“LASTİK MANDAL”

“LASTİK MANDAL”

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzr Eyl 17, 2017 23:41

“LASTİK MANDAL”


Pazarda, yıllardan beri gördüğüm, yaz – kış, yağmurda yağışta, sıcakta, küçücük seyyar satıcı arabasıyla, çakı çakmak satan yaşlıca bir satıcı var. Şu sözü yineleyerek pazarı dolaşır durur:

“Lastik mandal, lastik mandal!”

Keskin bir sesle söyler bu iki sözü, birlikte. Sert, iki hecesi de vurgulu. Açık artırmada, “Gitti, gidiyor!” kaçırmayın, der gibi. Az gider, yine:

“Lastik mandal, lastik mandal!”

Lastiği, mandalı günümüzde kim alır, bu adamcağız ne satar, kime satar, günde ne kazanır bilemem. Ne satıyor diye meraktan, biraz da yardım olsun diye, bir kaç kez ondan fare zehiri, sıçan, böcek yapışkanı aldım, aldıklarım pek işe yaramadı, boşa gitti o ayrı.

Pazarda bu sesi duymazsam huzursuz olurum, sanki o gün bir eksiğimiz vardır, bir şeyler değişmiştir, işler yolunda değildir. Ne zaman, muştular gibi, güzel bir haber verir gibi, o haber dünyamızı değiştirecek, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak der gibi, “Lastik mandal, lastik mandal!” diyen sesi duysam, elimde olmadan gülümserim...

Bugünlerde nasıl oldu, nereden doladım dilime, dilimden düşmüyor bu söz. Üzülecek, insanın aklını durduracak bir haber mi duydum, okudum, başlıyorum, “Lastik mandal, lastik mandal!” diye ev içinde çığırmağa. Oh, birden yüzüm gülüyor, rahatlıyorum, gerginlik uçup gidiyor üstümden.

Yarın okullar açılıyor. Okullarda yürürlüğe girecek “Yeni müfredat” eskiden düşümüzde görsek inanmayacağımız türden. “Atatürksüz ders kitapları basılmış, geliyormuş. Ulusal bayramlarımız artık kutlanmayacakmış. Bayram günlerinden, bu kutlu günlerimiz, okul sürecine denk gelen, öğrencilerle büyük alanlarda kutlanan üç büyük bayram ( 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı) kaldırılmış. Yerine ne mi konmuş? Onu da siz buluverin artık.

Ya da, "Lastik mandal!" diye bir kez bağırıverin.

Eylül sonuna doğru Barzani bağımsız devletini ilan edecek. Şimdi olmazsa yakın gelecekte. Yolu açık, çoktan kaç kez bayrağını diktirdiler ülkemizde. Karşı çıkanı olmayacak, bu belli.

Okul yollarında, ana yollarda, kaç haftadır, ne alakaysa, ne demekse, neyin ilanıysa, “15 Temmuz Destanı” levhaları asılı. O, Amerikan askerinin Vietnam’da çekilen resminden alıntı ağlayan asker, tankı durduran (!) vatandaş resimlerini kaldırmışlar, levha yalnızca yazılı. Çocuklar kim bilir kaç gün kaç ay, bunu okuyarak okullara koşacaklar.

Yaz saati kalkmayacak, ülkemiz yine, bu yıl da ülke saat ayarlarına dönmeyecek, geçen yıl, saat ayarımız bozulmuş, saatlerimiz Doğu Beyazıt’a göre ayarlanmıştı. Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan İznik saat ayarına yine dönülmeyecekmiş, açıkladılar. Bu, Batı bölgelerimize hiç mi hiç uymayan bir uygulama. Karanlıklarla boğuşulacak (Avrupa’dan, aramız bir saat olması gerekirken, iki saat uzak, Suudi Arap’la aynı ayarlı) bir kış daha bekliyor bizi. Buna karşı okulların başlama saatlerini valiler isterlerse daha geç saate alacaklarmış. Oynanılan ülke saat ayarı düzeltilmeyecek, okul saatleri değiştirilecek. Peki ya çalışan yetişkinler? İşçiler, memurlar?

Bu da dert mi canım, kolayı var:

“Lastik mandal, lastik mandal!”

Yeniçağ gazetesindeki habere göre; Yunan’ın yakın zamanda işgal ettiği, Aydın Eşek Adası'ndaki, AKP’nin yardımıyla açılan Yunan İlkokulu'nda ve Yunan Lisesi'nde hepsi hepsi dokuz öğrenci öğrenim görecekmiş. Ülkemizde Yunan’ın istediği her yerde Rum ve Yunan okulları açılırken, Batı Trakya’daki Türk okulları sistemli bir şekilde kapatılıyormuş. Geçen hafta papaz ayiniyle açılmış Aydın Eşek Adası'ndaki bu okul. Ülkemizde de imamlı açılışlar yakınmış. Genelkurmay başkanının eşine masa örtüsü büyüklüğünde bir örtü örttürmüşlerdi geçenlerde, devletin bir kurumunun açılışında. Dinsel söylemli okul açılışlarının ilk örneğini Eskişehir il milli eğitim müdürü vermiş. Okul müdürlerine bir yazı göndererek uyarmış. Sanki yeni bir devlet kurulmuş, savaştan çıkılmış. Müfredattaki değişiklikler, yenilikler (!)”var olma mücadelesi” gibi kabul edilmeli demiş. Başka ne mi demiş?

“... Bismillah diyeceğimiz yeni eğitim öğretim yılının hayırlar getirmesini diliyorum.” dedikten sonra karmakarışık anlaşılmaz sözlerle gözdağı da vermiş:

“... Karşı duruş gösterenlere müsamahanın (hoşgörü) bir karşı duruş olarak tarafımdan algılanacağını yönetici arkadaşlar bilmeli.”

Müdürün gönderdiği yazının sonu aynen şöyle. Sanırsınız camiden bir imam konuşuyor:

“İşimiz, görevimiz gerçekten zor. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Allaha emanet olun.”

Bu arada öğrencileri çok etkileyecek yeni bir durum da ortaya çıkmış. Bu iktidarın 2013’te başlattığı TEOG sistemi kaldırılacakmış, biri sormuş, "biri" söylemiş. Bir anda olmuş hepsi, ne tartışılmış, ne üzerinde bilimsel, eğitimsel toplantılar yapılmış. Yandaş gazeteler hemen yazmışlar:

TEOG (liselere geçiş sistemi) kalkıyor! Bundan sonra ne olacak? Bir de söylentilere göre yeni durumu açıklamışlar.

“Bakanlığın planladığı yeni sisteme göre, öğrenciler, liselere girişte herhangi bir sınava girmeyecek; 8 yılın başarı ortalaması ile performans notuna bakılacak...”

Yani, bundan böyle öğrencinin sınav başarısına, yeteneğine değil, okuduğu okuldan aldığı notlara bakılacak. Öğretmenlere, istedikleri öğrencilerin notunu keyfi şişirme, öğrenci kayırma yolu açılacak.

Bu günlük bu kadar yeter mi?

Haydi analar, haydi babalar, siz siz olun aklınızı koruyun. Başla, hep birlikte:

“Lastik mandal, lastik mandal!

Feza Tiryaki, 17 Eylül 2017
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 986
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x