde güneydoğu DTPye giderse ne olacak? Bu tehlikenin yaklaştığını gördüğü için mi devlete yaklaşıyor dersiniz?
Ayrılıkçı Kürtleri, değişimcileri, liberalleri ve AB-ABD destekli aydınları kaybetmiş bir Erdoğan kendisine nerede yer arıyor?
Siyasi yatırımını Tayyip Beye yapmış olanları galiba zor günler bekliyor
Her kontrollü deprem, aslında tamamen kontrollü değildir gerçeğini de düşündüğümüzde, Tayyip Beyi harcayarak Abdullah Gülün liderliğinde federasyona geçişin hesabını yapanlar, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilirler
Türklerin tarihi böyle sürprizlerle dolu
Fatma Sibel YÜKSEK, 9 Kasım 2008