Kürtçe TV, Türkiye'nin attığı doğru bir adımmış

IRI'nın Arıları

Kürtçe TV, Türkiye'nin attığı doğru bir adımmış

İletigönderen Ram » Cum Şub 13, 2009 14:27

Türkiye'nin Doğru Adımları: Kyoto Protokolüne Atılan İmza, Kürtçe Yayın Yapan TRT 6 ve Nazım'a Vatandaşlık İadesi

Türkiye'nin dünyada gelişmekte olan çevre bilinci ve devletlerin bu yönde ki politikalarına duyarsız kalması mümkün değildir. Türkiye maalesef sahip olduğu eşsiz doğayı koruyamayan bir ülkedir. Çevreyi kirleten ve kalıcı zarar verenlere uygulanan cezaların caydırıcı olmaması Türkiye'nin yasalarında değiştirmesi gereken bir husustur. Kyoto Protokolü'ne taraf olan Türkiye, kömüre dayalı enerji politikalarını ve karayolu odaklı ulaşım alışkanlıklarına süreç içinde son vermek durumunda kalacaktır. Bunun kısa vadede yaratacağı olumsuz etkiler olmakla birlikte uzun vadede daha uygar, temiz ve gelecek nesiller için daha güzel bir ülkenin ortaya çıkacağı mutlaktır. Bu nedenle, 2012 yılında sona erecek ama yerine yeni bir uluslararası norm getirileceği kesin olan Kyoto Protokolü'nün imzalanması Türkiye'de hem sanayinin çevreye zarar vermesini önlemek, hem uluslararası ilişkiler ve AB Üyeliği süreci açısından hem de çevre bilincine sahip bir genç kuşak yaratmak konusunda olumludur.

AB Üyeliği sürecinde gerçekleştirilen yapısal reformlar sonucunda bugün devletin televizyonu TRT'nin Kürtçe yayın yapması Türkiye'de toplumsal barışın sağlanması ve demokratik zenginliğimiz konusunda önemli bir adımdır. AB Uyum Süreci'nde yapılan yasal değişiklikler ve sonrasında TRT Kanunu'nun 6. maddesinin değiştirilmesi neticesinde ortaya çıkan durum ve TRT'nin hızlı hareket etmesi ile yayın başarılı biçimde başlatılmıştır. Bu politikanın Türkiye için tarihsel bir açılım olduğunu ve toplumsal barışa hizmet edeceğini düşünüyoruz.

Türkiye'nin en önemli şairlerinden olan Nazım Hikmet'e vatandaşlığının iade edilmesi her ne kadar sembolik olsa da Türkiye'nin demokratik birikiminin ve olgunlaşmasının bir yansımasıdır. 1951 yılında alındığı söylenen büyük şairin yanlış ve antidemokratik olan vatandaşlıktan çıkarılma kararının yıllar sonra iade-i itibar yolu ile düzeltilmesi Türkiye'nin geçirdiği demokratikleşme aşamaları açısından da dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Topluma mal olmuş böylesi sanatçıların itibarını devlet değil toplum ve tarih belirler.

Atılan bu olumlu ve yapıcı adımların hız kesmeden devam etmesini umuyoruz.

Çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi savunan ARI Hareketi olarak 7 yıldır tek parti olarak ülkeyi yöneten iktidar partisinden beklentimiz, kendisini tek başına iktidara taşıyan değişim talebini gözardı etmemesidir. Siyaseti demokratikleştirecek, lider sultasını ortadan kaldıracak ve katılımcı demokrasiyi etkin kılacak bir yasama ve yürütme performansını geçen uzun süreye rağmen halen görememenin üzüntüsü ve artan umutsuzluğu içindeyiz.

Türkiye'de dış dinamiklerin de etkisiyle birçok reform yapılmaktadır. Fakat bu reformlar çok önemli ve değerli olmakla birlikte mevcut siyasi erkin, Türkiye'yi yoksullaştırmanın önüne geçemediği ekonomi yönetimi performansı, katılımcı demokrasiyi sekteye uğratan uygulamaları, eleştiriye tahammülsüz ve zaman zaman kısıtlayıcı yaklaşımları, siyasi gücü tek başına bulunduran bir yapıdan beklediğimiz ve umut ettiğimiz, değerlendirilmesi gereken çok önemli bir fırsat olarak gördüğümüz bu süreci, maalesef başarılı bir uygulama dönemi olarak değerlendirebilmemizi mümkün kılmamaktadır.

Temsili demokrasinin içinde bulunduğu krizi ortadan kaldıracak reformlar ancak toplumsal mutabakatla oluşturulacak yeni ve sivil bir anayasanın hazırlanması, Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesi, seçim barajının düşürülmesi, ile mümkün olabilir.

Toplum iktidar partisine bu reformları yapmak için gerekli oy desteğini, yönetim gücünü ve temsil çoğunluğunu vermiştir. Umudumuz, bu imkan ve gücü elinde tek başına bulunduran mevcut hükümetin, parti politikasi ve siyasi hedefleri olarak da daha önce milletimize beyan ve vaat etmiş olduğu bu demokratik açılımları, yukarıda belirttiğimiz hususlarda öncelikli olacak biçimde bir an önce ele alması ve ileri demokrasilerdeki örnekleri düzeyinde uygulamaları zaman kaybetmeden ve bahaneler üretmeden hayata geçirmesidir.

Saygılarımızla bilgilerinize sunarız.

Ural Aküzüm

Yönetim Kurulu Başkanı

Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.ari.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=315&Itemid=30
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: ARI

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x