
Kuş gibi uçmuş ve Türkiyeye konmuş...
Nasıl gelmiş, nerede kalıyor belli değil!
Almanya Deniz Feneri e.Vnin muhasebecisi Bedrettin Bülent Bilgin, bizim kuşun adı.
Frankfurt Savcılığı, Bilginin bilgisayarında Deniz Feneri e.Vnin Türkiyeye yaptığı yardımların listesini bulmuştu.
Frankfurt Savcılığının bu işin peşini bırakmaya niyeti yok!
Biz unuttuk bile.
Zaten 40 milyon Avro, para mı!..
Şöyle son on yıla bir bakın, beş milyara yakın Avro, Almanya başta olmak üzere öteki Avrupa ülkelerinde yaşayan, din kardeşlerimizden Allah rızası için toplanıp, komisyonlar cebe indirildikten sonra Türkiyeye sokulmuştu.
Frankfurt Savcılığı Türkiyedeki adları belirleyip para trafiğinin nasıl işlediğini yetkililere bildirmişti.
Zekeriya Karamana dokunan var mı?
Yok!
Karaman Kanal 7nin yönetim kurulu başkanı.
Zahid Akman RTÜK Başkanı.
Mustafa Çelik, İsmail Karahan, Harun Kapuyoldaş Kanal 7nin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyeleri.
Bu işin uzmanı bizim Aykut Küçükkaya.
Abdi İpekçi Haber Ödülünü bu konuda yaptığı haberlerle aldı, bir de kitabı var Aykutun. (Yüzyılın Yolsuzluk Oyunu-Cumhuriyet Kitapları)
***
Almanya Deniz Feneri e.V. vurgunu dosyaları Türkiyeye geldi.
Hoş geldi, sefa geldi...
Bizim liboş tayfa, dinci takımı, tarikat şeyhinin müritleri nedense bu konuya hiç değinmezler.
Ayvalık eşrafından ağır çekim Şahin, brüksellahanası Hadi merak edip bu büyük vurgunu yazmazlar.
Ne yapalım kader utansın!
Alman savcılar, Türk meslektaşlarına güveniyorlar...
Onların istedikleri şu:
Türk Deniz Feneri Yardımlaşma Derneğinin depo, yönetim yeri, çalışma alanlarının aranması.
Aradan aylar geçmiş..
Aransa ne olur aranmasa...
Minareye kılıf uydurma ne anlama gelir?
Bu Almanlar ne kadar saf!
Aranması gereken şirketler arasında Kanal 7 de var!
Hangi babayiğit arayacak Kanal 7yi?
Arasa bile ne bulacak!
Atı alan Üsküdarı geçti...
RTÜK Başkanı Zahid Akmana kim dokunabilir.. Yasayla koruma altında zaten...
İş bilenin kılıç kuşananın...
Alman savcı ve yargıçlara bunu öğretmek gerekiyor.
***
Necati Doğru, Almanya Deniz Feneri e.Vnin Türkiye uzantısını bıkmadan usanmadan yazıyor aylardır.
Doğru, soruyor:
Rektörler içeride, Zahid neden dışarıda?
Dedim ya Zahidin dokunulmazlığı var. Koskoca RTÜK Başkanı Tayyip Beyin koruması altında.
Muhasebeci Frankfurttan kuş gibi uçup Türkiyeye konuyor.
Alman savcı Doris Müller diretiyor:
Meslek edinircesine dolandırıcılık şüphesi nedeniyle yürütülen soruşturma için ifadesinin ve avuç içiyle parmak izinin alınmasını, banka hesaplarıyla sahip olduğu mal-mülk trafiğinin saptanmasını...
Zahidin umurunda bile değil... Mangırlar Almanyada toplanmış... Dolandırıcılık ortaya çıkarılmış, sanıklar tutuklanmış...
41 milyon Avronun 18 milyonu Almanyadan Türkiyeye gelmiş.
Nasıl gelmiş bu 18 milyon Avro? Kimler arpalanmış?
Zahid, Almanyaya gidip Kölndeki Domun önünde fotoğraf çektirecekmiş...
Birlikte gidelim...
Kölnde ırmak kıyısında dolaşır, kafelerde kırmızı şarap içeriz... Richard kafede kahveyle kanyağı yudumlarız.
Bizim Mustafa Balbay içeride, Erol Manisalı içeride, Gürbüz Çapan içeride, Tuncay Özkan içeride, rektörler içeride.
Zahid sen neden dışarıdasın, bir anlat bunu bana, meraktan çatlayacağım!
***
Necati Doğru, Zahide soruyor:
Sen 25 ülkeye gittin, niçin Almanyaya gidemiyorsun?
Haydi yiğidim, haydi aslanım!
Bir zahmet gidiver Almanyaya...
Yanına Zekeriya Karamanı da al... Kölnde cami çok... Bir mübarek cuma günü olsun...
Kurtar beni bu sıkıntıdan... Senden tek istediğim bu...
Ne olursun yap bunu!
Şu Necati Doğrudan kurtar beni!
Bak yalvarıyorum sana, akla kendini!
Necatinin ikide bir seni kalemiyle çapraz ateşe tutması, kanıma dokunuyor benim!
Çıldırıyorum Zahid, çıldırıyorum!
Biliyorum kırmazsın beni...
Hikmet Çetinkaya
