Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında suç duyurusu

Genel & Güncel Konular

Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında suç duyurusu

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş May 13, 2021 5:18

Elazığ’da yerel televizyon kanalında sunuculuk yapan, Kazakistan uyruklu Yeldana Kaharman 28 Mart 2019’da oturduğu evde ölü bulunmuştu. Kaharman’ın ölümünde, "Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın oğlu AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar'ın sorumlu olduğu" öne sürülmüştü.
Resim
Geçen günlerde bir video yayımlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de bu iddiayı yeniden gündeme getirmişti. İddia üzerine Tolga Ağar bir açıklama yapmış ve hukuki sürecin tamamlandığını söylemişti. Ancak Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları harekete geçerek yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
“KASTEN ÖLDÜRME” SUÇLAMASI

HKP avukatları, Mehmet Ağar ve oğlu AKP'li Tolga Ağar hakkında “Kasten Öldürme”, “Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme” ve “Suça Yardım Etme” suçlarını işledikleri iddiasıyla Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede, Sedat Peker, Mehmet Ağar ve Tolga Ağar’ın suç örgütleriyle bağlantılı olduğu iddia edilerek, “Amacı ne olursa olsun, çeşitli bilgilere sahip olma pozisyonu ve hatta eylemlerine iştirak etmiş olma potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle beyanları hukuken kayda alınması gereken verilerdir. En azından “muhtemel delil” düzeyi görülmeli, anlatımlarındaki bütünlük, irtibat ve bilgilerdeki somutluk görüldüğünde, soruşturma yürütmek için yeterli ve kuvvetli şüpheye delalet ettiği düşünülmelidir” denildi.

Dilekçede, Kaharman’a ait gazeteci Baransel Ağca’nın sosyal medyadan paylaştığı otopsi raporundan bölümler aktarılarak, “Yeldana Kaharman’ın öldükten sonra asıldığını ve ölümün bir intihar olmadığını desteklemektedir” ifadelerine yer verildi.
“ÇELİŞKİLER GİDERİLEREK MADDİ GERÇEK ORTAYA ÇIKARILACAKTIR”

Kaharman’ın şüpheli ölümüyle ilgili yeniden soruşturma başlatılması talep edildi. Dilekçede, "Mehmet ve Tolga Ağar’ın ifadelerinin alınması, Sedat Peker’in ayrıntılı ifadesinin alınması, karartılan/değiştirilen otopsi raporunun sorumlularının araştırılması, Mehmet ve Tolga Ağar’ın ve Yeldana Kaharman’ın olay tarihleri 27.03.2019-28.03.2019 tarihlerindeki HTS kayıtlarının incelemesi, 27.03.2019’da Pertek Jandarma Karakolunda görevli memurların dinlenmesi talep edildi. Dilekçede, “Ancak bu şekilde Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili çelişkiler giderilerek maddi gerçek ortaya çıkarılacaktır” denildi.
“CEZASIZ BIRAKILMAMASI GEREKMEKTEDİR”

Dilekçede, “Müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi, tarihsel görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için işbu ihbarı yapmaktadır. Eğer adaletin herkese eşit uygulandığı söyleniyorsa, Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında birçok kez iddia edilmiş ancak hiçbir zaman araştırılmamış bu kasten öldürme suçunun soruşturulması ve cezasız bırakılmaması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

Dilekçede, Sedat Peker hakkında kırmızı bülten çıkartılarak Türkiye’ye getirilmesi ve ifadesinin alınması talep edildi. HKP avukatları dilekçede Mehmet Ağar ve Tolga Ağar hakkında soruşturma yürütülerek cezalandırılmalarını talep etti.
“İNTİHAR SÜSÜ VERİLEREK DOSYA KAPATILMIŞ”

Suç duyurusuna ilişkin HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak açıklama yaptı.

Çolak şu ifadelere yer verdi:

"Saygıdeğer Halkımız, Bugünkü suç duyurumuzun konusu; birkaç gündür kendisi de bir organize suç örgütü lideri olan ve bir dönem birlikte iş yaptığı insanlar hakkında ifşalarda bulunan Sedat Peker’in açıklamalarından kaynaklanan bir suç duyurusudur. Bir dönem bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapmış, Kontrgerilla faaliyetlerin merkezinde yer almış olan Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar hakkında yaptığımız suç duyurusudur. Mehmet Ağar ve Tolga Ağar’ın suçları 27 Mart 2019 günü Tolga Ağar’ın Elazığ’daki evinde röportaj yapmaya gelen bir gazeteci genç kızla ilgilidir. Sedat Peker’in iddialarına göre bu genç kız Tolga Ağar tarafından tecavüze uğramıştır. Bu kızcağız Pertek Jandarma Karakoluna sığınmış ondan sonra da Jandarma Mehmet Ağar’a haber verdikten sonra helikopterle Tolga Ağar kaçırılmıştır. Bir gün sonra da Yeldana Kaharman isimli üniversite öğrencisi muhabir evinde ölü bulunmuştur. Şimdi burada 2019’un Ekim ayında yerel savcılar dosyayı kapatmış, intihar süsü verilmiş. Maddi gerçekle uyuşmayan bir adli tıp raporu alınarak intihar süsü verilerek dosya kapatılmış.
'ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜRDÜRLER'

Oysa aradan 2 yıl geçtikten sonra Sedat Peker’in çok somut, bilgiye dayalı açıklamaları göstermektedir ki daha sonra Malatya Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporla birlikte bu açıklamalar örtüşmektedir ki, gazeteci Yeldana isimli kızımız önce öldürülüyor, sonrada intihar süsü vermek amacıyla ası şeklinde bırakılıyor. O nedenle birinci adli tıp raporu geçersizdir. Dolayısıyla aslında burada birçok suç işlenmiştir. Öncelikle bu dosyayı kapatan savcı soruşturmayı yeterince yürütmediği için suç işlemiştir. Siyasilerin emir ve talimatıyla hareket etmiştir. İkincisi zaten cinayet suçundan yargılanması gereken Tolga Ağar, suç delilleri yok edilip, değiştirildiği için soruşturma hakkında verilen takipsizlik kararıyla kurtulmuştur. Aynı zamanda Mehmet Ağar da suça yardım etmek suçunu da işlemiştir. Bu konuyla ilgili yine yerel gazeteci Sedat Sur isimli bir arkadaşımız da Sedat Peker’in ifadelerini teyit edici bilgiler vermiştir. Cumhuriyet Savcılığına bugün itibariyle vermiş olduğumuz suç duyurusu dilekçemizde bütün bu maddi olgular tek tek ortaya konmuştur.

Burada şunu söylemek istiyoruz, Halkımızın çok veciz bir sözü vardır. 'Varlık seviştirir, Yokluk dövüştürür' diye. Şimdi bu mafya örgütleri, organize suç örgütleri ülkedeki siyasi iktidarı, devlet mekanizmasını elinde bulunduran parti de baştan aşağıya organize bir suç örgütüdür. Bunlarla ortaklık kurmaktadır. Bunlar artık inandırıcılıklarını yitirdikleri için, halkın kamu mallarını bitirdikleri için şuanda birbirlerine düşmüş durumdalar. Buna benzer ifşaların, buna benzer itirafların önümüzdeki günlerde de geleceği muhtemeldir. Onlarla ilgili de Halkın Kurtuluş Partisi olarak her zaman olduğu gibi duyarlı olmaya ve suç işleyenler hakkında işlem başlatılması ve dosyaların açılması noktasında harekete geçmeye devam edeceğiz. Bugün basından edindiğimiz bir bilgiye göre Mehmet Ağar'a bir gazeteci sorular sormuş. Konuyu kendisinden açıklamasını istemiş, Mehmet Ağar da bilinçli bir şekilde Sedat Peker’in açıklamalarındaki suçlardan uzaklaşıp, Bodrum’daki marina yöneticiliği ile sınırlı tutmaktadır verdiği cevapları. Oysa göz göre göre bir genç kız katledilmiştir. O dosya kapatılmıştır. Nitekim geçmişte de bir AKP milletvekilinin yanında çalışan Türki Cumhuriyetlerden bir kızcağız da benzer şekilde katledilmiş ve dosyası kapatılmıştır.

Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak şunu söylüyoruz, bu ülkede kimsenin ama kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Suçu ve suçluyu gizleme hakkı yoktur. Cumhuriyet Savcılarına artık yeter diyoruz. Cumhuriyet’in Savcıları olduklarını hatırlamalılardır. Onun dışında da gerçekten kamu düzenini, adaleti ve yargı mekanizmasının hakkıyla çalıştırmak isteyen dürüst insanlar da artık sessiz kalmamalıdır. Bizim bu suç duyurularımız aynı zamanda onlar açısında da cesaretlendirici girişimdir. Buyurun görevinizi yapın sayın savcılar."
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Ruhsar Pekcan hakkındaki tekrar suç duyurusunda bulundu.

İletigönderen İlteriş Kağan » Prş May 13, 2021 5:20

Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın eşi Hasan Pekcan’ın yönetim kurulu başkanlığı yaptığı Nanoksia Biyoteknoloji şirketinden dezenfektan satın aldığı ortaya çıkmış, Pekcan bakanlıktaki görevinden alınmıştı. HKP avukatları da 22 Nisan’da suç duyurusunda bulunmuştu.
Resim
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında yeni iddiaların ardından “Görevi Kötüye Kullanma”, “İrtikâp”, “Zimmet” ve “Kamu Görevlisinin Ticareti” suçlarını işlediği gerekçesiyle dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, “Ruhsar Pekcan’a dair medya organlarında çıkan ve yine öncekine benzer bir usulsüzlük yaptığından dolayı yeni bir suç duyurusunda bulunmamız gereği hâsıl olmuştur” denildi.
“ZİMMET SUÇU”

Dilekçede, Ruhsar Pekcan Ticaret Bakanlığı görevine getirildikten sonra kiraladığı daireye bakanlığın bütçesinden 380 bin TL harcaması hakkındaki haber hatırlatıldı ve Pekcan’ın eşi ile ortak olduğu şirketin gümrüklerde yüzde 8, rakiplerinin yüzde 18 oranında KDV ödemesi hakkında ise, “Ruhsar Pekcan bakanlık görevini kullanarak eşi lehine zimmet suçu işlemeye de devam etmiş gözüküyor” denildi.

HKP avukatları dilekçede Ruhsar Pekcan hakkında soruşturma yürütülerek kamu dava açılması talep edildi.
“BENİM ŞU AN OTURMUŞ OLDUĞUM EVİN FİYATI BİLE 380 BİN LİRA DEĞİL”

Suç duyurusuna ilişkin HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak açıklama yaptı.
Çolak şu ifadelere yer verdi:

“Bugün Ticaret Eski Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında bir suç duyurusunda daha bulunduk. Biliyorsunuz daha önceden eşinin şirketindeki dezenfektanları bakanlığa satması ortaya çıktı ve Tayyip Erdoğan da bu bakanı görevden almak zorunda kaldı. Fakat sonradan bu bakanın suçları gündeme geldi. Bu suçlardan bir tanesi, kendisi bakan olur olmaz bakanlığın karşısında kiraladığı dairenin dekorasyonunu yapıyor 380 bin liraya. Bu 380 bin lira gerçekten uçuk bir rakam ve bakanlık bütçesinden yaptırıyor. Benim şu an oturmuş olduğum evin fiyatı bile 380 bin lira değil. Bir iç dekorasyon nasıl bu kadar olur? Onu çok fazla irdelemesek bile sadece bakanlık bütçesinden bu masrafları yapması bakan açısından suç oluşturur. Kaldı ki kendisi bakanlık görevinden alındıktan sonra daireyi boşaltması istendiği halde de: “O kadar masraf yapıldı ki iki ay sürem daha var burada kalayım” diye pişkin pişkin kamu malı hırsızlığına devam ediyor. Sanki cebinden yapmış gibi masrafları. Bu nedenle Ruhsar Pekcan hakkında TCK’nin 250. Maddesinde öngörülen irtikâp suçundan suç duyurusunda bulunduk. Çünkü 380 bin liralık harcamayı kamuya yıkmıştır. Bunun dışında KDV hırsızlığı noktasında da TCK 247’de öngörülen zimmet suçundan. Kamu Görevlisinin Ticaret yapması da suçtur. TCK 259’da suç olarak tanımlanmıştır. Ve usulsüz atamaları nedeniyle de görevi kötüye kullanmak suçlarından Halkın Kurtuluş Partisi olarak suç duyurusunda bulunduk.”
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 12 konuk

x