TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi, "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır" ifadesi, darbelerin yasal dayanağı oluyor gerekçesiyle, "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır" şeklinde değiştirildi.



Öncelikle şunu belirtmek gerek, darbelerin yasal bir gerekçesi yoktur. Darbeler dayanak aramaz.

Kaldı ki Başbakan Erdoğan, Gezi parkı olayları ile ilgili konuşurken darbeler döneminin artık bittiğini söylediğinde de bu madde vardı. 11 yıldır ülkeyi yönetenler neden bu değişikliğe gerek duydu acaba? Bu maddeyi yeni fark etmiş olamazlar herhalde. Uzatmayalım darbelere yasal dayanak oluyor iddiasını bir kenara koyalım.

Görüldüğü üzere TSK’nın görevlerini değiştirmek için kullanılan kılıftan başka bir şey değil.

Diğer yandan TSK’nın vazifesini, yurt dışından gelecek tehditlere karşı koymakla sınırlamak, hangi devlet anlayışı ile izah edilebilir?


Şöyle bir düşünelim;
TSK’nın iç tehditlere karşı aradan çekilmesinden kimler fayda sağlar?
-Başta PKK değil mi?

PKK içeride bitti ve ülkemiz için tehdit olmaktan mı çıktı?
-Hayır.
Görüldüğü üzere, bu değişiklik kimin işine yarıyor?
-PKK’nın.

Demek ki neymiş açılımın narına, PKK’ya verilen sözler bir bir yerine getiriliyormuş…
Bu durumda DARBEYİ kim yaptı ?
-AKP
Kime yaptı?
-Asli görevi Cumhuriyet korumak olan TÜRK ASKERİNE…
İktidarın uluslararası barıştan anladığı ne?
-Büyük Ortadoğu Projesi.

Bilmem anlatabildim mi?

Levent Bulut
leventbulut@haberokur.com