YILDIRAY ÇİÇEK "EVETÇİLERİN" MASKESİNİ DÜŞÜRÜRKEN
Medyada Düşürülmüş Maskeler

Gazetemiz Ortadoğu'nun Cesur kalemi Yıldıray Çiçek, Önce " Ermeni meselesinde Ermeni'den , Rum meselesinde Rum'dan ve PKK meselesinde de PKK'dan yanadır onlar" diyerek , sonrada " İslamcı yazarım dedikleri halde İslam'a ve Müslümanlara her tür ihanet ve zulmü reva görüp, özelliklede Türk milliyetçiliğine ihanet edenlerin yanında olurlar" sözleriyle, son derece yalın olarak tarif ediyor, Yandaş Medyanın o maskeli yanaşmalarını .


Yıldıray yayınlamış olduğu " MEDYADA DÜŞÜRÜLMÜŞ MASKELER " adlı son kitabı ile Sivil Dikta Anayasasının Milletimize bir hap gibi yutturulmak istendiği şu zor günlerde bu malum yüzlerin maskelerini al aşağı ederek, milletin onları tanımasını sağlamış. Özelliklede AKP anayasasının referandumda oylanması öncesine denk gelmesiyle , zamanlama olarak gerçekten büyük bir hizmet olmuş . Bizlere de eline ve yüreğine sağlık Yıldıray Çiçek demekten başka bir şey bırakmamış.

Yandaş medyadaki satılmış kalemlerin çarpıtılmış bilgi bombardımanıyla boğulmak istenen Türk milletinin, soluk alabildiği yegane pencere olan Ortadoğu gazetesinde, yıllardır sırt sırta mücadele vermekten onur duyduğum dostum Yıldıray Çiçek'in göndermiş olduğu " MEDYADA DÜŞÜRÜLMÜŞ MASKELER " adlı yeni kitabını okurken, bir anda insan oğlunun hem en iyi hem de en kötünün sınırlarını zorlayan ne kadar da karmaşık bir kişiliğe sahip olduğunu bir kez daha fark ettim. Yıldıray'ın maskelerini düşürerek çarpık kişilik yapılarını ortaya koyduğu bu yanaşmaların, nasıl bir kişiliğe sahip olduklarının daha kolay anlaşılabilmesi için isterseniz öncelikle kişiliğin doğru bir tanımını yapalım.

Kişilik ( Personality): "Uzun bir zaman süresince kişiyi bir varlık olarak oluşturan, tanımlayan, diğerlerinden ayırt eden özellikler. Kişinin kendine özgü düşünüşünü, davranmasını, duygulanmasını, çevresine olan tüm tepkilerini belirten özellikler. Herkesin yaşam biçimi olarak bilinçli ya da bilinç dışı yollardan geliştirdiği kökleşmiş davranış biçimleri" olarak tanımlanabilir.

Daha kısa olarakta ; Bireyin doğuştan getirdiği, sonradan da aile,okul ve sosyal çevresi tarafın biçimlendirilen, kendini diğerlerinden ayırt ettiren, duygu düşünce ve davranış örüntülerinin tümü olarak kabul edilebilir.

İnsana saygınlık kazandıran sa; ona ait bu duygu, düşünce ve davranışların yaşam boyu birbirleriyle olan uyumudur. Bunlardan düşünce, diğer ikisinin de belirleyicisiymiş gibi duruyorsa da, diğerleri de geriye dönerek, bir şekilde onu etkilerler.Yani aralarında Tavuk yumurta misali bir ilişki vardır. Şimdi bu bilgilerden sonra, yaşamları boyunca gömlek değiştirir gibi kimliklerini kolayca değiştirerek, her devrin adamı olan, bu günde Başbakanın uçağına binebilmek için 12 Eylül darbe anayasasından daha da antidemokratik olan AKP anayasasına övgüler düzmede bir biriyle yarışan bu maskeli balo oyucularının sağlıklı bir kişilik yapılarının olup olmadığına Yıldıray'ın bu kitabını okuyan okuyucular karar verecektir.

Yandaş medyanın avazı çıktığı kadar bağırarak AKP'nin TOTALİTER içerikli Anayasasını Türk milletine sanki Demokratikmiş gibi yutturması doğru bilgilerden mahrum bırakılmış eğitimsiz bireyler için, bir noktaya kadar masumiyet sınırları içerisinde kabul edilebilir. Çünkü onların düşünce kaynaklarına ve süreçlerine ev sahipliği yapan bilgi mutfakları ortalama insanımızınkine göre daha fakirdir.

Ancak eğitimli ve donanımlı oldukları her hallerinden belli olan bu maskeli medya için ise, aynı masumiyetin düşünülmesi mümkün değildir. Çünkü onların içinde oldukları her yer ve eylemde bir Hinlik, yada Hin oğlu hinlik vardır. Bunun görülebilmesi için de, düşünsel yetinin dinamik ve biyolojik işleyişinin bilinmesi gerekir. Bu ise kavranması son derece zor olan bir bilim alandır. Ancak yandaş medya mensuplarının Holywood STAR ları gibi takınmış oldukları maskelerini BUGÜN, her ZAMAN, ve her VAKİT, değil sadece dünyamız da, SAMANYOLU'nun her noktasında dahi düşürerek, gerçek yüzlerini görebilmeniz, Yıldıray ÇİÇEK'in son kitabı olan "MEDYADA DÜŞÜRÜLMÜŞ MASKELER'i " okumanızla da kolayca mümkün olacaktır.

GÜNÜN SÖZÜ : BİLGİZSİZLER İÇİNDE BİLGİLİ ÖLÜLER İÇİNDE BİR DİRİDİR.

HZ. MUHAMMED ( SAV)

Yalçın GÜZELHAN
Ortadoğu Gzt.







YILDIRAY ÇİÇEK'İN "MEDYADA DÜŞÜRÜLMÜŞ MASKELER" İSİMLİ KİTABI BERİKAN YAYINEVİNDEN ÇIKTI.


MEDYADAKİ SAHTE İSLAMCILARIN, SİYASİ KÜRTÇÜLERİN, 2.CUMHURİYETCİLERİN,SAHTE LAİKLERİN VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE DÜŞMAN KALEMLERİN HEPSİNİN MASKESİNİN DÜŞÜRÜLDÜĞÜNE BU KİTAPTA ŞAHİT OLACAKSINIZ.... ÖNSÖZ

“Medyanın Gücü” kavramı, Türkiye’de zemini olan ve etkisi bilinen bir kavramdır. Türkiye’ye yön vermek isteyenlerin bu gücü ele geçirmek amacıyla her yola başvurarak kendi medyasını oluşturma çalışmaları, her dönemde tartışma konusu olmuştur. Özellikle son dönemlerde medya üzerindeki iktidar baskısının arttığı tartışılmaktadır. Artan baskılar, medyanın büyük bir oranının yandaşlaşmasına yol açarken, son zamanlarda yandaşlığa ilave yoldaş ve candaş medya kavramları da Türkiye medya, siyaset ilişkisini bağlamına özgü kavramlar olarak litarütüre geçmiştir.

Söz konusu bu anlayış haliyle iktidarın propagandasını yapan kalemleri de çoğaltmıştır. Siyasi iktidarı adeta kendi patronları gibi gören bu kalemler kimi zaman “İslamcı” maskesi, kimi zaman “Milliyetçi” maskesi, kimi zaman “Demokrat” maskesi takarak iktidarın değirmenine su taşımaktadırlar. Özellikle AKP iktidarıyla bu zihniyet adeta kendisine ideal zemin bulmuştur.

Yol haritasını ABD, AB, Barzani, Talabani ve PKK’dan alan siyasi iktidarın yolundan yürüyen bu maskeli yazarların, Türkiye’nin milli menfaatleri söz konusu olduğunda, Türkiye ve Türk milleti karşıtı yazılar yazdıkları ve ekranlarda boy gösterip Türklük aleyhinde konuştukları artık tartışılmaz bir gerçektir.

“Medyada Düşürülmüş Maskeler” isimli bu kitabın içerisinde bu tarife uyan zihniyet sahibi yazarları bulacaksınız. Ermeni meselesinde Ermeni’den yana, Rum meselesinde Rum’dan yana, PKK meselesinde bölücülerden yana olan bu yazarlar, kitleleri ABD ve AB’nin menfaatleri doğrultusunda manipüle ederek, bir türlü Ankara merkezli milli bakış açısından ve Türk milletinden yana bir bakış açısıyla hareket etmemişlerdir. Her defasında maalesef Türkiye’ye ihanetin baş aktörleri olduklarını göstermişlerdir.

“İslamcı yazarım” dedikleri halde, İslam’a ve Müslümanlara her tür ihaneti ve zulmü yapanların yanında olurlar. “Milliyetçiyim” dedikleri halde, Türk milliyetçiliğine her tür ihaneti gerçekleştirenlerin destekçisi olurlar. “Demokratım.” dedikleri halde, iktidar faşizmine alkış tutarlar.

Bu kitapta çelişkiler yaşayan, tezatlıkları kendine rehber edinen, kimi zaman yalana, kimi zaman yanıltmaya, kimi zaman da kurnazlığa kaçmaya çalışanların gerçek yüzünü bulacaksınız. Dün yazdığı bugünküne uymayan, bugün yazdığı da muhtelemen yarınkilere uymayacak olan bu yazarları, “medya gücü” ile değil de, “medya ihaneti” ile tarif etmek herhalde yanlış olmaz.

Türk milliyetçiliği bakış açısı ile çeşitli tarihlerde Ortadoğu Gazetesi’nde kaleme aldığım yazıları bir araya getirerek oluşturduğum bu kitabı, dostu-düşmanı tanımak adına herkesin okumasını ve kütüphanesinde bulundurmasını temenni ederim.
Düşürülen her maske, Türkiye’nin aydınlık geleceğine açılan yeni bir kapı demektir. Bu kitapta, milli davalarımızı başkalarının penceresinden bakarak medyada pazarlamaya çalışanların, iktidar yalakalığına kapılarak ülkeye ihaneti meşrulaştırmaya çalışanların yakından tanıtıldığını göreceksiniz.

Türkiye’deki medya ne zaman ülke menfaatleri konusunda topyekûn milli refleks sergilerse, işte o zaman Türkiye düzlüğe çıkacaktır. Mücadelemiz bunun içindir.
Kitap içinde belgeleri ile aktarılmış yazıları okuduğunuzda, kimseyi karalamak ve yaftalamak gibi bir gayemin olmadığını göreceksiniz. Amacım, medyada adeta maskeli balo yapanların gerçek yüzünü göstererek, ülkenin milli ve manevi değerlerini koruma noktasında bir duruş sergilemektir.

Bu eser değerlerimize ve inançlarımıza saldırılara karşı milli bir savunma olup, medyada milli bir savunmaya ihtiyaç duyanlara bir armağandır.
Her dönemde ihanetini maskeler ile gizleyen medya içindeki Truva atları olacağı için, düşürülen maskelerin yanına yenileri eklenecektir. Ama onlarla mücadelemiz her şartta ve zeminde devam edecektir.

YILDIRAY ÇİÇEK
31 MAYIS 2010/ANKARA


İSTEME ADRESİ:
BERİKAN YAYIN EVİ
TEL:0312 232 62 18-19