RTÜK'ten yasaklı Öztürk Başbakan'ın sözcüsü olduANKATBMM eski Başkanı Bülent Arınçın eski iletişim, Başbakanlıkın ise yeni basınla ilişkilerinden sorumlu Başdanışmanı Kemal Öztürk, hazırladığı İlk Meclis" belgeseli, resmi ideolojiye aykırı bulunduğu gerekçesiyle RTÜK tarafından yasaklanmıştı. Öztürkün basın kartı alması Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı bir süre geciktirilmişti.
AKP'ye açılan kapatılma davasının iddianamesinde de adı geçen Kemal Öztürk çok tartışılacak gibi görünüyor.
Akif Bekinin yerine basından sorumlu Başbakanlık Başdanışmanlığına atanan Kemal Öztürk, AKP iktidarında danışmanlık görevlerine gelmeden önce yazdığı kimi kitap ve belgesellerle gündeme gelmişti. Arınçın TBMM başkanlığının ilk günlerinde oluşturulan İletişim Ofisinin başına getirilen Kemal Öztürk, Kanal 7 ekranının bir gün karartılmasına yol açan RTÜK kararında resmi tarih tezine aykırı görüşü barındıran İlk Meclis" belgeselini, yayınlayamadığı bölümler nedeniyle kitap olarak da bastırmıştı.
"HİCRİ TAKVİM"Öztürk, büyük boy, lüks baskılı İlk Meclis" kitabında ilk meclisin kaldırdığı Hicri Takvimi kullandı. Sunuş bölümünde ise Bu ülkede insanlar giyimlerinden dolayı sokaklarda polis zoruyla toplandılar" dedi.
Kitaba kaynaklık eden İlk Meclisö belgeselinin başörtülü" Halide Edip Adıvarın Sultanahmet mitinginden söz ettiği dönemle ilgili bölümünün yayınlandığı sıralarda, Merve Kavakçının Meclisten kovulduğunu" anımsatan Öztürk, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türkün şikayeti üzerine hakkında savcılıkça soruşturma başlatıldığını, RTÜKte olumsuz görüş oluşmaması için" belgeselin son bölümünü yayınlamadıklarını belirtti. Yayınlanamayan bölümleri izlemek isteyenler için ve son bölümün de görülebilmesi amacıyla, bol resimli kitap basma ihtiyacı doğduğunu anlatan Kemal Öztürk, RTÜKün 8.10.1999da aldığı bir günlük yayın durdurma cezasına dayanarak, resmi tarih tezine ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı:
Özenle hazırladığımız belgesel, MEBin öğrettiği tarih tezine aykırıymış. Bu yüzden de (Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına, temel ilkelerine ve Milli kültürün geliştirilmesi ilkesine uygun olmak) maddesini ihlal etmişiz."
"VAHDETTİN AT SATIP PARASINI ATATÜRKE VERMİŞ"Öztürk, Vahdettinın kızı Sabihanın anlattıklarına dayanarak, padişahla Atatürkün anlaşamamış, ayrı ayrı iş göreceklermiş gibi hareket ettikleri izlenimi yaratarak, sonunda birleşmeö üzerinde uzlaştıklarını iddia etti. Öztürk, kitabının bu bölümünü, Mustafa Kemal biraz şaşkın, biraz heyecanla Saraydan çıktı. Vahdettin, en sevdiği atları gizlice satarak elde ettiği 30 bin lirayı da ona vermiş sözleriyle süsledi.
Öztürk, bilinenin aksine Vahdettinin Sevr Anlaşmasını imzalamadığını, ama bu nedenle lanetlendiğini savundu. Mecliste Atatürke muhalif görüşleriyle bilinen Hüseyin Avni Ulaş ile girdiği bir tartışmasında Atatürkün Pekala işte. Biz gideriz siz gelirsiniz" dediğini de vurguladı.
"ÖZTÜRKÜN KİTABINDAKİ HALİDE EDİPİN ATATÜRK HATIRASI"Öztürk, RTÜKün kararına temel oluşturan ve Meclisteki ilk ayrışmanın yaşandığı sıralarda Halide Edip
Adıvarın Atatürkle ilgili olarak aktardığını savunduğu şu diyalogları da kitabına ekledi:
Cephedeydik Mustafa Kemal ile aramızda şöyle bir konuşma geçti:
-İzmiri aldıktan sonra artık biraz dinlenirsiniz Paşam. Çok yoruldunuz.
-Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz.
-Niçin, o kadar yapılacak iş var ki?
-Ya bana karşı çıkmış olan adamlar?
-Bu, bir millet meclisinde tabii değil mi?
Burada gözleri tehlikeli surette parladı ve İkinci Gruptan iki isim vererek onların halk tarafından linç edilmeye layık olduklarını söyledi."
"ATATÜRKÜN DEDİĞİ GİBİ ÖLDÜRÜLEN MEBUSLAR"Milli Mücadele boyunca tek savaşın Yunanlılarla yapıldığını, bu savaşta da sanıldığı kadar büyük kayıpların da olmadığını" öne süren Öztürk, Büyük Zafer sonrasını ise, Ankara, zafer sonrası tıpkı Mustafa Kemalin dediği gibi birbirine girecek, yine Mustafa Kemalin dediği gibi bazı mebuslar öldürülecekti. Meclis dikensiz gül bahçesine döndürülecek, muhalefet susturulacak ve büyük bir tasfiye yaşanacaktı"diye anlattı.
-"İNÖNÜ LOZANDA KORKMUŞ""İsmet İnönünün Lozandaki ilk görüşmelerde korktuğunu öne süren Öztürk, Lozan Antlaşması müzakarelerinin de başarılı değil, aksine birçok kayıbın verildiği başarısız olarak tanımladı.
Kemal Öztürk, www.kameraarkasi.orgö internet adresinde de ilk Meclis belgeseli hakkında şunları söyledi:
Zafer sonrası yaşananlar, anlatılmamış bir tarihin perde gerisinde buruk anılar olarak kaldı. Kavgalar, cinayetler, tasfiyeler, kamplaşmalar, idamlar... İlk Meclisin kahramanları tüm bunların öznesi olarak tarihteki yerlerini aldılar."
-BASIN KARTINI ENGELLEDİÖztürk, özgeçmişinde 1994 yılında, Mir Mahmut Rıza mahlasıyla Bir Garip Oğlanın Hikayesi isimli kitap yayınladığını belirtti. Kitabı kara mizahö olarak niteleyen Öztürk, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirele hakaret içerdiği gerekçesiyle kitabın toplatıldığını, kendisine de 1 yıllık hapis cezası verildiğini açıkladı. Bu cezasının 4616 sayılı yasa uyarınca ertelendiğini bildiren Öztürk, cezanın sonucunu ise Bu mahkumiyetimden dolayı hakkım olan Sarı Basın Kartını bile alamadımö diyerek açıkladı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Kemal Öztürk, Sarıkamış belgeseli de yaptı. Öztürk, Ekim 2003te TBMM Başkanı Arınçın İletişim Danışmanı olarak çalışmaya başladı.
-İDDİALARA KEMAL ÖZTÜRK YANITI"Öztürk, İletişim Danışmanlığı öncesinde yazdığı, Bir Garip Oğlanın Hikayesi" ve İlk Meclis" isimli kitaplarının haberleştirilerek, TBMMnin kuruluşu, Atatürk ve laiklik ile ilgili düşüncelerinin basına yansıması üzerine bir açıklama yapmıştı. Öztürk yazılı açıklamasında Popüler anlamda değişmediğiniö, ancak farklı bir güzergah izleyerek, farklı serüvenler yaşadığını belirtmişti.
Rahmetli, Bir Garip Oğlanın Hikayesi" isimli kitabının piyasa sürülmediğini", yine de hakkında açılan davada 1 yıl hapis cezasına mahkum olduğunu belirten Öztürk, daha sonra memnu haklarının iadesi kararını aldırarak, basın kartı taşımaya hak kazandığını açıkladı. Bu kitabın 11 yıldır hiçbir yerde tefrika edilmediğini kaydeden Öztürk, Ben hiçbir zaman bu kitabımı tekrar yayınlamak istemedim" dedi. Öztürk, AKP iktidarının ilk dönemlerinde basında sıkça gündeme gelen değiştik-değişmedik" açıklamalarını da üstü kapalı biçimde anımsattığı açıklamasında, kitabını yayınlatmak istememe gerekçesini ise Zira neredeyse unuttuğum bu kitabımın içeriğini, eleştirileri şu anda savunmuyorum, bunu çok popüler olan (değiştim) anlayışıyla değil, farklı fikirlere inandığım için ve bu kitapla ilgili eleştirilerin tekrarlanmaması için yapıyorum" diyerek açıkladı.
Kemal Öztürk, kendi adıyla yayımlanan iki kitap hakkındaki haberlerde dahi kendisine doğrulatılmamasından yakındığı" açıklamasında, meslektaşlarından biraz daha fazla duyarlılık beklediğini de"ifade etti. Öztürk, popüler" biçimde olmasa da değiştiğini şöyle tanımladı:
Fikirle, düşünceyle, bilimle ilgilenen her insanın bir serüveni vardır ve bu serüven farklı güzergahlar izlerler. Bugün birçok aydınımız, köşe yazarımız, siyasetçimiz yıllar önce çıktıkları serüvenlerinden farklı bir yerdedir ve bu olumlu bir gelişmedir. Düşünen insan, farklılaşır ve yeni şeyler keşfeder."
İŞTE ÖZTÜRK'ÜN TARTIŞMALI SÖZLERİVatan yazarı Mustafa Mutlu bugünkü köşe yazısında Kemal Öztürk'ün sözlerini ve geçmişini kaleme aldı. İşte o yazı:
"Başbakan Erdoğanın danışmanı ve Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki görevinden ayrılınca dün sormuştum:
Bakalım bu kez Kanal-7den hangi isim bu göreve atanacak?
Yanılmadım... Başbakanlıkın yeni Basın Müşaviri, Kanal-7 kökenli Kemal Öztürk oldu.
Peki; adı AKP hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde de geçen Kemal Öztürk kimdir?
1969da Ağrıda doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirdi.
Yazı hayatına 1990 yılında İran Devrimi yanlısı bir yayın politikası olan Girişim ve Selam isimli dergilerde başladı. Bu Meydan, İmza, Nehir, Yeni Zemin, Sözleşme, İstanbullu dergilerinde Mir Mahmut Rıza mahlasıyla laiklik karşıtı yazılar yazdı.
1995te muhabir olarak Yeni Şafak Gazetesine, 1996da da belgesel yapımcısı olarak Kanal-7ye geçti. Hazırladığı İlk Meclis belgeseli, laiklik karşıtı bulundu ve RTÜK tarafından yasaklandı.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirele hakaretten bir yıl hapse mahkûm oldu.
1999da Kanal-7den ayrılarak, dil ve mesleki eğitim almak üzere Amerikaya gitti.
Daha sonra Bülent Arınça danışmanlık yaptı; ardından AKP Basın Bürosunda görev aldı.
Nükte Yayınlarından 1994 yılında çıkan ve Mir Mahmut Rıza mahlasıyla yazdığı Bir Garip Oğlanın Hikâyesi kitabı mahkeme kararıyla toplatıldı. Bu kitap yüzünden de bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bakın, yeni Başbakanlık Basın Müşaviri, 15 yıl önce yazdığı o kitapta kahramanların ağzıyla neler diyordu:
***
- Devlet kimdir? Helvadan yapılmış puttur.
- En sonunda beni bir numaralı terörist yapacak bu pez...nkler, bütün laikleri bir bir şişe geçirecem, ondan sonra anlayacaklar laikliğin faziletlerini. Elin o...pusu bile kalkıp Ben laikim, namusumla çalışıyorum, kimse karışamaz demeye başladı. Ula ben böyle laikliğin...
- Bak bizim sahte Müslümanlar nasıl bölücülük yapıyorlar. Ben bu yüzden bu adamları sallandıralım diyorum. Ayrıcalık yapanın dinde de katli vaciptir çünkü. Ama dinleyen yok!
- Herkes, sineğin şıraya yapıştığı gibi laikliğe sarılır ama kimse onun gerçekte ne anlama geldiğini bilmez. Ne kadar da utanmazlar. Rahmetlinin (Atatürkü kastediyor) mirasına sahip çıkan mendeburların hiçbiri, laikliğin ne anlama geldiğini ve nereden geldiğini bilmezler.
- Eskiden Türklerin yetiştirdiği marimus öküzünün sol arka bacağının uyluk yeri ile işkembesinin ayrıldığı yerde bir et parçası bulunur. İşte tam buraya laik denir. Vee bugün kullandığımız kelimenin de aslı buradan gelmektedir.
***
İşte; Başbakanın yeni Basın Müşaviri böyle biri!
Eminim ki o da, Canım ben de Sayın Başbakanımız gibi değiştim, öyle düşündüğüm günler geride kaldı diyecektir!
İyi de Başbakan; hep geçmişte laikliğe küfreden adamları bulup da böyle kritik görevlere getirmek zorunda mı? "
