Gazete tirajlarının büyük merak konusu olduğunu bilirdim, ama bu kadar olacağını tahmin bile edemezdim. Gazeteport yöneticilerinden aldığım bilgilere göre gelen yüzlerce mail, yorum ve neredeyse santrallerin kilitlenmesine yol açan telefon trafiği.
Bunda sanıyorum Zaman gibi hassas bir konuyla tiraj dosyamıza başlamış olmamız, cemaat mensuplarını da harekete geçirmiş olmalı. Hakaret, küfür ve tehditlerin geneli yansıtmadığı temennisi ile aklı selimle yazmayı seçen, dosya konusunu eleştirme ya da destekleme yolunu seçen okurlar aslında incelememizi de doğrular durumda..
Dosya'ya devam etmeden önce Zaman gazetesi ve abonelik konusunda yazdıklarım ile ilgili bazı soruları, gelen tepkileri dikkate alarak, adı geçen kurumlara yöneltme ihtiyacı duydum.
Zaman gazetesi ve bağlı iştiraklerinin ortaklık yapısı kamu görevi yapan bir kuruluş olması sebebiyle açıklanmalıdır. Kimdir bu gazetenin, sahip olduğu matbaaların, her il, ilçe, kasaba, köy neredeyse mezra düzeyinde organize olmuş temsilciliklerinin sahibi? Vergi sıralamalarında adı geçer mi bu patron veya patronların? Devletten teşvik, kredi adı altında destek alırlar mı? Bir gazete sahibi olmak hele hele en çok sattığı iddia edilen gazetenin reklam gelirleri de çok büyük olmadığına göre nedir bu büyük yatırımların kaynağı?
Bu sorularımın amacını biraz daha açmak adına ve tarafı olmadığımı da ispatlamak adına başka bir örnekle devam edeyim..
2002 yılında batma noktasına gelen (ayrı bir dosya konusu) Sabah gazetesini bir günde genel yayın yönetmeninden çaycısına terk ederek "bağımsız gazete" sloganıyla Türk medya tarihinin en büyük başarısızlık hikayelerinden biri olan Vatan gazetesinin durumunu analiz edelim.. Matbaası, dağıtım şirketi, abone dağıtım teşkilatı vb. hiç bir altyapısı olmadan yola çıkan ama buna rağmen gazeteciliği belki de Türkiye'de en iyi bilen 1-2 kişiden biri olan Zafer Mutlu yönetiminde o günün en iyi yazar, yazı işleri ve idari kadrosuna sahip "bağımsız gazete" Vatan'a ne oldu? 5. senenin sonunda 100 milyonlarca YTL zarar üreterek ilk günden beri asıl sahibi olan Doğan Grubu'nun bilançosuna zarar yazılarak geri döndü.
Vatan; "gazetecilik", "satış" olarak başarısız mıydı? Kesinlikle hayır. Ama ticari olarak bunun mümkün olmadığı ilk günden belliydi. Peki neden yapıldı?
Doğan Grubu'nun medyadaki hakim yapısının devamlılığını sağlamak, Sabah Grubu'nu bitirmek.
Sabah gazetesinin, en büyük rakibi, kaybedeceği tahmin edilen reklam payını almak, Hürriyet'i daha da büyütmek. (Halka açık bir şirket olması sebebiyle karlılık çok önemli.)
Vatan gazetesini bir gruba bağlı olmadığı algısının kamuoyu, reklamveren ve hükümet nezdinde oluşturarak, sözde "muhalefetçi" kimliğiyle Doğan Grubu gazetelerinin yazamadıklarını yazmak olarak ana başlıklarda toplayabiliriz.
Bu strateji başarılı oldu mu? Kısmen diyebiliriz ama Dinç Bilgin'in Turgay Ciner ile ortak hareket etmesi bu senaryoyu büyük oranda başarısız kıldı. Ama Vatan gazetesi ulvi görevlerini 2007 yılı seçimlerine kadar yerine getirdi. Ancak bunlar yapılırken 200-250 bin ortalama satışı olan reklam pastasından aldığı pay %4-5'leri geçmeyen Vatan gazetesi pahalı ekibi sebebiyle, baskı-kağıt ve dağıtım giderleri Doğan grubunundan karşılanmasına rağmen beyaz bayrağı çekerek olması gereken yere, rekabet kurumu'nun bir ilk olan kararıyla sahibine geri döndü.
Bunları neden anlattım, bir gazetenin bağımsız olarak yaşayabilmesi, matbaalara, temsilciliklere, büyük yazar kadrolarına sahip olması, büyük bütçeli reklam ve pazarlama kampanyaları yaparak maliyetli promosyonlar vererek ayakta durması mümkün değil. Bunun sayısız örnekleri var. Sabah grubunun batışı, Asil Nadir ve Güneş gazetesi'nin hikayesi, Ilıcak ailesinin batırdığı gazeteler, Ufuk Güldemir'in Habertürk ve Yarın gazeteleri ve daha nicesi..Türkiye'de gerçekten kendi gelirleri ile "kar" edebilen çok az gazete var..
Bu yüzden Zaman gazetesini hep gündemde..Sadece Zaman değil; Star, Bügün, Yeni Şafak, Milli Gazete, Vakit, Yeni Çağ ve son olarak TARAF..bu gazeteler nasıl çıkıyor, nasıl ayakta kalıyor. İktidarlar, partiler ve dış güçler tarafından desteklenen medya kuruluşlarının sonu hep aynı oluyor ama bu işletmelerin tüm dinamiklerini bu dosya'da incelemeye ve gözler önüne sermeye devam edeceğim.
Not: Konuyla ilgili okurlarımızın soru-yorum ve eleştirilerine de yer verileceğinden ayrıca inceleme de adı geçen tüm kurum ve şahısların da açıklamalarını yayınlamaktan kaçınmayacağımızı özellikle belirtmek isterim.
