
Gösterdiği son yılın 2012 olduğu öne sürülen Takvimin, dünyanın sonunu veya bir devrin bitip, başka bir devrin başlamasını işaret ettiğini söyleyen yorumcuların bir etkisi var mıdır bilemeyiz ama, ilginç bir şekilde 2012, Türkiye'de herkesin eteğindeki taşları dökme, ağzındaki baklayı çıkarma yılı oluyor.
Kürt ırkçılar, bugüne kadar bahane ettikleri gibi kimlik-kültür peşinde olmadıklarını ve aslında ülkeyi bölmek istediklerini, demokrasiye 'tramvay' diyen dinciler de, din devleti kurmak niyetinde olduklarını, itiraf ettiler.
Bu gelişmeler yüzünden en zor duruma düşenler, eğitimli, kültürlü ve bilgili kişiliklerine karşın, şimdiye kadar Kürt ırkçılarına ve dincilere verdikleri destekle onların güçlenmelerine önemli katkılar yapan bazı aydınlar oluyorlar.
Gerçekler ortaya çıkınca bir çocuk gibi kandırıldıklarını anlayan ve kelimenin tam anlamıyla herkese rezil olan bu insanların pişmanlıkları, Türkiye'deki en zararlı düşünce akımının, bütün rakiplerine bu konuda çok büyük fark atan 'BATICILIK' olduğunu, bir kere daha ve çok acıklı bir kanıtla hepimize gösteriyor.
O gruba giren ve Avrupamerkezci Tarih Anlatımı (Tarihe Yalan Söyletme Yöntemi) ile kötü niyetli Binyetmişbirciliğin kurbanı olan "dünyaca ünlü" bir sosyoloğumuz, Vatan Gazetesi'ndeki söyleşisinde, "Biz hep batıya gittik. Biz batılıyız" diyerek, arkeolojik keşiflerin 8-10 bin yıl eskiye dayanmasıyla "Siz hiçbir yere gitmediniz. Zaten her yerdeydiniz" diyen tarihi gerçeklerin epeyce uzağında ve Batıcılığın zararlarını görebilme ve anlayabilme konusunda da halâ inatla veya gene yanlış düşünerek, toplumun bir hayli gerisinde kalmış olduğunu açıklamış.
Böyle arızalı bir de hanım sosyolog vardı. O da Kürt ırkçılarına ve dincilere destek verme telaşıyla kanal kanal koşturup propaganda yapmaya çalışırdı. Onun da kulaklarını çınlatalım biraz.
Önceki yıllarda kendilerini uyaranlarla alay ederek, onların öngörüleriyle dalga geçerek, edepsizce ve şımarıkça yaptıkları yorumlarla hepimizin zekasına saygısızlık eden bu insanlara kızmakta çok haklıyız ama, her şeye rağmen sakin olmalıyız.
Basında sesleri duyurulmayan hem bilgili hem de akıllı ve namuslu örneklerin her meslek ve bilim dalında bulunabileceğini hesaba katmadan, sadece kasten meşhur edilenlere bakarak, "Bu ülkede sosyolog yetişmiyor" dememek lazım bence.
Selçuk TINAZ, 6 Haziran 2012