Hatırlayacağınız gibi MHP'nin bir vekili trafik terörünün kurbanı oldu.Gözler YSK'ya çevrildi, MHP alt sıradaki adayın vekil olmasını istedi. Ancak Yüksek Seçim Kurulu, bu isteğe "hayır" dedi ve koltuğun boş kalmasına hükmetti.
Peki YSK neden böyle bir karar aldı? Gerekçesi neydi?
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, o komik gerekçeyi yazdı... İster inanın ister inanmayın ama gerekçe şu;
-"Milletvekilliğinin yedek üyeler tarafından doldurulması kuralı, milletvekili cinayetlerini arttırır".
Yani, alt sıradaki vekil seçileni öldürüp, yerine çıkma girişiminde bulunabilir. Tüm halkı potansiyel suçlu, dahası katil yerine koyan böyle bir gerekçeye inanabiliyor musunuz? Acı ama gerçek...
Hürriyet'ten Yalçın Doğan'ın yazısı...
Fıkra gibi, ya cinayetler artarsa
YEDEK üyelik, milletvekili cinayetlerine yol açabilir.
Tipik Türk mantığı. Garip ama, ölüm ya da istifa yoluyla boşalan milletvekilliğinin bir sonraki yedek üye tarafından doldurulmasını öngören görüş, bu gerekçe ile rafa kaldırılıyor. Tarih 1981. Ya da bir sonraki deneme, 1995.
İstanbuldan milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder (MHP) trafik kazası sonucu, hayatını kaybediyor. Henüz yemin etmiş değil, mazbatasını almış değil.
MHP, YSKya başvuruyor. MHP İstanbul listesinde bir sonraki adayın, Özönder yerine milletvekili seçilmesini istiyor. Boşluğu doldurmak üzere.
YASANIN EMRİ
Gözler YSKya çevriliyor ve bir tartışma başlıyor. "Bir sonraki aday seçilir, hayır seçilmez".
YSK, yasaya göre hareket ediyor ve bir sonraki aday seçilmiyor. MHP ve Meclis, daha toplanmadan, göreve bir eksikle başlıyor.
Gerek YSKnın kararı, gerekse ilgili yasa maddesi, bana mantıksız geliyor. Her yasa maddesinin mutlaka mantıklı olmasını beklemenin, bizim ülkemizde lüks olduğunu bilerek. Madem Meclis henüz toplanmamış, madem henüz yemin edilmemiş, bir sonraki aday neden seçilmiyor?
Çünkü yasa, seçim sandıklarının kapandığı andan itibaren, seçilenleri milletvekili kabul ediyor. Mazbata ve yemine gerek kalmadan.
TÜRKÜN ÇALIŞMASI
Dün bunu, bir süre Adalet Bakanlığı yapmış, seçim hukuku otoritesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ile konuşuyorum.
Prof. Türk, YSKnın yasaya göre, doğru karar verdiğini belirterek, boşluğun doldurulması için geçmişte yapılan çalışmaları aktarıyor. Türk, 1981de Ankara Hukuk Fakültesi Dergisinde bir yazı yayınlıyor. Açık Parlamento Üyeliklerinin Ara Seçimler Yoluyla Ya Da Yedeklerle Doldurulması, başlıklı bir yazı.
1995te ise, Adalet Bakanlığının, Seçim ve Siyasal Partiler Yasası Değişiklik Ön Tasarası başlıklı bir komisyon çalışmasında görev alıyor. Her iki çalışmada da, Türkün önerisi var:
"Bir milletvekili ölürse ya da bir nedenle boşluk doğarsa, aynı listedeki bir sonraki aday, boşalan milletvekili yerine seçilir".
Öneride, boşluğun koşulları sayılıyor. Boşalma halinde, aynı listedeki bir sonraki aday, doğal yedek üye kabul ediliyor. Böylece TBMMdeki boşluk doldurulmuş oluyor. Çağdaş ve mantıklı bir öneri.
Ne var ki, kazın ayağı öyle değil.
